Hrant Dink soruşturmasıyla ilgili olarak 1 yarbay, 2 astsubay, 1 uzman çavuş, 1 yayınevi sahibi olmak üzere toplam 5 kişi gözaltına alındı. 15 Temmuz darbe girişiminden önce hazırlanan FETÖ iddianamesinde emniyet içindeki yapılanmanın Dink cinayetinin işleneceğini bildiği ancak kendi amaçları doğrultusunda cinayeti önlemediği belirtilmişti.
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin soruşturmayı yürütürken Ocak 2016’da Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturması Bürosu savcılığı görevinden alınan Gökalp Kökçü, 6 ay sonra yeniden aynı büroda görevlendirildi.
Savcı Kökçü'nün talimatıyla cinayete ilişkin jandarma görevlileri hakkında devam eden soruşturma kapsamında İstanbul ve Trabzon'da eş zamanlı operasyon düzenlendi.
Operasyon kapmasında jandarma yarbay, jandarma astsubay, jandarma uzman çavuş ve bir yayınevi sahibi İstanbul'da, bir jandarma astsubay başçavuş da Trabzon'da gözaltına alındı.
Al Jazeera daha önce yayınladığı haberlerinde cinayetin işlendiği gün aynı yerde jandarmaların olduğunun tespit edildiğini yazmıştı. Soruşturma kapsamında bölgedeki telefon kayıtları eskiye dönülerek yeniden incelendi. Tek tek yapılan incelemelerde cinayet günü olay yerinde beş jandarma görevlisine ait telefonun sinyal verdiği belirlendi.
Yapılan araştırmalarda bu görevlilerin isimleri ve rütbeleri de belirlendi. Soruşturma kapsamında iki jandarma görevlisinin de Trabzon’dan gelerek Dink’in İstanbul’daki evine gittiği de tespit edildi.
Kilit isim yüzbaşı M.D
Cinayet yerinde ve Dink’in evinin bulunduğu bölgede olduğu tespit edilen bu jandarmaların ortak noktasının da o dönem İstanbul Jandarma İstihbarat Müdürü olan Yüzbaşı M.D. olduğu ortaya çıktı. Yüzbaşı M.D.’nin telefon kayıtları incelendi.
Yüzbaşının cinayet mahallinde bulunduğu belirlenen jandarma istihbaratçılarıyla cinayet öncesinde olağanüstü biçimde yoğunlaşan bir telefon trafiği tespit edildi.
Hrant Dink’in Bakırköy’deki evine giden Trabzon jandarma istihbaratına bağlı personeli İstanbul’da karşılayan kişinin de Jandarma Yüzbaşı M.D. olduğu tespit edildi.
15 Temmuz darbe girişiminden önce hazırlanan Gülen iddianamesinde emniyet içindeki yapılanmanın Dink cinayetinin işleneceğini bildiği ancak kendi amaçları doğrultusunda cinayeti önlemediği belirtilmişti.
İddianamede, 'Bu anlamda amaç suçun gerçekleştirilmesi için Hrant Dink cinayetinin araç suç niteliğinde olduğu, bu örgüt tarafından Hrant Dink'in mutlak suretle öldürüleceği, bunun için hazırlıklar yapan suç örgütü yönetici ve üyeleri ile cinayeti işleyecek tetikçi 'Ogün' ismine kadar her şey önceden bilinmesine rağmen, amaç suçun gerçekleşmesi için araç suç niteliğinde olan Hrant Dink cinayetinin gerçekleşmesinin beklendiği tespit edilmiştir' ifadeleri kullanılmıştı.
Ramazan Akyürek, Ali Fuat Yılmazer, Faruk Sarı, Sabri Uzun, Engin Dinç gibi polis müdürlerinin sanık olduğu kamu görevlileri ile ilgili hazırlanan Dink iddianamesinde ise şüphelilerden Ramazan Akyürek, Ali Fuat Yılmazer ve Coşkun Çakar'ın emniyet teşkilatı içinde Fethullah Gülen Cemaati olarak adlandırılan bir grubun yapılanmasını amaç edinen 'Silahlı Terör Örgütü'nün' yöneticilerinden olduğu belirtilmişti.
Ajanslar ve Al Jazeera