Horasan'da hekimlik yapan İbni Sina'nın kapısına bir gün vezirin adamları gelirler. Vezirin oğlu hastadır, hiçbir hekim ise delikanlının derdine deva bulamamaktadır. İbni Sina, vezirin oğlunun yanına gider ve sol elini tutup nabzını ölçmeye başlar. Sırasıyla Horasan şehrinin semtlerini sayar. Gencin nabzı, bir semtin adı söylendiğinde özellikle artmaktadır. İbni Sina sonrasında gence sevdiği kadınla ilgili kurduğu hayalleri anlattırır. Gencin nabzı, aynı şekilde artmaktadır. İbni Sina hastalığın teşhisini yapar.
Mal-i hülya. Yani kara sevda.
Vezirin oğlu, sevdiği kadınla evlendirilerek bu beladan kurtulur. Peki ya kavuşamayan, karşılık bulamayan, söyleyemeyen imkansız aşıklar?
İbn-i Sina'nın onlar için de bir reçetesi var.