Salavat ile ilgili bir Ayet-i kerimede şöyle buyrulur:
'Şüphesiz ki Allah ve melekleri, Peygamber’e -sallâllâhu aleyhi ve sellem- çokça salât ederler. Ey mü’minler, siz de O’na salevât getirin ve tam bir teslîmiyetle selâm verin!”
Kur'an’da Ahzab Suresi’nin 56. ayetinde buyrulduğundan Müslümanlar da namazlarda, mevlitlerde Muhammed’in adı geçince salavat okurlar.
Hz. Muhammed'de hadislerinde şöyle buyurur:
'Yanında anıldığım kişi bana tam bir salât ü selâm getirmezse o benden değildir, ben de ondan değilim. Allâh’ım! Benimle alâkasını devam ettirenle Sen de alâkanı devam ettir. Benimle alâkasını kesenle Sen de alâkanı kes.”
“Kim bana salât ü selâm getirmeyi unutursa cennetin yolunu şaşırır.”
“Tahkîkan sizden bana en yakın olan kimse beni çokça salât ve selâmla yâd edenlerdir.”
“İhtiyâcı bulunan bir şeyi te’minde zorluğa düşen bir kimse bana çokça salât ve selâm göndersin. Tahkîkan salât ve selâm gam ve kederleri izâle eyler, rızıkları bollaştırır ve müşkilleri halletmek için yegâne bir vesiledir.”