Son zamanlarda doktora gittiğimizde sıklıkla duyduğumuz karaciğer yağlanması probleminin her geçen gün görülme sıklığı artmaktadır. Sağlıksız beslenme, fiziksel aktivite azlığı, alkol kullanımı ve hayatımızda yaptığımız bazı yanlışlar karaciğer yağlanmasına zemin hazırlıyor. İşte dünya genelinde her dört bireyden birisinde görülen karaciğer yağlanmasından sizleri koruyacak ve bu rahatsızlığınızı hafifletecek öneriler!
Basit şekerler olarak adlandırdığımız sofra şekeri, mısır şurubu gibi ürünler vücutta insülin direnci oluşturarak yağlanmayı ve obeziteyi arttırır. Ambalajlı ve katkı maddesi içeren yiyecekler her geçen gün soframızda daha fazla yer alsa da bu yiyeceklerden kaçınıp işlenmemiş doğal yiyeceklere yönelmek karaciğer yağlanmasının önüne geçmekte büyük rol oynuyor. Aynı zamanda basit karbonhidratlar yerine (beyaz ekmek, pirinç, un, meyve suları...) tam tahıllı-kompleks karbonhidratları (baklagiller, taze sebze ve meyveler...) tercih etmek de insülin direncini de büyük oranda kırarak karaciğer yağlanmasını önlüyor.
Karaciğer yağlanmasının en önemli etmenlerinden birisi de fiziksel aktivite azlığıdır. Özellikle gün içerisinde sürekli oturarak çalışan bireyler risk altında sayılıyor. Fakat yapılacak 30-45 dakika arasında yürüyüşler karaciğer yağlanmasının oluşumunu büyük ölçüde engelliyor. Vakit bulamıyorum diye bahaneler üretmek yerine iş yerinde merdivenleri kullanmanız, evinize veya işinize giderken birkaç durak önce inmeniz fiziksel aktivitenizi arttıracaktır.
Şok diyetler sayesinde verilen kilolar yağdan kilo verdirmek yerine kas yakımına neden oluyor. Bu durum ise karaciğer yağlanmasına yol açıyor ve sonu ölüme kadar gidebiliyor. Karaciğer yağlanmasından korunmak için kilo vermek oldukça önemli olsa da verilen bu kilonun yağdan olması ve sağlıklı bir şekilde verilmesi de oldukça önemlidir.
Akdeniz diyeti karaciğer yağlanmasına karşın en iyi çözüm olarak görülen beslenme tarzıdır. Kırmızı et bakımından fakir, mevsim sebze ve meyvelerinden zengin bir beslenme şekli olan akdeniz diyetinin karaciğer yağlanmasına etkisi birçok bilimsel çalışma ile test edilmiştir ve sonuçları olumlu olarak görülmüştür. Aynı zamanda mevsiminde meyve ve sebze tüketerek vücudunuza daha az koruyucu madde almış olmanız karaciğer enzimlerinizin daha iyi çalışmasını sağlayacaktır.
Hiç şüphe yok ki karaciğere en çok zarar veren ve yağlanmaya yol açan maddelerden bir tanesi alkol. Alkol sonucunda vücutta biriken toksinler karaciğer hücrelerine hasar vererek siroz oluşumunu da tetikliyor. Karaciğer yağlanmasından ve oluşabilecek karaciğer hasarlarından korunmak için alkolden uzak durmak gerekiyor.
Yapılan bazı bilimsel çalışmalar kahvenin içerdiği kafeol, kafestol, polifenol gibi maddelerin karaciğer yağlanmasına iyi geldiğini göstermiştir. Bu çalışmalarda özellikle siroz hastalarında kahve içmenin karaciğer kanserinden koruduğu görülmüştür. Ancak kahvenin şekersiz olmasına özen göstermek ve kahve reflüyü arttırdığı için belirli ölçülerde içilmesine dikkat etmek gerekiyor.
Yapılan birçok araştırma özellikle meryem ana dikeni olarak bilinen slymarin bitkisinin karaciğer yağlanmasına iyi geldiğini göstermiştir. Fakat net olarak kanıtlanmıi bir bilgi bulunmadığı için her karaciğer hastasına önermek sakıncalıdır.