Hüsamettin Oğuz Yazio: İtalyan Sanatçı Giulia Bernardelli Dökülen Kahveyi Sanata Dönüştürdü

Yemek ve kahve ile ne yapabilirsiniz? Sadece yemeği yeriz ve kahveyi de içeriz, bu kadar. Ancak Instagram'da yaratıcı bir yemek sanatçısı olan Bernulia için durum böyle değil.

Instagram'da Bernulia olarak bilinen Guilia Bernardelli, dökülen kahve, kahvaltı ve dondurma gibi artık yiyeceklerle de harika sanatlar yapan bir İtalyan sanatçı.

Resimlerinin çoğu dökülen kahveyle yapılmış. Bildiğimiz gibi, kahve lekeleri gerçekten zor bir temizlik işidir, Bernulia, dökülen sıvıyı ve bir kaşıkla ya da yakındaki herhangi bir şeyi kullanarak dağınık şeyleri güzel sanat eserlerine dönüştürdü.

Uzun zamandır Giulia Bernardelli’yi bernulia adıyla açtığı Instagram hesabından takip ediyorum. Mesaj atıp bir söyleşi yapmak istediğimi söylediğimde, hemen olumlu cevap verince, ortaya bu keyifli kısa söyleşi çıktı.

“Bernulia” kimdir?

Giulia Bernardelli, İtalya'nın kuzey doğusunda küçük bir şehir olan Mantua'da yaşıyor.

Çocukluk ve ilk gençlik yılları Babasının kitapçısında ve sanat galerisinde geçen Giulia Bernardelli’nin sanata olan ilgisi de böyle bir ortamda büyümüş olmasından geliyor.

Klasik bir sorudur ya, hadi kendini biraz anlatır mısın diye sordum:

“Bologna'daki Güzel Sanatlar Akademisi'nde okudum ve şu anda Mantua'daki Palazzo Ducale Müzesi'nde çocuklara yönelik projelerde çalışıyorum. Renkler, kompozisyonlar, detaylar, şekiller beni her zaman büyüledi ve pratik yaparak deneyler yaptım ve iyi el becerileri kazandım. İhtiyacım olan her şey etrafımdaydı, doğanın tam ortasındaydım, içindeydim: Boya fırçasını doğanın bana sunduklarıyla değiştirmeye karar verdim. Yapraklar, meyve kabukları, yiyecekler, sıvılar ve bunların arasındaki her şey. Tüm bu unsurlar farklı renk ve dokularla gelir. Bu nedenle, yaratımlarımı asla önceden iyi planlamam, sadece masalın veya masanın önünde yaptığım eylemlere dayanarak içgüdülerimi takip ederim. Örneğin, kahve içtiğimde masaya düşürmemin yaratacağı nüansları düşünmeye başlıyorum. Kahvaltıda, bir kedinin patilerinin reçele bastığını ve ayak izleri bıraktığını hayal ediyorum.”

HO- Kahve ile resim yapmaya nasıl başladın?

GB-Kahveyi tesadüfen kullanmaya başladım, üç yıldan daha kısa bir süre önce, Anne Babamın masasına bir fincan dökerek, fincandan bir hikâye çıkarmanın ilginç olduğunu düşünerek çizmeye başladım. Aniden, içten gelen bir istekle ama belki de mantıklı olarak, birbirinden farklı, güzel, yakalanamayan gölgelerden oluşan yeni bir dünya belirdi gözlerimin önünde. Fotoğraflarımda, kahve masanın üzerine dökülerek bir hikâye, bir masal yaratmış gibi, bir anın büyüsünü yakalamaya çalışıyorum, kurguladığım bu...

HO-Resim için ilhamın o an nasıl geldiyse yansımasıyla çiziyorsun, boyuyorsun…

GB-Ben kendiliğindenliği, geçiciliği, yaratılışta yatan sihri seviyorum. Yaratımlarımın çoğu geçicidir ve yok olmaya mahkumdur: Yenirler veya tüketilirler ve bu nedenle amansız bir şekilde yok olurlar. Bu benim sanat eserimin önemli bir özelliği. Bir sanat eseri oluşturduktan sonra bir resim çekiyorum ve bu mükemmel nihai sonuç oluyor. Bu, sanat eserinin en iyi şekilde, son mucize anında nasıl yakalandığıdır.

HO-Yaratıcılığın bu anı fotoğrafla dondurması aslında bir oyun mu?

GB-Yaptığım şey, bir oyunun, meraklı bir bakışın, etrafımı saran ve bana ilham veren gerçekliğin sürekli keşfinden başka bir şey değil. Yaratıcılığın, onu gösterebilen ve onu zenginleştirici ve neşeli bir yaşam biçimi haline getirebilenlere ait olduğuna inanıyorum.

HO-Sosyal medyayı etkin kullanıyorsun…

GB-Kreasyonlarımı ilk olarak Instagram'da paylaşmaya başladım ve takipçilerimden olumlu geri dönüşler aldım. Görüntüleri takipçilerimle paylaştım. Her şeyin başladığı yer burası. Pirelli, Washington Post, Fox, Armani, Segafredo, Disney gibi markalarda çalıştım.

HO- Kahve ile boyamak zor mu?

GB-Teknik suluboya ile aynıdır ancak malzeme konusunda deneyim ve bilgi gerektirir.

HO-Instagram'da farklı gıda ürünleriyle yaptığın resimlerden bahseder misin?

GB-Günlük yaşamı büyülü hale getirme fikrini seviyorum ve yemek günlük yaşamın temelidir.

Fırçayı doğanın bize sunduğu yapraklar, meyve kabuğu veya sadece yiyecek gibi şeylerle değiştirmeye karar verdim.

HO-Türkiye'de sergi açmayı düşünür müsün? Daha önce Türkiye'ye geldin mi?

GB-İstanbul'a gittim ve çok sayıda sanat galerisine hayran kaldım. Sergi açmayı çok isterim, heyecan verici bir deneyim olur.

HO- İyi ki o kahve fincanını masaya dökmüşsün

GB-Röportaj için teşekkür ederim.

GB- Ben de teşekkür ederim.

Instagram

Twitter

Popüler İçerikler

Tolunay Kafkas, "El Sıkmama" Olayına Müdahil Oldu: Hedefinde Volkan Demirel Var
Wanda Nara ile Yasak Aşk Yaşadığı Öne Sürülen Keita Balde Sivasspor'dan Gönderildi
Asgari Ücretin Açıklanmasından Sonra Cumhurbaşkanı’na Mesaj Atan Kadir İpek Gözaltına Alındı