İçinde Yaşadığımız Uçsuz Bucaksız Evrenin Yaşını Nasıl Öğrendiğimizi Biliyor muydunuz?

Uzay boşluğunda dağılmış yıldızlar, galaksiler, yıldız kalıntıları ve milyarlarca yıllık diğer objeler vardır. Evrenin yaşının şimdi yaklaşık 13.8 milyar yıl olduğu düşünülüyor; insan aklının bile hayal etmekte zorlandığı bir süre. Ama bunu nasıl biliyoruz? Biz de bu yazımızda bu konudan bahsediyoruz.

Derin uzaydan gelen ışığı ve diğer radyasyon türlerini analiz ederek evrenin yaşını belirleyebiliriz.

Yine de bilim insanları evrenin yaşı konusunda her zaman hemfikir değiller ve teleskopların seviyesi yükseldikçe cevabı doğrulaştırmaya devam ediyorlar. 1920'lerde astronom Edwin Hubble, ışığın Dünya'ya ulaşmasının ne kadar sürdüğüne ve bizden ne kadar hızlı uzaklaştığına bağlı olarak bir nesnenin bize olan mesafesi arasındaki ilişkiyi, ne kadar ışık geldiğine bağlı olarak hesaplamanın bir yolunu buldu. Bu hesaplama, uzak bölgelerden gelen ışığın ne kadar kırmızıya kaydığına veya elektromanyetik spektrumun düşük enerjili ucuna doğru hareket ettiğine dayanıyor.

Şimdi Hubble sabiti olarak bilinen bu ölçüm, evrenin farklı konumlardaki genişlemesini tanımlar.

NASA'ya göre Hubble sabiti, daha uzaktaki nesneler için daha yüksektir ve bu da evrenin genişlemesinin hızlandığını gösterir. Bu bulgunun bir sonucu olarak evrenin yaşının tam olarak kanıtlanması çok zordur.

Şu anda evrenin yaklaşık 13,8 milyar yaşında olduğu düşünülüyor.

Bu, Avrupa Uzay Ajansı'nın Planck uzay aracından gelen verileri yeniden değerlendirdikten ve Şili'deki Atacama Kozmoloji Teleskobu'ndan (ACT) gelen veriler analiz edildikten sonra belirlendi. Bu, 2013 yılında Planck uzay aracından geri gönderilen verilerle belirlenen önceki tahminden kabaca 100 milyon yıl daha yaşlı bir evrenin varlığını bizlere sunuyor. Hem uzay aracı hem de teleskop, Büyük Patlamadan arta kalan ışık olan kozmik mikrodalga arka planının (CMB) haritasını çıkarmıştı. Bu verileri, her şey başladıktan sonra farklı madde türlerinin ve gök cisimlerinin ne kadar hızlı ortaya çıkacağına dair mevcut modellerle birleştirerek bilim insanları, evrenin bu patlayıcı doğumunun ne kadar geriye gittiğini tahmin edebildiler.

Araştırmacılar CMB'den gelen ışığın Büyük Patlama'dan 400 bin yıl sonra ortaya çıktığını düşünüyor.

Evren, fotonların elektronlara bağlandığı kavurucu bir plazma olarak oluşmuştu. Sonunda fotonların elektronlardan kurtulması, plazmayı terk etmesi ve uzayda dağılması için yeterince soğudu ve şimdi CMB olarak bilinen şeyi oluşturdu. Böylece bilim insanları, bu dağınık ışığın ne kadar uzakta olduğunu ölçerek evrenin kaç yaşında olduğuna dair tahminlerde bulunabiliyorlar.

Cornell Üniversitesi'nde gökbilimci olan Steve Choi, "En son saçılan fotonlara olan mesafe ne kadar büyük olursa, evrenin yaşı o kadar büyük olur, çünkü CMB'nin bize ulaşmak için daha uzun bir mesafe kat etmesi gerekir" diyor.

2020'de açıklanan 13,8 milyar yıllık daha yeni tahmin için, New York Flatiron Enstitüsü'nde araştırma bilimcisi olan Simone Aiola, ACT kullanarak kozmik mikrodalga arka planını yeniden inceleyen bir araştırma ekibine liderlik etti. Aiola, 'Bu haritalar Planck ekibi tarafından yayınlananlardan daha küçük bir bölgeyi kapsamasına rağmen, geliştirilmiş çözünürlükleri daha kesin ölçümlere izin veriyor. Gözlemlerimiz, Planck ekibi tarafından yapılan ölçümle karşılaştırılabilecek, kozmik arkaplan radyasonunun bağımsız bir ölçümünü sağlıyor' diyor.

Aiola ve meslektaşları, CMB'yi her zamankinden daha küçük bir ölçekte gözlemleyerek bir atılım gerçekleştirdiler.

Böylece erken evrende neler olduğunu ve bu fenomenlerin ne kadar eskilerde gerçekleştiğini anlatan çok daha fazla ayrıntıyı görebildiler. Atacama Kozmoloji Teleskobu aşırı duyarlı olduğu için bu tespitler mümkün oldu. Ekip, bu son derece hassas haritaları evrenin yaşıyla ilgili mevcut tahminlerle karşılaştırarak 13,8 milyar yıllık bir sonuca ulaştı. Choi tarafından yönetilen, Aiola ile birlikte yazılan ve 2020'de Journal of Cosmology and Astroparticle Physics'te yayınlanan Atacama Kozmoloji Teleskobu ile yapılan benzer bir çalışma da, benzer şekilde evrenin yaklaşık 13,8 milyar yaşında olduğuna ulaştı. Peki evrenin daha bile yaşlı olması mümkün mü? Neden olmasın. Teleskoplar daha gelişmiş hale geldikçe, evrenin geçmişini hayal ettiğimizden daha fazla görebilir ve bildiğimizi sandığımız her şeyi değiştiren keşifler yapabilirler. 

Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım!

Bu içerikler de ilginizi çekebilir:

Bilim İnsanları Uzaylılarla Temas Haline Geçtikten Sonra Yaşanacak Her Şeyi Detaylarıyla Açıkladı
Ağaç Halkalarını İnceleyen Bilim İnsanları Kozmik Radyasyon Fırtınaları Hakkında Bilinmeyenlere Ulaştı
Çin Teleskopları Bir Galaksi Grubu Çevresinde Bulunan En Büyük Atom Gazı Yapısını Keşfetti

Popüler İçerikler

Montella Görevini Bırakırsa A Milli Takım'ın Başına Kim Geçmeli?
TSK'dan Atatürkçü Teğmenlerin Kılıçlı Yemini İçin Açıklama: "Mesele Kılıç Değil, Emre Uyulmaması"
Arkeolog Muazzez İlmiye Çığ 110 Yaşında Yaşamını Yitirdi
YORUMLAR
10.11.2022

Evrenin yaşı kaç olursa olsun elinde mızrak götünde yaprakla gezen insanlardan hiçbir farkımızın olmadığı bir dönemde yaşadıktan sonra hepsi hikaye bu arada içerik çok iyi...

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ