Huysuz Virjin'i Seyreden Hiç Kimse Böyle Ağlamamıştı: Armağan Çağlayan'dan "Seyfi Bey"e Bir Saygı Duruşu

Armağan Çağlayan'ı daha önce televizyonda ya da internet programlarında seyretmiş olabilirsiniz. Ama bu daha önce onu tanıdığınız anlamına gelmiyor. Hatta Huysuz Virjin'i de yıllarca ekranlardan izleyip bağrınıza basmış olabilirsiniz ama inanın onunla da ilgili bilmediğiniz çok şey var. İşte bunların hepsini Armağan Çağlayan bize 'Seyfi Bey' oyununda gösteriyor ama ne göstermek... Uzun zamandır hiçbir şeye şaşırmıyorsanız buyurun size biraz Seyfi Bey'den bahsedelim...

Armağan Çağlayan’ı birçoğumuz önce televizyonda yaptığı işlerden, sonra YouTube’da çektiği programlardan biliyoruz. Popstar yarışmasındaki sivri dilli adam olarak hayatımıza giren Çağlayan, şimdilerde ise gösteri dünyasında kendini var ediyor. Bu zamana kadar yaptığı her işle konuşulan Armağan Çağlayan’ın “Seyfi Bey” oyunundan bahsetmek istiyorum çünkü gerçekten insanın üstünde beklenmeyen etkiler yaratan bir şov bu.

Daha önce “Size Anlatacaklarım Var” isimli gösterisiyle sahneye adım atmıştı Çağlayan bilirsiniz. Orada daha çok anektod üzerine kurulu bir oyun seyretmiştik ama “Seyfi Bey” başka, bambaşka…

Tüm Türkiye’nin büyük bir sevgi beslediği Seyfi Dursunoğlu’nun, namı diğer “Huysuz Virjin”in 2007 yılında, Günay Gazinosu’nun kulisinden başlayan bir hikayenin içine giriyoruz.

Seyfi Bey’i tabii ki Armağan Çağlayan canlandırıyor. İnsan ilk önce “iyi tamam da Armağan Çağlayan oyuncu değil ki?” diye düşünüyor ama oyunun ilerleyen dakikalarında sahnede, sanki daha önce de seyretmeye alışkın olduğumuz bir oyuncuyu görüyoruz çünkü gerçekten o kadar başarılı….

Aslında “Seyfi Bey”i seyrederken insan birkaç duygunun içine girip çıkıyor. Mesela bunlardan en önemlisi, kaybıyla hepimizi üzen Huysuz Virjin’i yeniden sahnede gördüğümüzü düşünüp sarılmak istemek. O kadar heyecanlı bir his ki size anlatamam!

En azından ben oyunu seyrederken birkaç kere sahneye çıkıp Seyfi Bey'e sarılmamak için kendimi zor tuttum. İnsanın kaybettiği birisini başkasından seyredip gerçeği unutması ne zormuş?

Tabii söz konusu Huysuz Virjin olunca çoğu kişi daha eğlenceli, danslı, şakalı, komikli şeyler seyredeceğini umuyor ama size net olarak söyleyebilirim ki hayır, değil.

Yani elbette işin içinde espriler var ama siz seyirci olarak Seyfi Dursunoğlu’nun kimselerin pek bilmediği dramıyla karşılaşıyor ve kendinizi o duyguya ortak hissediyorsunuz.

Bütün o çaresizliğin içinde Seyfi Dursunoğlu’na hayatının son dönemlerinde uygulanan sansürün de ne denli anlamsız ve acımasız olduğunu görüp isyan ediyorsunuz.

İşin can alıcı kısımlarından biri de Seyfi Bey’in hayatıyla ilgili belki hiçbir gazetenin, derginin ve magazin programının bilmediği sırlarını öğrenmek. Çünkü bunların bir çoğu Armağan Çağlayan’la birebir paylaşılmış, çok derinde ve çok özel anılar. Huysuz Virjin ile Armağan Çağalayan’ın yollarının nasıl kesiştiğini ise yine oyunda öğrenip duygulanabilirsiniz.

Oyun bittikten sonra ben kendimi durdurulamaz bir ağlama krizinin içinde buldum. Belki benim oyunda kendimle özdeşleştirdiğim çok şey vardı ve belki de ben Huysuz Virjin’i birçok kişiye göre çok daha fazla özledim, bilemiyorum. Ama arkama dönüp baktığımda seyircilerin büyük bir çoğunluğunun benim gibi olduğunu da fark ettim, bu çok normal.

Şunu da belirtmeden geçemeyeceğim, oyuncu olmadığı halde Armağan Çağlayan’ın bu kadar iyi ezber yapması ve replikler arasında hiç takılmaması beni çok şaşırttı, bunu da kendisine söyledim. Bana çok tatlı bir gülücükle cevap verdi. İnsanın sevdiği kişilerle ilgili ahde vefasını gerçekleştirmesi söz konusu olunca hiçbir şeyin o kadar da zor olmayacağını o gülücükle anladım.

Oyunla ilgili hiç spoiler veremeyeceğim ama şunu da söylemem lazım: Bir süre sonra sahnede Armağan Çağlayan’ı değil Seyfi Dursunoğlu’nu göreceksiniz. Aynı sahne, aynı adam ama başka biri… Bu nerden bakarsanız bakın bir başarıdır.

Ve ayrıca oyunun arkasında inanılmaz bir ekip var. Oyunun rejisi usta sanatçı Cemal Kadri Kınoğlu tarafından gerçekleştirilmiş. Sahnede Armağan Çağlayan’a ise Sedat Bilenler eşlik ediyor. Sahne amirinden asistanına kadar herkes o kadar ince ince çalışmış ki, seyredince bunu anlamamanız imkansız.

Kısacası “Seyfi Bey”, Armağan Çağlayan’ın ustası Seyfi Dursunoğlu’na bir saygı duruşu. Oyundan çıkınca sağ gösterip sol yemiş gibi olacaksınız, buna hazırlıkı olmanız da benim size nacinaze tavsiyem.

İyi ki varsın Seyfi Bey...

Popüler İçerikler

Kayıplara Karışan Köfteci Yusuf Yeni Adımla Ortaya Çıktı
Taksiciyi Bıçaklı Saldırı ile Gasp Etmeye Çalıştı, Yakalandı, Serbest Kaldı, Yeniden Gözaltına Alındı
Restoranlarda 'Harcama Limiti' Başladı: En Az 1500 TL Hesap
YORUMLAR
16.12.2024

Gerekli bir bilgi Armağan Çağlayan, Seyfi Dursunoğlu'nun şovlarının metin yazarıydı.

16.12.2024

birdaha onun gibisi gelir mi sanmam. huysuz çok başkaydı,eski türkiyenin o özgür ve çılgın yıllarını yaşadığım için kendimi çok şanslı hissediyorum. akpden önce herşey ne güzelmiş.

16.12.2024

😂 😂 😂 😂 😂 😂

16.12.2024

Oyunu seyrederken duygulanıyorsunuz, doğru ama Huysuz'a yapılan bu haksızlığın sebebi olduğunuzu bilmek de biraz canınızı sıkıyor. Sessizce çıkıp gitmedi Seyfi Dursunğlu, Levent Kırca ve daha birçokları. Hepsinin yok oluşlarında bizlerin sessizliğinin de payı var. Evet Armağan Çağlayan Seyfi Dursunoğlu'nun vasiyetini yerine getiriyor ama izlerken herkesin içinden "keşke sahnedeki Seyfi Dursunoğlu olsaydı da onu alkışlasaydık" dediğine eminim. Ama işte yine hepsi bizim suçumuz.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ