Terörle Mücadelede 5 Maddelik Eylem Planı

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası yaptığı açıklamada, terörle mücadele eylem planına dair 5 ana konuyu açıklarken, planın somut halinin önümüzdeki günlerde açıklanacağını söyledi.

Bakanlar Kurulu, Başbakan Ahmet Davutoğlu başkanlığında Çankaya Köşkü’nde toplandı. Toplantı sonrası, Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş açıklamalarda bulundu ve gazetecilerin sorularını cevaplandırdı.

Hükümet’in, PKK’yla mücadele için üzerinde çalıştığı ‘Eylem Planı’na hakim olan 5 ana konuyu açıklayan Kurtulmuş, şöyle konuştu:

  • “Birincisi bu 3 adımlı bir süreçtir. Terörün bitirilmesi, ortaya çıkan ekonomik ve sosyal sorunların giderilmesi ve tüm bunlar yapılırken de milli birlik ve kardeşlik anlayışı içinde hareket edilmesi. 

  • İkincisi bu süreç son derece yoğun kamu diplomasisinin yapılması gereken bir dönem. Maalesef terör örgütü, hatta terör örgütüne müzahir bazı sivil unsurlar da son derece yanıltıcı kamu diplomasisi örneklerini ortaya koyuyorlar. En son akademisyenlerin bildirisinde olduğu gibi. Bizim hükümet olarak iç ve dış kamuoyunu son derece iyi şekilde bilgilendirecek, gerçekten doğru ve zamanında açık bir bilgilendirme sürecini yürütmek mecburiyetindeyiz. 

  • Üçüncüsü eylem planında ortaya çıkacak idari bazı tedbirlerin mutlaka somut delillere dayandırılması şartını öngörüyoruz. 

  • Dördüncüsü bu süreçte esas amacımız sivil halkımızın uğramış olduğu maddi ve manevi zararların ortadan kaldırılması ve onların mağduriyetlerinin giderilmesidir. 

  • Beşincisi ise bütün bu süreçte Türkiye’de birileri duygusal kopuşun olmasını isteyebilirler. Bizim yapmamız gerekense kardeşliği ve bütünlüğü sağlayacak her türlü insani tedbirin uygulanmasıdır. 

Bu 5 ana çerçevede önümüzdeki günlerde son somut şeklini vereceğimiz ve hızlı bir şekilde uygulamaya koyacağımız ekonomik ve sosyal boyutlarıyla terörle mücadelenin yapılmasını sağlayacak bir eylem planını kamuoyuyla somut olarak paylaşacağız.'

"Terörden etkilenen öğrenciler için telafi eğitimi"

Telafi eğitimi kapsamında Mardin ve Diyarbakır'a gelen öğrenciler yurtlara yerleştirildi. / Fotoğraf: AA

Sokağa çıkma yasakları nedeniyle eğitimi aksayan öğrencilerin telafi için 5 Şubat'a kadar eğitim almaya devam edeceklerini ifade eden Kurtulmuş;

'Diyarbakır, Mardin ve Şırnak illerimizin bazı yerlerinde eğitim kurumlarımızdaki bazı öğrencilerimiz maalesef eğitim alamadı. Bunun telafi edileceği ve hiçbir öğrencimizin mağdur edilmeyeceğini söylemiştik. Bu illerde önceki dönemde sokağa çıkma yasağı nedeniyle devam edemeyen öğrencilerimiz için seçilen bazı okullarda öğrencilerin telafi eğitimi alma için çalışmalar başlatılmıştır. Velilerden, ailelerden izin alınmıştır. Öğretmenlerin kendileriyle birlikte başka okullara nakledilmiş, 15 bin öğrencimizin eğitimine bugün başlanmıştır. 5 Şubat’a kadar. Bu sayı artacak. Ailelere çok teşekkür ediyoruz. Ayrıca öğretmenlerimize bu zor dönemde öğrencilerini yalnız bırakmadığı için yürekten teşekkür ediyoruz.'

'Öğrencilere psikolojik danışma dersleri sunulacak'

Ayrıca bu öğrencilerimize sadece okuyamadıkları dersleri verecek telafi eğitimi yanında rehberlik imkânları ve psikolojik danışma dersleri de sunulacaktır. Hayırlı olmasını temenni ediyorum. İnşallah öğrencilerimiz eksik olmadan bu süreci tamamlayacaktır.

"Türkmenlere acımasız saldırılar devam ediyor"

Fotoğraf: DHA

'Yine Bakanlar Kurulu’nda dış politikadaki gelişmeler ele alındı. Bayırbucak’taki Türkmenlere karşı Rusya’nın hava saldırıları 19 Kasım’dan itibaren devam ediyor. Arkasından eş zamanlı olarak rejim güçlerinin saldırılarla birlikte, bazı yerlerde DAEŞ’ten de istifade ederek, rejimle DAEŞ arasındaki işbirliğinin sonucu olarak Türkmenlere acımasız saldırılar devam ediyor. Yakından takip ediyoruz.'

'Suriye muhalefeti rejim karşıtı güçlerden oluşmalı'

Cenevre'de yapılacak Suriye görüşmelerine ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Kurtulmuş; 'Önemli bir gelişme de Suriye Ulusal Koalisyonu’nun da içinde olacağı muhalefetin barış görüşmelerindeki pozisyonu. Biz Suriye Ulusal Koalisyonu’nun tamamıyla rejim karşıtı güçlerinden olmasından yanayız. Çünkü maalesef 5 yıldır devam eden bu kirli savaş zaman zaman tarafların birbirine karıştığı, rakip görünen grupların birbirine ne kadar destek olduğunu ortaya koymuştur. Örneğin Rusya DAEŞ’le mücadele görünümü altında bunları yapmış ama çok az saldırısını DAEŞ’e karşı yapmıştır. DAEŞ, rejime muhalif olduğunu iddia etmekte ama sahada rejimle birlikte hareket ettiği görülmüştür.'

PYD'nin Cenevre'deki görüşmelere davet edilmesi

‘Suriye Barış Görüşmeleri 29 Ocak'ta’

Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kurtulmuş, 'Cenevre görüşmelerinin PYD’ye davet edilmesi konusunda sizden de bir değerlendirme alabilir miyiz?' sorusuna şu yanıtı verdi:

'Kısmen ifade ettim. Suriye’de çok taraf var. Birbirine karşı zannedilen ama işbirliği içinde olan taraflar var. Bir tarafta rejim güçleri ve işbirlikçileri, diğer tarafta ise rejime muhalif olan Suriye Ulusal Koalisyonu olmalıdır. PYD, DAEŞ, başka hangi hareketler varsa, rejime karşı tarafta olmasını kimse kabul edemez. Suriye ulusal muhalefeti buna rıza göstermez. Muhalefet tarafında bunları oturtmak olmazı istemektir. Bu barış mutlaka şerefli ve Suriye’deki insanların, 5 senedir inim inim inleyen halk kitlelerinin rıza göstereceği bir barış olsun. Rejime muhalif güçlerin masanın bir yanında, karşısında olanların bir tarafta olması gerekmektedir. Bu eşyanın tabiatı gereğidir.' Soru-cevap

  • Soru: Kırmızı Kitap’tan PKK’nın çıkarıldığı yönünde kamuoyunda haberler var.

'Külliyen yalandır. Manipülasyondur. Kasıtlı olarak yanıltıcı bir haber olarak yapmışlardır. Doğrulukla hiçbir şekilde irtibatı olmayan bir haberdir. Sorduğunuz için teşekkür ediyorum. Bilinmesinde fayda var. PKK iç güvenlik tehdidi olmaktan çıkarılmış değildir. Kim ne yazıyorsa yalan yazıyordur.'

  • Soru: Bölgedeki sivil halkla görüşülecek mi çözüm sürecinde? İmralı’yla kamu diplomasisi çerçevesinde görüşmeler başlayacak mı?

'Çok kapsamlı bir terörle mücadele devam ediyor. Bu sürecin sahibi milletin bizzat kendisidir. Terörü bütün imkanlarıyla yok edecek sürecin sahibi de milletin kendisidir. STK’lar, kanaat önderleri, bölgedeki ve Türkiye’deki bütün çevrelerin bu sürece dahil olması ve bu anlamda bizahiti milletimizle sürecin yönetilmesi esastır.'Halkın nabzını tutacağız'

'Çok yanıltıcı, yönlendirici bilgiler, doğruyu yanlış, yanlışı doğru gösteren özellikle sosyal medyada haberler yer alıyor. Etkin bir şekilde başa çıkabilmenin yolu kamuoyunu doğru bir şekilde bilgilendirebilmektir. Eylem planı çerçevesinde söz sahibi olanların, herkesin, halkın nabzını tutacağız, dinleyeceğiz. Sur’daki, Silopi’deki, Nusaybin’deki insan işin sahibi, inşallah terör bitirilerek milli birlik ve kardeşliğin sağlanması mümkün olacak.'

Akademisyenlerin bildirisi

  • Soru: Akademisyenlerle ilgili Başbakan “Fikren mücadele etmek isterdik” dedi. Cadı avı gibi bir süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?

'Defaatle ifade edildi. Birçok akademisyenin belki tam manasıyla okumadığı bile düşünülebilir. Bırakın siyasi tarafını, herhangi insaf, izan ve vicdan sahibi birisinin terörle mücadele sırasında ortaya çıkan görüntüleri bu şekilde yorumlaması gerekir. Okulların yakılması, tuzaklamalar, bombalamalar, çocukların en son biliyorsunuz karne dağıtımı sırasında çocukların bulunduğu mekana el yapımı bomba atılması... Bunlar hiç yokmuş gibi bu bildirinin ortaya çıkarılması anlaşılır değildir. Herkes bir tarafta yer alabilir ama taraflı olduğu kadar yanıltıcı bir bildiridir.'

  • Soru: Cerablus – Mare hattının kapatılacağı doğru mudur? Başika Kampı konusunda ne görüşüldü?

'Başika Kampı’na Türkiye tesadüfen, kendi isteğiyle gitmedi. DAEŞ’e karşı mücadele kapsamında Musul Ulusal Muhafız alayının eğitilmesi çerçevesinde, uluslararası ihtiyaçlar çerçevesinde gitti. Sayın Biden da biliyor.

Türkiye’nin Cerablus-Mare hattı konusundaki hassasiyetleri bütün uluslararası camia biliyor. Oradaki hassasiyetimiz her platformda biliniyor.'

  • Soru: Hakkari ve Şırnak’ın taşınmasıyla ilgili bir düzenleme hazırlıyor musunuz?

'Bu hafta gündeme gelmedi ama 1 yılı aşkın süredir bu konuda müzakereler yapılıyor. Açıklamalarımızda ifade ettiğimiz gibi bu sadece güvenlik gerekçesiyle değil, her iki şehrin doğal ekonomik gelişiminin bir sonucu olarak da, hatta tarihsel olarak bakıldığında böyledir. Yasal bir hazırlık yok çalışmalarımız devam ediyor.'

DHA ve T24

Popüler İçerikler

151 Gündür Oğlu Fatih'i Arayan Baba Esra Erol'a "Bulamıyorsan Müge Anlı'ya Çıkalım" Deyince Ortalık Karıştı
Müge Anlı'da Yeni Bir Fenomen Doğdu: Habibe Kendine Has Tarzı ve Tavrıyla Hepimizi Fena Gaza Getirdi!
Gazeteci Özlem Gürses TSK Hakkındaki İfadeleri Nedeniyle Gözaltına Alındı