Hrant Dink, 5 Ağustos 1996’da, kampın tapusunun iptal edilmesiyle ilgili Agos gazetesindeki yazısında, amelelik yaparak kampı inşa ettikleri o günleri şöyle anlattı: “Dümdüz bir araziydi bizi alıp götürdüklerinde. Birkaç yüz metre ilerisinde de, henüz el değmemiş bir göl ve yanında tertemiz bir deniz. İlkokul iki ile beşinci sınıflar arasında okuyan çelimsiz öğrencilerdik, 20 kişi kadar. Koca bir yaz orada kamp hayatı yaşayacaktık güya… Ve kazmaya başladık önce. Kazdık çadır çubuklarını diktik, kazdık fidan diktik, kazdık kuyu açtık. Başımızda bir inşaat ustası ve biz 20 çocuk amele, kazdık temel attık ve bina inşa etmeye başladık. İnanın o yıl hep kazdık. O dümdüz çorak araziyi giderek yeşillenen, giderek renklileşen bir yer haline getirdik. Kamp hayatı yaşamaya gitmiştik, kamp inşa edip döndük yatılı okulumuza o yaz...”
Başlığa virgül koymaya ne dersiniz? Böylelikle Hrant Dink'in "Hayali Ölümü" nden bahsetmemiş oluruz.....