O bir suç makinesi! Ama onu diğer suçlulardan farklı kılan şey, akıl almayacak derecede sadist düşüncelere sahip olması ve bunu gerçekleştirmesi...
O bir suç makinesi! Ama onu diğer suçlulardan farklı kılan şey, akıl almayacak derecede sadist düşüncelere sahip olması ve bunu gerçekleştirmesi...
Diğer seri katillerin aksine işlediği suçlar hakkında tek bir an bile pişman olmamış. Ve suçları hakkında 'Bütün yaptıklarım için zerre üzgün değilim.' demiş bir sadist.
Panzram'ın bu sadistliğini aslında sözlerinden anlamak da mümkün. Panzram'ı sadistleştiren ve yaptıklarından zerre pişman etmeyen de bu büyük insanlık nefreti.
Carl'ın hayatı 1891 yılında Minnesota'da yaşayan bir ailede başlıyor. Fakat babası onları, Carl 8 yaşındayken terk ediyor. 8 yaşından sonra verildiği okulda cezaya, işkenceye ve tecavüze maruz kalan Carl, aynı vahşiliği dünyaya göstermeye başlamış...
Carl Panzram, bu sözleri sarf ederek aslında çocukluğunda yaşadıklarının üstesinden gelmek yerine aynılarını yaparak başka masum insanların hayatlarını karartmaya karar vermiş. Nasıl suça sürüklendiği de bu sözlerinden anlaşılıyor...
Fakat sadistin yaptığı bunlarla bitmemiş. Her geçen gün suç listesi kabarmış.
Ve maalesef bu tehditi de gerçeğe dönüşmüş. 1 yıl sonra hapishanedeki ilk cinayetini işlemiş.
Karşılaştığı ve gasp ettiği erkeklere tecavüz etmesinin sebebi bundan eşcinsel bir haz duymasından çok, sadistçe bir aşağılama eylemi olduğunu düşünerek yapmasıydı. Birçok psikologun ve araştırmacının konusu olan bu seri katilin vahşiliği, çalışan herkesi de şaşırtmış.
1930 yılında ise suçlu bulunduğu 20 ölüm ve 1000'lerce tecavüzün üzerinde bir gardiyanı öldürdüğü için idam edilmesi kararlaştırılan Carl Panzram'ın son sözleri de tüyler ürpertiyor. Cellada acele etmesini söyleyebilecek kadar soğukkanlı olması, insanda mide bulantısı yaratıyor.
Kriminologlar, şimdiye kadar onun gibi bir vakayla karşılaşmamış olmayı şöyle anlatıyor:
'Carli yeni nesillere onun gibi bir canavarın bir kez daha dünyaya gelmeyeceğini öğretti.'