Üniversite öğrencisi Ceren Özdemir'i öldüren katil Özgür Arduç'un 1 Aralık'ta açık cezaevinden firar ettiği açıklanmıştı. Kasten öldürmeye teşebbüs de dahil birçok suçtan 23 yıl hapis cezasına mahkum olan katil Arduç'un düşük güvenlikli açık cezaevine nasıl nakledildiği konusu tartışmaları da beraberinde getirdi. Ceren'in ailesi böyle azılı bir suçlunun kolaylıkla cezaevinden kaçabilmesine tepkili. Hukukçular ise kapalı cezaevinden açık cezaevine geçiş uygulamasının problemli olduğu görüşünde.
Ordu’da evinin önünde öldürülen 20 yaşındaki Ceren Özdemir’in katili Özgür Arduç, 23 yıllık hapis cezasının 14 yılını tamamladıktan sonra 28 Ekim 2019'da yarı açık cezaevine alındı, 1 Aralık günü de yarı açık cezaevinden firar etti. Ceren Özdemir'in ailesi sabıkası kabarık böyle bir suçlunun kolaylıkla cezaevinden kaçabilmesine tepkili.
Anne Güfer Özdemir, “Psikopat birisi cezaevinden bırakılır mı? O zaman bunu bırakan da suçlu, hepimiz suçluyuz. Ben hiçbir cana kıyamam. Benim evladım da kıyamaz. Bu canileri bir yerde tutsalar da insanlar rahat etse olmaz mı? Bu insanlar ölmek için mi yaşıyorlar? Benim çocuğumun ne hayalleri vardı. Bu memlekette bir yerlere gelip insanlara örnek olacaktı. Gittiği yerde hep sevgi dağıtıyordu benim yavrum. Bir tek benim değil herkesin yavrusuydu. Herkes severdi onu. Sadece canileri istemiyoruz, bırakmasınlar böyle potansiyelleri toplasınlar” dedi.
Baba Yılmaz Özdemir de katil zanlısının cezaevinden firarını anlamakta güçlük çektiğini belirterek, “Şimdi ben çocuğumu 20 yaşına kadar yetiştirmişim, bizim elimizden alıyor. Buna nasıl bir yasa uygulanır. O cinayetten yargılanan, cezaevinde açıkta yatıyorsa da dışarıda insanlar kelepçe ile geziyor. Bunlara neden kelepçe takılmadı, firar edeceği bilinmiyor muydu? Dışarıdaki adama kelepçe takılıyor, evine gidiş-geliş saati takip ediliyor ama içerideki adama izin veriyorsun. Adam firar ediyor. Benim tek düşüncem bu. Bununla hangi kurum ilgileniyorsa, bilemiyorum o konuda duygumu ifade edemiyorum. Ne yapmaları gerekiyorsa yapsınlar” açıklamasında bulundu.
Ordu Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Akif Aktaş, yaptığı açıklamada katilin 2005 yılında işlemiş olduğu 'kasten öldürmeye teşebbüs' suçu ve diğer suçlar nedeniyle toplam 23 yıl 79 ay 148 gün hapis cezasına çarptırıldığını, 28 Ekim 2019 tarihinde ise Ordu Açık Ceza İnfaz Kurumu'na alındığını belirtmişti.
Açık ceza infaz kurumlarının, firara karşı engelleri ve dış güvenlik görevlisi bulunmayan kurumlar olduğunu kaydeden Aktaş, katilin 1 Aralık 2019 günü saat 00.15 sularında cezaevinden firar ettiğini belirtmişti.
12 ayrı suçtan sabıkası bulunduğu kaydedilen bir kişinin, hükümlülerin izinli olarak tesis dışına çıkabildiği bir yarı açık cezaevine nasıl nakledildiği tartışma ve eleştiri konusu oldu.
T24'den Gonca Tokyol'un haberine göre İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu Türkiye'de infaz sisteminin içinde ıslah sistemi barındırmadığının altını çizdi ve yeni düzenlemelerle kapalı cezaevinde geçirdikleri infaz süresi kısalan hükümlülerin herhangi bir psikolojik değerlendirmeye tabi tutulmaksızın yarı açık cezaevlerine sevk edildiğini, hatta bazı durumlarda denetimli serbestlikten yararlandırıldığını söyledi.
Sözcü'ye konuşan Avukat İsmail Yılmaz ise ağır suçlardan mahkum olmuş kişilerin çok kısa bir süre kapalı cezaevinde kaldıktan sonra açık cezaevine geçmelerinin yanlış bir uygulama olduğunu belirterek 'Bu olayda önce cinayetten mahkum olan, ayrıca çok sayıda hırsızlık suçuna karışan zanlının, açık cezaevine gönderilmemesi gerekirdi.' dedi.
Yılmaz, 'Çünkü açık cezaevlerinde izin sistemi mevcuttur. Bu sistem kontrolsüz uygulandığı için azılı suçluların bir anda toplum arasına karışması çok büyük tehlikedir.' ifadelerini kullandı.
Sözcü'ye konuşan Avukat Rezan Epözdemir, temel problemin kapalı cezaevinden açık cezaevine geçerken verilen iyi hal raporu olduğu görüşünde.
'İyi hal raporundan kasıt, cezaevinden herhangi bir adli ve idari bir olaya karışmama, dış dünyaya uyum sağlayabilme ve rehabilite olmanın koşullarının oluşup oluşmadığıdır.
Öteden beri savunduğum eleştiri şu; cezaevlerindeki idare ve gözlem kurullarının bu raporları otomatiğe bağlamış şekilde vermesi. Halbuki, sosyolog, psikolog, pedagoglar ve hukukçuların da içerisinde yer aldığı akademik bir heyet tarafından bu raporlar verilmelidir.
Bir defa firar eden bir sanığın bir daha açık cezaevine geçmemesi lazım. Çünkü daha önce de firar etmiş. Açık cezaevine geçişle ilgili yönetmelikte düzenleme yapılması lazım.'
7 Eylül günü İstiklal Caddesi’nde İTÜ mezunu 23 yaşındaki Halit Ayar’ı öldüren kişilerden biri de açık cezaevinden kullandığı izin sırasında bu cinayeti işlemişti.
Bianet'in haberine göre kapalı cezaevinden açık cezaevine geçiş şartları 22 Şubat 2017 tarihli yönetmelikle şu şekilde değiştirilmişti:
Cezalarının toplamı 10 yıldan az olan hükümlüler, cezalarının sadece 1 ayını kapalı cezaevinde geçirmek, “iyi halli” olmak ve koşullu salıverilme süresine 7 yıl veya daha az kalması kaydıyla açık cezaevine ayrılma hakkına sahiptirler.
Cezalarının toplamı 10 yıl veya yukarı olan hükümlüler ise, toplam cezalarının 1/10’unu (onda birini) herhangi bir cezaevinde geçirmek, “iyi halli” olmak ve koşullu salıverme süresine 7 yıl veya daha az kalması şartıyla açık cezaevine ayrılma hakkına sahiptir.
Düşünün ki mahallenizde, sokağınızda firar etmiş bir katil var mı, haberiniz yok. Katilin biri firar ediyor, rastgele insan öldürüyor. Resmen şansa yaşıyoruz.
Besledikleri yetmiyormuş gibi "kasten öldürmeye teşebbüs" suçu bulunan adama keyif izni veriyorlar.Çıkarırken cebine harçlık da koysaydınız utanmazlar.Nasıl hakkını ödeyeceksiniz bilmiyorum.Herkese adamlık yapıyorsunuz da şöyle itlerin karşısında duramıyorsunuz,şunlara fırsat veren,merhamet gösteren hiçkimsenin gram adamlığı yoktur gözümde.
çocuk öldürmüş bilmem kac tane sucu var eee açık cezaevi ne guzel degil mi dikkat ederseniz son zamanda işlenen cinayetlerde hep firari ve birden cok suça karismis suçlular bunlari nasil bırakıyorsunuz ve kacmayacak gözüyle bakıyorsunuz anlamiyorum