Son zamanların gözde dizisi House of the Dragon, ilk bölümünün yayınından itibaren birçok izleyicinin beğenisini kazandı. George R.R. Martin'in yarattığı bu evrenin ekranlara yansıması ile birlikte birçok insanın orijinal kitaplara olan ilgisi de arttı. Yazarın 'Ateş ve Kan' adlı kitabından esinlenerek yazılan House of the Dragon, orijinal kitabı ile ne tür farklılıklar taşıyor? Gelin birlikte öğrenelim...
Ateş ve Kan adlı kitap, Targaryen hanedanının 'Ejderhaların Dansı' adlı iç savaşını konu alıyor. Bu iç savaşın başlangıcını ve savaşın getirdiği yıkımları konu alırken, ayrıca Prenses Rhaenyra Targaryen ve Kraliçe Alicent Hightower arasında geçen rekabeti ön plana çıkarıyor.
'Ateş ve Kan' romanı Targaryen hanedanının uzun tarihini anlatırken birçok detay ve ikincil karakterleri de öyküsüne ekleyerek geniş bir hikaye anlatımı sağlıyor. Ancak House of the Dragon dizisinde bu tarihsel anlatımın sadece küçük bir kısmı ele alınıyor.
Dizinin, başlangıçtan itibaren Rhaenyra ve Alicent'in sahip olduğu arkadaşlığa odaklanması birçok okuyucunun onayını almış gibi duruyor. Kitapta sahip oldukları arkadaşlık dizideki kadar derin ve sevecen olmasa da karakterlerin daha sonra yaşayacağı rekabet için bu arkadaşlık derin bir öneme sahip.
Ateş ve Kan'da olduğu gibi, Kral Viserys, Alicent Hightower ile evlenmeyi seçiyor. Kitapta Alicent'in, eski kral Jaehaerys'in ölmeden önce onun sevgilisi olduğu anlatılıyor, ancak bu ilişki hakkında pek bir detay duymuyoruz. Dizide ise Alicent, Viserys ile evlenmesi için babasından baskı görüyor. Jaehaerys ile olan yakınlığına benzer bir şekilde Viserys ile yakınlık kuran Alicent, kurnaz ve zeki davranarak amacına ulaşıyor.
Viserys, 4. bölümde Otto'nun kurnazlığı ve hırsını fark eder. Viserys, Daemon'la olan görüşmesinden dolayı olası şüpheleri yok etmeye çalışan Rhaenyra'nın sözlerinde bazı gerçekleri duyuyor ve Otto'yu Kral'ın Eli pozisyonundan uzaklaştırıyor. Ateş ve Kan'da ise Viserys, Alicent'in oğlunun varis olarak seçilmesi için ısrar eden Otto'dan kurtulur. House of the Dragon burada birkaç farklı konuyu bir araya getiriyor.
Ateş ve Kan'da Alicent kötü bir karakterdir ve sadece kendi çıkarı için hareket eder. House of the Dragon dizisi onu daha çekici bir insan haline getirmek için karakteri daha derin bir bakış açısı ile ekranlara getirir. Babası tarafından piyon olarak kullanılmış ve bunun sonucunda en iyi arkadaşını kaybetmiştir. Güçlü bir karakter olarak tanıtılmak istenilen Alicent, Fire & Blood'da bahsedilen yeşil elbisesi, House of the Dragon'da çok daha büyük bir ün kazandı. Bu onun Viserys'e karşı olan ilk büyük duruşudur: babasını uzağa göndermesi ve Rhaenyra'nın yalanını öğrenmesi için bir misillemedir.
Corlys Velaryon ve Daemon'un Crabfeeder'a karşı olan mücadelesi House of the Dragon'un ilk savaşı olan Stepstone Savaşı ile sonuçlanıyor. Kitapta pek üzerinde durulmayan bu savaş, dizide uzun aksiyon sahnelerine yer veriyor.
Dizinin dördüncü bölümünde Daemon ve Rhaenyra arasında başlayan ensest ilişki, Rhaenyra'nın ayrıca Criston ile cinsel ilişkiye girmesiyle sonuçlanıyor. Dizide Rhaenyra'nın aşk hayatı detaylıca anlatılırken kitapta bu olay örgüsü biraz belirsiz.
Rhaenyra ve Laenor'un düğününde Laenor'un sevgilisi olan Joffrey, Rhaenyra tarafından reddedilen Criston tarafından öldürülüyor fakat kitapta bu cinayet düğün şenliklerinde değil, turnuvalarda gerçekleşiyor.