Bu hikâyede günümüz kuşağını etkileyen pek çok tema olsa da hikâyenin öne çıkan bir özelliği var; üvey anneler. Pamuk Prenses üvey anne imajını olumsuz ve kötü bir karaktere dönüştürüyor, itibarsızlaştırıyor. Grimm Kardeşler’in hikâyelerinin çoğunda kötü bir anne ya da üvey anne vardır. Pamuk Prenses’deki üvey anne karakteri illa ki hepsinin en güzeli olarak bilinmese de tam tersine bu karakter hepsinin en uğursuzu olarak biliniyor. Grimm Kardeşler'in Pamuk Prenses’inin, dünyanın her yerinden insanların üvey anne kelimesini duyduklarında düşünme biçimlerinde büyük bir etkiye sahip olduğunu ve onu anında kötü bir karakterle ilişkilendirdiğini düşündürüyor.
Ayrıca Pamuk Prenses’te öne çıkan bir diğer konu da güzelliğin güç olduğu… Pamuk Prenses karakterinin kötü üvey annesiyle uzun soluklu bir savaşı var. Bunların hepsi, Pamuk Prenses'in ülkedeki en güzel kız olduğu gerçeğine dayanıyor ve bu gerçek, narsist üvey annenin Pamuk Prenses’i yok etmek istemesine neden oluyor.
Dünyanın en güzel kadını olma isteği, masum bir istek gibi görünse de insanların zihinlerinde nesiller boyunca fiziksel olarak güzel olmanın bir insanın en önemli özelliklerinden biri olduğunu düşünmelerine neden oluyor. Üvey anne ile Pamuk Prenses arasındaki ilişkiye bakıldığında, üvey annenin Pamuk Prenses'ten kişisel olarak nefret etmediği, güzelliği ve gençliği simgelediği için ondan nefret ettiği fark edilebilir. Güzelliğe, güç kazanılacak bir meta olarak bakıldığında bu eylem, Kraliçe'nin gücünü güzellik yoluyla korumasının bir aracı olarak yorumlanabilir. Üvey anne, güzelliğinin onu güçlü kılan şey olduğuna inanır ve ondan daha güzel biri varsa, bu güç elinden alınabilir. Grimm Kardeşler’in güzelliği Pamuk Prenses’te tasvir etme biçimi, nesiller boyu birçok okuru fiziksel güzellik söz konusu olduğunda gerçekçi olmayan, narsistik bir bakış açısını benimsemeleri için etkilemiş olması da mümkündür.
Karakterlerin ve ortamların farklı olmasına rağmen, tüm Grimm Kardeşler masallarında dikkate değer birçok tema var. Bu özel hikâyede, cinsiyetçilik ve toplumsal cinsiyet rolü temasının fazlaca mevcut olduğu fark edilebilir. Bu hikâyenin baba figüründe bir örnek görülmektedir. Adam evin reisidir, 'Baba oduncudur, ailesinin hayatta kalabilmeleri için yiyecek ve barınak sağlar'. Tıpkı tipik bir Grimm Kardeşler’in hikâyesinde olduğu gibi, adam güçlü bir figür olarak tasvir edilir. Bu hikâyedeki cinsiyet rolüne bir başka örnek de Hansel ve Gretel’deki kardeşler arasındaki ilişkiye bakıldığında görülebilir. Erkek karakter olan Hansel, sorunu çözmenin bir yolunu bulacağı için sık sık Gretel'e sakinleşmesini söyleyerek duruma öncülük eder. Bu ilişkide hikâyede erkek ve kadın karakter arasındaki zıtlık görülebilir, “Erkek her zaman karar vericidir ve ne yazık ki kadın yapmak istediğini yapar”. Günümüz toplumunda, yüzyıllar öncesinden çok daha az olmasına rağmen, bu cinsiyet farkı hala mevcuttur.
Sonuçta, Grimm Kardeşler’in hikâyeleri yüzyıllardır biliniyor ve bu nedenle bu masallar birçok insanın çocukluklarını temsil ederek nesilden nesile aktarılıyor. Bu hikâyeler çok fazla kültür ve folkloru temsil etse de okur farklı bir bakış açısına sahip olmalı ve bu hikâyelerin gelecek nesillere nasıl bir mesaj verdiğini gerçekten görmeli. Ne yazık ki, bu mesajların çoğu zararsız görünebilir, ancak gerçekte uzun vadede zararlı olduğunu anlamak mümkün…
Hikâyeler, insanlara üvey annelerin uğursuz olduğunu, güzelliğin başarının anahtarı olduğunu ve kadın ile erkeğin toplumda sabit rolleri olduğunu öğretir.
Durum böyle olmamalı, çünkü üvey anneler tasvir edildiği kadar kötü değiller.
Grimm Kardeşler’in masal/hikâyelerinin pek çoğunda tatsız ve çelişkili, ürkütücü ifadelere tesadüf etmek mümkün.
gerçekten ve çok masum görünüyor bu masallar ama gerçekte öyle değil üzücü