İçişleri Bakanı Soylu, İBB Başkanı İmamoğlu'na 'Cahil, Haddini Bil' Dedi ve Ekledi: 'Başka İşlerle Meşgul Olursan Pejmurde Ederiz'

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İBB Ekrem İmamoğlu’nun Diyarbakır ziyaretinde görevden alınan belediye başkanlarıyla bir araya gelmesine ilişkin konuştu ve “Cahil, haddini hududunu bil... İşini yap, başımızın üzerinde yerin var ama işini yapmanın dışında başka işlerle meşgul olursan pejmürde ederiz” ifadelerini kullandı. 

Konuşmasında 'Türkiye'nin en büyük şehrinin yeni seçilmiş belediye başkanı koşa koşa savunmaya gitti' diyen Bakan Soylu şöyle devam etti: 

'Hazret dünkü açıklamasında, 'Bu belediyelere iftira atıldı' diyor. Biz attık iftirayı. İftira atan da biziz. Sadece yazıklar olsun. Ayıptır. Bu devlet, 2 bin 200 yıllık geçmişinde şaklabanlıkla ayakta durmadı. Kurallarıyla, kararlarıyla, birliğine, beraberliğine, töresine, geleneğine, bayrağına ve birbirine olan sadakatiyle birlikte ayakta durdu, çene yaparak ayakta durmadı. Kesinleşmiş hüküm yok diye bizi eleştirirken kendileri dönüyorlar, bunların masumiyetine, terörle iltisaklı olmadıklarına gayet de rahat hüküm veriyorlar. Yahu sen hakim misin, belediye başkanı mısın, terör uzmanı mısın? İki laflarının biri 'seçilmiş'. 

Bomba düzenekleri hazırlarken, evlatlarımızı şehit ederken, 107 polis, 156 asker, 15 geçici köy korucusu, 36 vatandaşımız şehit edilirken bunlar seçilmiş değiller miydi?'

Soylu sözlerini şu şekilde sürdürdü: 

'Söylediği söz şu, 'Kimsenin eline fırsat geçmesin.' Eline fırsat geçmemesi gereken, PKK terör örgütüdür. Eline fırsat geçmemesi gereken, devlet, kamu düzeni, demokrasi, adalet ve hukuk değildir. Buna böyle bakmak lazım gelirken devlet bu milletin hakkını, vergi veren vatandaşın hakkını nasıl koruyacak? 'Devletin eline fırsat geçmesin' demek istiyor. 'Birilerinin eline fırsat vermeyelim.' Birileri dediğin kim? PKK değilse kim? Cahil. Haddini, hududunu bil. Bu memleket, 40 yıldır bu terör örgütüyle meşgul. Bükmüşüz, bir noktaya getirmişiz. Tekrar buna güç kuvvet vermek senin ne haddine?

Şimdi bunu tersine çevirmek, bu bölgelerdeki, ülkemizdeki huzuru bertaraf etmek sana mı kaldı?' diyen Bakan Soylu  Kimse kusura bakmasın. Bugün Diyarbakır'da halay çekenlerin, evlatlarımız şehit edilirken, o eylemler yapılırken gıkları çıkmadı. 'Belediyenin kepçesinin terör eyleminde ne işi var?' diye bir kişiden bir söz duymadık.'

'Maşallah, hakim de onlar, kanun da onlar, etik de onlar' ifadeleri kullanan Soylu ekledi: 

'Özellikle Atatürk fotoğrafı üzerinden terör örgütünün uzantılarını maskelemeyi... Yazıklar olsun. Ona ses çıkarmayanlara da yazıklar olsun. Atatürk'ün her türlü istismar edildiği ortamı gördük bu ülkede ama terör örgütü üzerinden istismar edildiğine de şimdi rastladık. Ballandıra ballandıra anlatıyor, sarılmışlar, kucaklaşmışlar, halay çekmişler. Allah neşenizi artırsın. Buradan söylüyorum, işini yap, başımızın üzerinde yerin var, ama işinin dışında başka işlerle meşgul olursan pejmürde ederiz. Bu kadar açık ve net.'

İmamoğlu şöyle devam etmişti: 

'Tabii ki üzülüyorum. Kiminle görüştüm? Yasanın seçim öncesi bütün incelemelerini yapmış olduğu, 'hiçbir sorunu yoktur, seçime girebilir, dediği Türkiye Cumhuriyeti'nin vatandaşlarıyla kameraların önünde görüştüm. Nerede görüştüm? Türkiye Cumhuriyeti'nin belediyesinde görüştüm. Orada yine seçilmiş bir belediye başkanı vardı. Kim o? Yine yasalara uygun şekilde seçime girmiş, kazanmış, bizim ilçemizi yöneten Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyla görüştüm. Kim terörist? Bu ispat ister. Bu aynı zamanda bir iftira içerir. Şaşkın şekilde izliyorum. Türkiye adına üzülüyorum. Bunların yapılmaması gerekir. Bizim kapalı kapılar ardında konuşmak gibi bir adetimiz yok. Gayet şeffaf Diyarbakır'a gittik il başkanlığımızı ziyaret ettik, belediyeye girdik kameraların önünde. Hediyelerimizi kameraların önünde verdik. Gittik esnaf lokantasında şişimizi yedik yine kameraların önünde. Bu tanımlar çok tehlikeli ve incitici. Biz demokrasiyi güçlendirmek istiyoruz. Demokrasi güçlenirse, demokrasi karşıtı güçler, kişiler, örgütler zayıflar. Yaptığımız şey bu.'