Hz. İsa'yı Peygamber Olarak Değil Filozof Olarak Gören ABD Başkanı Jefferson'un Kendi İncil'ini Yazma Hikayesi

Merhabalar. ABD'nin kurucularından olan ve 3. başkanı Thomas Jefferson din hakkındaki görüşleriyle oldukça dikkat çeken bir siyasetçiydi. Kendisi İsa'yı bir peygamber olarak değil, bir filozof olarak görüyordu. Bu içerikte Jefferson'un İsa'nın öğretilerinden yola çıkarak kendi İncil'ini nasıl oluşturduğunu kaleme aldım.

İyi okumalar dilerim.

1801-1809 yılları arasında Amerika Birleşik Devletleri'nde görev yapan üçüncü başkan olan ve aynı zamanda Amerikan Bağımsızlık Bildirgesi'nin de yazarı olan Thomas Jefferson, ABD tarihinin en başarılı başkanlarından biri olarak kabul ediliyor.

Ülkenin kurucusu sayılan Thomas Jefferson, deizm ilkelerinden oldukça etkilenen biriydi. Jefferson, Aydınlanma Çağı'nın bir ürünü olan bilime ve onun ortaya attığı şaşırtıcı teolojik sorulara büyük bir ilgi duyuyordu.

Bağımsızlık Bildirgesi'nin yazarı olan başkan, dini özgürlüğün en büyük savunucularından biri olmasına rağmen onun inanç sistemi genelin oldukça dışındaydı. Öyle ki 1800 başkanlık seçimlerinde muhalifler onu "uluyan bir ateist" olarak bile etiketlemişti.

Aslında Jefferson kendini İsa'nın öğretilerine adamıştı. Ancak dört İncil'in yazarları da dahil olmak üzere İncil'in nasıl yorumlandığı konusunda şüpheleri vardı. İnsanların neye inanıp inanmaması gerektiğini dikte ettiren örgütlü bir din fikrine itiraz ediyordu.

İncillerde İsa ile ilgili olan kısımlara oldukça şüpheyle yaklaşıyor ve İsa'nın öykülerini yazanların vasıfsız ve cahil olduklarını ileri sürüyordu. Jefferson, Evanjelistlerin İsa'nın tanrının oğlu olduğuna dair yanlış fikirlerine bir kılıf oluşturmak amacıyla İsa ile ilgili mucizeleri uydurduklarını düşünüyordu.

Şüphe etse de İsa'ya hayranlık duyan Jefferson, İsa'nın felsefesinin incelenmeye değer olduğunu düşünmüş ve onu saygın klasik Yunan filozoflarının arasına yerleştirmiştir. Yani İsa'yı bir peygamber değil daha çok bir filozof olarak görmüştür.

Jefferson işte tüm bu sebeplerden dolayı 1816'da kendi İncil'ini yazmaya başladı. Bu kitapta İsa Mesih'in felsefesine ilişkin kendi açıklamasını yapıştırarak kendi müjdesini yarattı ve onu "bölücü müritlerin yozlaşması" olarak adlandırdığı şeyden ayırdığını düşündü.

Çoğu Hristiyanın benimsemekte zorluk çekeceği bu İncil yalnızca İsa'ya odaklanmıştı. Diriliş veya göğe yükseliş gibi büyük sahneleri, suyu şaraba çevirme ve suda yürüme gibi mucizeleri içermiyordu.

Bunun yerine Jefferson'ın İncil'i, İsa'yı mucizelerin ve tanrının doğaüstü güçlerinin yardımı olmadan gerçekleri ifade eden bir ahlak adamı olarak gösteriyordu.

Ancak akademisyenler, Jefferson'un yazdıklarından bir kes-yapıştır işi olarak söz ederler. Jefferson aslında İncil'in birkaç nüshasından beğendiği ayetleri kesip boş bir kitaba yapıştırmıştı. Yani aslında İncil'i yeniden yazmadı ama onu yeniden yapılandırdı.

Jefferson'ın özel kullanımı için yapılmış ve onlarca yıl gizli tutulan 84 sayfalık İncil'i, hayatının büyük bir bölümünü dinle boğuşarak ve dinden şüphe duyarak geçiren bir adamın eseriydi.

Jefferson'ın kitabını gizli tutmasının nedeni 19. yüzyılın başlarında İncil'e - tabiri caizse- bıçak çekmenin devrim niteliğinde olmasıydı. Jefferson'ın kitabının yeniden basımının editörlüğünü yapan Mitch Horowitz, "Kitap o dönem biliniyor olsaydı Amerikan tarihinin en tartışmalı ve etkili dini eserlerinden biri haline gelirdi" diyordu.

Jefferson'ın orijinal adı "Nasıralı İsa'nın Felsefesi" olan 990 ayetlik kitabı, Hıristiyanlıkta devrim yaratmayı ve taraftar kazanmayı amaçlamıyordu. Aksine İncil onun özel bir projesiydi ve arkadaşlarına birkaç mektupta bundan bahsetmesi dışında reklamını yapmadı.

Hedef kitle ne olursa olsun, Jefferson'ın çalışmaları ölümünden sonra onlarca yıl yayınlanmadı. 1895'te, Cyrus Adler adlı bir Smithsonian kütüphanecisi, belirsiz bir özel koleksiyonda kesilmiş İncillere ve Jefferson'un çalışmalarına rastladı.

Adler'in keşfi, Kongre tarafından satın alındı ve Washington, DC'deki Amerika Birleşik Devletleri Ulusal Müzesi'ne kondu. Kongre, Jefferson'ın İncil'inin kopyalarını ilk kez 1904'te yayınladı.

Günümüzde birçok kütüphanede ve kitapçıda bulunan bu kitap din ve tarih kategorisi altında bulunmaktadır. Jefferson bunu görseydi muhtemelen çalışmasının felsefe altında bulunmadığı için hayal kırıklığına uğrardı.

Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarınızı bekliyorum.

Bunlar da İlgini Çekebilir

ABD Başkanı Bulmuş! Bir Klasik Haline Gelen Fotoğraf Çektirirken 'Peynir' Demenin Tarihi Nereye Dayanıyor?
Gerçekten Gerek Var mıydı? ABD Hükümeti Tarafından İnsanlar Üzerinde Uygulanan Birbirinden Acımasız Deneyler
George Floyd ile Yeniden Gündeme Gelen ABD'de Yaşanan Irkçılık Olaylarının Kısa Tarihini Anlatıyoruz

Popüler İçerikler

151 Gündür Oğlu Fatih'i Arayan Baba Esra Erol'a "Bulamıyorsan Müge Anlı'ya Çıkalım" Deyince Ortalık Karıştı
Okullardaki Yılbaşı Kutlamalarına Gelen Yasağa Mustafa Sandal'dan "Onlara İnat 'Duble' Kutlayacağız!" Tepkisi
Kadınlarla Kafayı Bozan Sözde Hoca Bu Kez de "Karını Bize de Evde Oynat" Sözleriyle Tepki Çekti