Ancak eleştirilere karşın teklif TBMM'de kabul edilerek yasalaştı.
Independent Türkçe'nin görüşüne başvurduğu iflas hukuku uzmanı ve iflas davalarında bilirkişi olarak görev yapan avukat İhsan Özkan ise düzenlemenin işçiler açısından sıkıntı yaratabileceği düşüncesinde.
Özkan, düzenlemenin birçok maddesine yönelik eleştiride bulunarak şunları kaydetti:
'Yedinci madde, icra ve iflas hukukundaki sıra cetveli sistemine açık ve ağır bir darbedir. Hem de hukuki gerekçesi zayıftır, zira konkordato davacısının diğer şirketlerden bir farkı yoktur. Konkordato davacısına mühlet içinde hammadde veren ticaret yapan 'karlı dağdan kar bağışlamamaktadır', özel bir korumayı hak edecek hiçbir haklı ve hukuki gerekçesi olamaz. Sıra cetveli sıralamasında birinci sıra nafaka, ikinci sıra işçidir. Şahsın iflası ortadan kalkalı yıllar oldu, yani müflisin malları satılıp paraya çevrildiğinde ilk sıra işçidedir. Bu maddenin teklif edildiği yerde işçi sendikalarının uyanması lazımdır. Gerçi bir zamanlar, 'iflas ertelemeden usandık, konkordato hukukunu canlandıralım' denildiğinde, üyelerinin tümü ileride bir gün konkordato davacısı olacak TOBB nasıl uyanmadı ise bugün de işçi sendikaları uyanmayacaktır.'
Düzenlemeye yönelik eleştirilerini sürdüren Özkan, ikinci madde ile iflas eden şirketlerin yani müflisin tüm malvarlığının bir bütün olarak satılmasını teşvik eden bir düzenleme yapıldığına dikkati çekti.
Özkan, 'Bu düzenlemenin diğer değişiklikler ile beraber düşünüldüğünde, müflis şirketlerin tasfiyesinde TMSF‘nin tasfiye tarzına benzer tasfiye, şirketlerin neyi var neyi yok taşınmazı, menkulü her şeyiyle kül olarak satılmasına yol açacak bir tasfiye yaratması muhtemeldir' ifadelerini kullandı.