8 Eylül'de Meryem Ana, 25 Aralık'ta ise İsa Peygamber doğar ve işler karışır...
8 Eylül'de Meryem Ana, 25 Aralık'ta ise İsa Peygamber doğar ve işler karışır...
Ancak şundan eminiz ki bin yıllardır Güneş'i taşlara kazıyan, ona adaklar adayan ve dolayısıyla ona tapan da bizleriz. Çünkü o bize aydınlık, sıcaklık ve güvenlik sağlar. Hatta bugün bile çoğumuz güneşli günlerde kendisini daha iyi hisseder, öyle değil mi?
Sanki her gün sizi kontrole gelen tehditkar; ama bunun yanında ekinlerinizi büyüten ve gezegendeki tüm canlılara yaşam sağlayan şefkatli bir Tanrı... İşte bu Tanrı biz kendisine inandıkça tarihten tarihe, medeniyetten medeniyete şekil değiştirir. Yeri gelir Gün Ana, Shamash olur yeri gelir Jesus... Halbuki canım Güneş 4,5 milyar yaşında bir yıldız sadece...
Eğer onu düzenli takip edersek Güneş ve Ay tutulmalarını, dolunayı hesaplayabiliriz. Resimde gördüğünüz Zodyak kuşağı da buna benzer şekilde Güneş'in 12 ay boyunca geçtiği takımyıldızı tasvir eder. Ve çok iyi bildiğiniz üzere biz bu takımyıldızları günümüzde 'burç' olarak adlandırıyoruz. Yani bi'bakımdan kafalar hala binlerce sene öncelerde galiba, ne dersiniz?
24 Aralık'ta efendim doğuda göreceğiniz en parlak yıldız olan Sirius ile Orion takımyıldızının kemeri diye bilinen 3 yıldız (efsanelerde 3 kral denir) aynı hizaya gelirler ve hepsi birlikte 25 Aralık'ta Güneş'in doğacağı noktayı gösterirler.
Ve 3 gün sonra 25 Aralık'ta tekrar Güney Haçı diye bilinen 'Crux' takımyıldızının üstünde yükselmeye başlar. Yani anlayacağınız dostlar Güneş haç üzerinde ölür ve 3 gün sonra dirilerek hayata döner İsa Peygamber gibi...
Bakire Meryem ya da Virgo the virgin namıyla bilinen Meryem'in doğumu 8 Eylül olarak kabul edilir yani o virgo, başak burcundandır. Ayrıca ağustos ve eylül aylarının hasat mevsimi olduğunu düşünürsek virgonun buğday ile tasvir edilmesi çok da garip değil.
Ve tabii ki elinde başak olan virgo ile ilintilidir. Yani belki de Beytülahm dünyada bir mekanı değil de gökyüzünde bir yeri ve tarihi işaret etmektedir. Ayrıca şehrin resmi logosuna baktığımızda başak ve yıldız detayı da oldukça dikkat çeker.
Roma lejyonları İsa'yı tanırlar ve kıskıvrak yakalarlar. Sonrası ise malum Peygamber çarmıha gerilir ve gömüldükten 3 gün sonra göğe yükselir. Ancak bu hikayede ilginç başka bir nokta İsa'nın Romalı askerler tarafından tanınmamasıdır, genel kanı böyle bir şeyin mümkün olmadığına dairdir.
Akrep Takımyıldızı'nın gökte yükselmesi demek artık Güneş'in gökyüzünde daha az görünmesi yani kış aylarının başlaması demek. İşte Babillilerden beridir gelen inanç bir daha ortaya çıkar ve Akrep aslında öpmez, sokar (akrebin öpücükvari bir iz bıraktığını unutmayalım.) ve Güneş yani İsa Peygamber ölür.
Güneş'i öldüren Akrep aslında kendi yazgısını da yazmış olur.Hikayeler farklı olsa da Yahuda İsa Peygamber'in çarmıha gerilişinden sonra ölür. Aslında Akrebi öldüren ve Güneş'in tekrar gökte yükselmesini sağlayan da Yay Takımyıldızı'dır ve Yay, Pilatus ile ilişkilendirilir. Siz ne dersiniz dostlar, gökyüzü mü yeryüzü mü daha karışık sizce?
Kaynak: Gospel in the Stars
kafalar az daha çalışmaya başlayınca gökyüzünün birşeyler anlattığı değil insanların ondan anlam çıkarmak için debelendiği görülür
Prof. Gönül Tekin yıllar evvel anlatmıştı bunları: İsa Güneş Tanrı'sıdır.
Ha gayret olacak :D