Hulusi Çakır Yazio: Merdiven

Öğretmenim tek sıçrayışta kaç basamak inebiliyorsunuz?”

Küçükken hepimizin yaptığı, kıyasıya yarıştığımız, kendimizi gösterebileceğimiz basit bir oyun aslında. Anatomi olarak uzun boyluların, uzun bacaklıların daha avantajlı olduğu gibi gözükse de; çeviklik, cesaret ve mantığı barındırıyor. Kimilerimiz dezavantajlarına rağmen korkusuzca hedefine atlarken, kimilerimiz avantajlarını bilmeden ya da bilip kullanamadan sonuç hüsran oluyor.

Çocukken basamakları hayatımızın tam da merkezine koymadık mı?

Misal bisiklet sürmeyi öğrenirken önce birisinin yardımıyla koltuğa oturur, pedala yetişemeyen ayaklarımızın ucuyla dokunmaya çalışırız. Sımsıkı gidonu sahiplenip içimizdeki korku ve heyecanı harmanlayarak yanımızda bize destek olan kişiye “sakın bırakma diye” serzenişte bulunuruz. Yokuş aşağı pedalsız giden bir bisiklet ve hâlâ yanımızda koşan kişiyle göz göze ilerleriz. Sanki bırak der gibi ya da aman hiç bırakma. İşte tam o an desteği keser ve bizi bizle bıraktığında ilk başlarda her ne kadar uçurumdan atlıyor gibi hissetsek de zamanla tamamen özgürleşir ruhumuz. 

Gözlerimizin ışığı gökyüzünü aydınlatır, kalbimizin sesi bebeği uyandırır, kahkahamız insanlığa umut olur. Sonunda düşeceğimizi bilsek de sanki bulutlardan ayaklarımızı sallandırırcasına seyrederiz bir parçası olduğumuz yeryüzünü. Olimpiyatlarda altın madalya alan atletler gibi sırtımıza bayrağımızı geçirip, tüm seyircileri selamlarız iç dünyamızda. Sonunda düşüp dizimiz kanasa da, parçalansa da ne acı vardır ne korku. Çünkü başardık, düştüğümüzde kalkmayı yaşayarak öğrendik ve hedefimize ulaştık.

Evet basamak sadece çocukken değil hayatımızın her yaşında, her alanında hüküm sürüyor.

Belki bisiklet sürmeyi öğrenmek isteyen bir çocuğun yanına dahi yaklaşamayıp önce koltuğa oturması daha sonra gidonu tutması, yardım eden bireyin bırakması ve nihayetinde kendiliğinden özgürlüğe kavuşması hepsi birer adım değil mi?  Yeni bir icat yapmak isteyen bir mucidin, yeni bir tekstil açan bankerin, kolluklarla yüzmeyi öğrenen rekortmen bir dalgıcın, okumaya yeni geçmiş bir bilim adamının hayatı hep basamaklarla doludur.

Bazen üçer beşer çıkarız basamakları, bazen yerimizde kalakalırız, kim bilir belki de düşeriz basamaklardan.

Kimimiz daha başlamadan pes eder, kimimiz sonradan vazgeçer, kimimiz de emin adım parçalanan dizlerine rağmen yoluna devam eder. Her ne kadar çocuklarımızı, öğrencilerimizi, arkadaşlarımızı ve hatta büyüklerimizi motive ederken, vazgeçmemiz gerektiğini söylerken aslında kendimizi ikna etmeliyiz önce. Bir hedefe odaklanıp, sonuna kadar gidip “en azından denedim”, “yaptım olmadı” değil de başka alternatifler yaratmalıyız. Dağın zirvesine giden birçok yolun olduğunu unutmadan; kimi dik, kimi patika, kimi de taşlı yollar olsa da bir şekilde tamamlayıp zirvede seyretmeliyiz başarıyla ardımızda bıraktığımız yolları.

Birilerinin azmini, başarısını alkışlarken:

“Helal olsun be adam hak etti, tırnaklarıyla kazıyarak geldi.”

“Bravo! Daha dün bu adamın cebinde beş para yoktu. Şimdi milyoner.”

“Görüyor musun? Dağın başındaki bir çoban üniversite sınavında birinci olmuş.”

“Daha dün bu çocuk bizim dağlarda koşuyordu, şimdi olimpiyatlarda!” diye gurur duyarız. Her yerde anlatırız. Kimi zaman duygulanırız kimi zaman kıskanırız. Başkalarının başarıları hakkında yorum yapmaktan ziyade kendi yaşantımıza, eserlerimize, çocuklarımıza pes etmeden, hayallerimize hedeflerimize koşar adım olmasa da, bu basamaklardan ağır ağır çıkmamız gerektiğini öğrenmeliyiz, öğretmeliyiz. Zamanında Ahmet Haşim ne güzel

söylemiş:

 “Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden,

Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak,

Ve bir zaman bakacaksın semâya ağlayarak…”

Popüler İçerikler

Beklenen Gün Geldi: Birbirinden Ünlü İsimler Saygı1 Formatının İkinci Konuğu Sertab Erener İçin Sahneye Çıktı!
Domuz Eti Skandalıyla Gündeme Gelmişti: Köfteci Yusuf Yeni Bir Sektöre Giriş Yapıyor!
İş Kadını Olan Eski Eşinden Aldığı Nafakayla Düğün Yapan Damat, Düğünden Sonra Nafaka İstemeye Devam Etti
YORUMLAR
23.02.2021

Her adım bir merdivene cıkmaz belki ama her merdiven bir adımla çıkılır. Hatta birer birer adımla çıkılır. Bu güzel yazinizla bu güzel anınızı çocuklarin yüregindeki tahta da adim adim bir merdivene tirmanir gibi tirmandiginizi goruyoruz takip ediyoruz. O tahttan hic inmeyeceginizi bilmek de ne güzel bir duygu... kaleminize yureginize saglik 😍 by masalperisinin.dünyasi

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ