Önyargılarımız sebebiyle, çoğumuz güç ve iktidarın erkeklere has özellikler olduğunu düşünürüz. Ancak tarihteki bu 8 kadın, dünyada yarattıkları değişikliklerle 'hükûmet gibi kadın' sözünü sonuna dek hak ediyorlar...
Önyargılarımız sebebiyle, çoğumuz güç ve iktidarın erkeklere has özellikler olduğunu düşünürüz. Ancak tarihteki bu 8 kadın, dünyada yarattıkları değişikliklerle 'hükûmet gibi kadın' sözünü sonuna dek hak ediyorlar...
Çin'in Tang Hanedanlığı zamanında İmparator Gaozong'un sevgilisi olan Wu Zetian, kendisini imparatorun eşi ve bir başka sevgilisiyle bir güç mücadelesi içinde bulur. Bu mücadele üç kadının imparatorun yaşamında tuttukları yerle ilgilidir ve sonunda Wu Zetian galip gelir. İmparatoriçe ünvanını alan kadın, ilerleyen zamanda imparatorun hastalanmasıyla devleti yönetmeye başlar. İmparator Gaozong'un 683 yılında ölmesiyle kendini Çin İmparatoru ilan eden Wu Zetian, Tang Hanedanlığı'nı parçalayarak kendi hanedanlığını kurar: Zhou Hanedanlığı. Wu Zetian, Çin tarihinin ilk ve tek kadın imparatoru olmayı bugün hâlâ sürdürmektedir.
Gandhi 25 yaşında evlenir ancak eşi 1960 yılında kalp krizinden yaşamını yitirir. 1980 yılında başbakanlık serüvenine başlayan kadın, görev süresi boyunca ülkeyi kararname ile yönetir, sadakatsiz olduğunu düşündüğü kongre üyelerini görevden alır, muhaliflerini hapse attırır ve ülke basınına sansür uygular. Gandhi, 1984 yılında korumalarının suikasti sonucu öldürülür ve İndira Gandhi, Hindistan tarihinin tek kadın başbakanı olarak tarihe geçer.
Hayatı boyunca tek bir evlilik yapan Golda Meir, 1951 yılında eşini kaybeder. Aradan çok vakit geçmeden İsrail Çalışma Bakanı ve Dışişleri Bakanı olarak görevini tamamlayarak emekliye ayrılır. Ancak politikadan bu uzaklaşma çok uzun sürmez ve Meir, 1969 yılında İsrail Başbakanı Levi Eshkol'un âni ölümünden sonra bu koltuğu devralır. İsrail'in seçimle gelen 4. başbakanı olan kadın, ülkesinde 'Demir Leydi' lakabıyla anılır.
Bidhya Devi Bhandari, Nepalli komünist bir lider olan Madan Bhandari'yle evlenir ancak eşini 1993 yılında bir trafik kazasında kaybeder. Eşinin ölümünün ardından politikayla aktif olarak ilgilenmeye başlayan kadın, bir süre Savunma Bakanlığı görevini üstlendikten sonra, ülkesi Nepal'de monarşinin yıkılmasının ardından 2015 yılında ülkenin ikinci başkanı olarak göreve gelir. Bhandari, bu görevi bugün hâlen sürdürmektedir.
Şeyh Hasina Vecid, 1971 yılında ülkesi Bangladeş'in Pakistan'dan ayrılmasında önemli rol oynamış bir kadındır. İlk olarak 1996 yılında Bangladeş başbakanı seçilen kadın, bugün hâlâ sürdürdüğü ve üçüncü döneminde olduğu bu göreve eşi Dr. Wazed Miah'ın 2009 yılındaki ölümünün ardından devam etmiştir. Pek çok kuruluş tarafından barış ödülüne layık görülen Vecid, kimilerince görevi boyunca politik rakiplerinin öldürülmesini organize etmiştir.
Elizabeth I, tahtı üvey kardeşi Mary'nin 1558 yılındaki ölümünün ardından devralır. Tahta çıktığında daha sonradan 'İngiltere Kilisesi' olarak anılacak olan İngiltere Protestan Kilisesi'ni kuran Elizabeth, 1558 yılında bugün İngiltere tarihinin en büyük zaferlerinden biri olarak kabul edilen savaşta başrolü oynayarak İspanyol Armadası'nı mağlup eder. Evlenmesi, çocuk sahibi olması ve böylece tahtına bir varis bırakması için yapılan baskılara direnerek hayatı boyunca evlenmez ve bu sebeple 'Bakire Kraliçe' adıyla anılır.
Antik Mısır Hükümdarı II. Thutmose'nin hem eşi hem de üvey kardeşi olan Hatşepsut, hükümdarın 1479 yılındaki ölümünün ardından oğulları beklenen yaşa gelene kadar hükümdarlık görevini devralır. Ancak ülkenin başında bulunduğu yedi yılın ardından yasaları değiştirerek kendisini Mısır Firavunu ilan eden kadın, Antik Mısır'ın yönetimini 20 yıl üstlenerek ülke tarihinin görevde en uzun kalan kadın hükümdarı olur.
Kore Kralı Jinpyeong'un 632 yılındaki ölümünün ardından 26 yaşındaki kızı Prenses Deokman, Kore'nin ilk hükümdarı olarak göreve gelir. Başta bulunduğu sürece kendisine verdiği Kraliçe Seondeok adıyla anılan kadın, ülkesini yıllar sürecek şiddet ve savaş ortamında başarıyla yönetir. Söylentilere göre ölümünden kısa süre önce 17 Şubat 647 tarihinde öleceğini bildirmiş ve gerçekten de o gün ölmüştür. Seondeok yaşamı boyunca hiç evlenmemiş ve çocuk sahibi olmamış, ancak görevini her zaman bir başka kadına devretmek istemiştir. Bu sebeple ölmeden önce görevinin kuzenine devredilmesini vasiyet etmiş, ölümünden sonra Kraliçe Jindeok adıyla anılacak kuzeni tahta geçmiştir.
Niye Tomris Han yok listede
Hemen hepsi bi adamın ölümünden sonra başarıyı yakalamış. Demek ki neymiş, her başarılı adamın arkasında bi kadın, her başarısız kadının önünde bi erkek varmış. Adamı öldürünce zirveye oturuyolar :D
indire gandi ordan gelıyo zar :))):):)::):)