Bildiğiniz gibi Roma İmparatorluğu dünyada silinmez bir iz bırakmıştır. Modern dünyanın üzerine inşa edildiği betonu, gazeteleri, kitapları ve çok daha fazlasını icat ettiklerini düşünürsek, nedenini anlamak zor değil. İşte Romalılar hakkında muhtemelen bilmediğiniz 30 gerçek. Hadi buyurun 👇
Bazı kaynaklarda ise MS 2. yüzyılda Roma'nın bir milyona yaklaşan bir nüfusa sahip olduğu yazıyor.
Antik Roma, vatandaşlarına “grain dole” adı verilen bir hizmet sunuyordu. Bu, Roma vatandaşlarına sübvansiyonlu - bazı durumlarda ücretsiz - tahıl karışımı sunan bir hükümet programıydı. Roma'nın yetişkin erkek vatandaşlarının 200.000'e kadarının bu destek için uygun olduğu tahmin ediliyor. Bu uygulama, Batı Roma İmparatorluğu'nun MS 476'da çöküşüne kadar sürdü.
Bu oyunlara Naumachia adı verildi. Julius Caesar, MÖ 46'da Roma surlarının dışındaki Campus Martius'ta devasa bir havzanın kazılmasını emretti ve onu suyla doldurdu. Etkinlik, Roma'nın son zaferlerini kutlamak içindi. 6.000 mahkum, asker ve kürekçi rolündeydi. Temel olarak, İmparatorluğu birleştiren zaferlerin hikayesi anlatıldı. Ancak oyunlar son derece yüksek maliyetli oldukları için çok nadir düzenlenirdi.
Circus Maximus'un 250.000'den fazla insanı alabildiği söyleniliyor. Kolezyum ise 85.000 seyirci alabiliyordu.
Flavian hanedanının imparatorları tarafından inşa edildiği için bu devasa yapının adı Flavian Amfitiyatrosu idi.
Bu söz aslında Nero'nun heykeli ile ilgilidir. O zamanlarda Kolezyum'un yanında devasa bir Nero heykeli vardı. Herkesin bildiği gibi, heykel düştü ve bugün geriye sadece heykelin üzerinde durduğu kaidenin kalıntıları kaldı.
Dövmeler aynı zamanda bir ceza aracı olarak veya bir kişiyi suçlu olarak işaretlemek için kullanıldı.
Ancak, İskoçya'yı çok soğuk bulduklarından ve İskoçların “barbar” gerilla taktiklerinden hoşlanmadıkları için orayı fethetmediler. Bu yüzden İskoçya'yı fethetmek yerine onları dışarıda tutmak için bir duvar inşa ettiler.
Batı İmparatorluğu, hızlı bir şekilde düştü. Ancak şimdi Bizans İmparatorluğu olarak bilinen ve başkenti Konstantinopolis olan doğu yarısı, 1453'e kadar düşmeden yüzyıllarca devam etti.
Basitçe Roma İmparatorluğu olarak biliniyordu. İçinde yaşayan insanlar kendilerini Romalı olarak görüyorlardı ve o sırada herkes onları Romalı olarak görüyordu. Şimdi ona Bizans İmparatorluğu dememizin nedeni, tarihçilerin onu eski Roma İmparatorluğu'ndan ve yıkılan Batı İmparatorluğu'ndan ayırmanın bir yolunu bulması gerekmesiydi.
Bu yüzden bazı saraylarda lağım çukurları ve lazımlık kullanılıyordu.
Temel olarak, boşanmak için bir evlilikte taraflardan birinin veya her ikisinin de kendilerini artık evli olmadığını düşünmeleri gerekiyordu. Bununla ilgili en ilginç şey, sadece boşanacak tarafın diğer tarafa boşanmayı bildirmesinin uygun görülmesiydi, yani eşinize onlardan boşandığınızı söylemeniz için yasal bir gereklilik yoktu.
Sporus'un Nero'nun ölen karısı Poppaea Sabina'ya benzediğine inanılıyor ve bu yüzden Nero, Sporus'a ölen karısıymış gibi davrandı, hatta ona adıyla hitap etti.
MÖ 22'de İmparator Augustus şehri korumak için 600 kölelik bir teşkilat kurdu. Ancak bu teşkilat Roma'yı, İmparator Nero'nun saltanatı sırasında meydana gelen yıkıcı yangınlardan kurtaramadı.
Bu sisteme, hipokaust sistemi deniyordu ve pişmiş toprak borular kullanılarak zeminin altındaki bir fırından sıcak havanın itilmesiyle çalışıyordu. Sistem daha çok saraylarda kullanılıyordu ve günümüze kalan sistemin en bilinen örneği Domitianus Sarayı'ndadır.
Romalılar su kemerleri inşa etmede o kadar ustalaştılar ki, bazıları suyu 100 km kadar uzağa taşıdı ve toplamda Roma'ya su getirmek için inşa edilmiş on bir büyük su kemeri vardı.
Antik apartman bloklarına Insula deniyordu. Apartmanlar ahşaptan yapıldığı için en büyük yangın tehlikesi vardı. Üst katlar alt katlara kıyasla daha dardı ve en üst kata çıkmak için 200'den fazla basamak çıkmanız gerekiyordu.
Bunun nedeni, nüfusun çoğunluğunun yemek pişirme olanakları olmayan aşırı kalabalık konaklama yerlerinde yaşamasıdır. Bu nedenle, insanlar sıklıkla termopolia olarak bilinen tezgahlara gider ve sıcak paket yiyecekler satın alırdı.
İdrar, doğal bir ağartıcı kaynağı olan bir amonyak kaynağıdır ve Romalılar çamaşırları temizlemek için idrarı kullanırlardı. İmparator Vespasian, çamaşırhanelerin, insanların işeyebileceği çömlekleri dışarıda bırakarak bedava idrar topladığını ve insanların idrarlarını çamaşırhanelere sattığını fark etti. Bu nedenle, idrar satışına vergi getirmeye karar verdi
Julius Caesar'ın kendisi aslında rakibi Pompey'e karşı bir iç savaş kazanan ve diktatör olmasına izin veren çok güçlü ve başarılı bir generaldi. Tüm Roma İmparatorluğu'nun ilk diktatörüydü. Tüm imparatorluğun kontrolünü neredeyse tek başına ele geçiren ilk adamdı. Bu nedenle, ölümünden sonra, adı imparatorluk ve imparator unvanıyla o kadar eşanlamlı hale geldi ki herkes onu imparator sandı. Ancak Julius Caesar, Roma İmparatorluğunu tek egemenliği altında birleştirerek diktatör olan bir askeri generaldi.
#31 Google Translate :) Editor ne gibi acelen vardı Roma ile ilgili zırva bir başlığı yayınlamak için ve tekrardan okumadan yayınladım :)