Sanatçı Su Blackwell, sevdiği romanlarını tuval gibi kullanıyor ve gerçekten büyüleyici kitap heykelcikleri oluşturuyor. Blackwell oldukça çarpıcı olan son sergisinde, bir kişinin oturduğu yerin nasıl yaratıcı bir mekana dönüşebileceği fikrinden esinlenmiş. ''Deniz fenerleri, ahşap kulübeler, ağaç evler ve diğer evler gibi konutları kapsayan çalışmalar, sadece aydınlatıldıklarında oturulabilecek bir yere dönüşüyor. Ancak benim yarattığım sahneler sade ve ıssız.'' diyen sanatçı ekliyor: ''Sudan; göllerden ve denizlerden ilham aldım. Oluşturduğum yerler, görenlerde buralara yolculuk yapma hissi uyandıracak.''
Bu edebi serileri oyarken, Blackwell ilham kaynağı olarak gerçek kitapları kullanmış: ''Her zaman önce kitabı okurum, bir ya da iki defa, ondan sonra çalışmama başlar, keser ve detaylar eklerim. Ayrıntılar, her şeyi bir araya getiren sihirli bir parça gibi. Bu gerçekten uzun ve yorucu bir süreç.'' Bu zaman alıcı yöntem, Blackwell'in eserlerine ise gerçekten büyük bir miktarda derinlik katıyor. Sanatçı sadece görsel heykeller oluşturuyor gibi görünebilir; fakat aslında hikayelerle bezenmiş minyatür bir evren yaratıyor. Bunu yaparken de insanda çocuksu bir merak duygusu uyandırıyor.