Hollywood her ne kadar beyaz perdenin göz bebeği olsa da Güney Kore sinemasının aşağı kalır yanı yok. Özellikle son yıllarda başarılı filmleriyle adından söz ettiren Güney Kore, bazı yapımlarıyla Hollywood'a ilham kaynağı bile olabiliyor. Eğer siz de evde geçirdiğiniz vakitlerde kaliteli filmler izlemeyi planlıyorsanız Güney Kore sinemasının Hollywood'u geride bırakan yapımlarına göz atabilirsiniz.
Zombi Ekspresi filmi ile büyük ilgi gören Yeon Sang-Ho devam filmi tadında bir yapım sayesinde izleyici ile tekrar buluşuyor. Asya'daki sinema salonlarında çok iyi bir açılış yapan film, zombilerle dolu bir dünyada sıkışıp kalan bir grup insanın mücadelesine odaklanıyor. Zombilerin istilası sonrası Kore âdeta harap bir hâle geliyor. Buradan kurtulmayı başaran eski bir asker, kendi başına hayatta kalmaya çalışan bir grup insanla karşılaşıyor.
Acımasız bir trajedinin ardından Jeju Adası'na saklanan bir gangster, bu esnada ölümle yüz yüze gelen bir kadınla tanışıyor ve ikilinin arasında yakınlık başlıyor ancak tehlikeler, sırtında hedef tahtasıyla yaşayan adamın peşini bir türlü bırakmıyor. Prömiyeri Venedik Film Festivali'nde yapılan bu yapım, bol aksiyonlu Güney Kore filmleri arasında yer alıyor.
Güney Kore yapımlarına has ilginç filmlerden biri de The Call. 'Telefon' olarak dilimize çevrilen bu film, farklı zamanlarda yaşayan iki farklı insanı aynı anda anlatıyor. Bu iki kişi, bir telefon görüşmesi ile birbirine bağlanıyor ve hayatları o andan sonra geri döndürülemez bir şekilde değişiyor.
Eski bir boksör olan Chul-min aldığı bir yara sonucu kariyerine veda etmek zorunda kalır ve bir otoparkta bilet satarak para kazanmaya çalışır. Yavaş yavaş görme yetisini kaybeden Jung-Hwa ise telepazarlamacı olarak çalışmaya başlar. Günün birinde bu ikili beklenmedik bir şekilde karşılaşır.
Bol aksiyonlu filmlerden birisi olan Mazisi Olmayan Adam, heyecan dolu yapımlar arasında yer alıyor. Annesi uyuşturucu kullanan So Mi, Tae-Sik isimli bir karakterin etrafında dolanarak onun ilgisini çekmek ister ancak annesi uyuşturucu çaldığı için öldürüldükten sonra So Mi organ mafyası tarafından kaçırılır. Tae-Sik ise kızı kurtarmak için mafyaya bulaşır.
Bu film, yazları anneannesinin yanında durması gereken şımarık bir çocuğun hikâyesini anlatıyor. Bir dram filmi olan yapımda yaramaz çocuğun anneannesine yapmadığı eziyet kalmazken anneanne ise onu mutlu etmek için çok çaba harcıyor. Bu ikilinin hikâyesi gözyaşlarınızı akıtacak cinsten.
2017 yılında çıkan Güney Kore yapımları arasında en iyilerinden biri ile karşınızdayız. Film, 1980 yılında geçiyor ve bu dönemde taksi şoförü olarak çalışan ana karakterin çok iyi bir teklif alması ile başlıyor. Taksici, çalıştığı şehirden bir yolcu alıyor ve bu yolcuyu başka bir şehre götürüyor fakat bazı zorluklar ile karşı karşıya kalıyor. Gideceği şehirde ayaklanma var ve oradan sokağa çıkma yasağı başlamadan geri dönerse 100.000 won gibi büyük bir ödül kazanacak. Yola çıktıktan sonra birçok zorlukla karşılaşan bu şoförün hikâyesini keyifle izleyeceksiniz.
3-Iron, Hollywood sinemasında asla karşınıza çıkmayacak türde bir yapım. Boş Ev, önceden boş olduğunu tespit ettiği evlere girerek orada kalan bir adamın hikâyesi. Epey farklı bir yaşam şekli olan bu adam, bir gün girdiği evin boş olmadığını fark ediyor. Evde ise şiddet gören bir kadın var. Kadın da onu fark ediyor fakat olaylar bundan sonra ilginçleşmeye başlıyor. Aşk, ilişki ve iletişim üzerine fikirlerinizi değiştirebilecek kalitede bir yapım.
Güney Kore yapımlarında romantik komedi filmlerine oldukça yer veriliyor. Bu türlerin başyapıtları arasında ise Hırçın Sevgilim yer alıyor. Metroda karşılaştığı kör ve sarhoş kıza aşık olan Kyun-woo film boyunca kıza yardımcı olmaya çalışıyor. Bu sayede birçok romantik ve eğlenceli sahne ortaya çıkıyor.
İntihara kalkışan bir genç olan Kim, kendisini nehre atıyor ve gözlerini bilinmeyen bir adada açıyor. Bu sırada adaya kamera ile bakan ve evinden hiç çıkmayan bir kız da Kim'i fark ederek izlemeye başlıyor. Bundan sonra ise ikili birbiri ile ilginç bir bağ kurmaya başlıyor.
Güney Kore yapımları arasında en etkileyici filmlerden biri olan Silenced, işitme engelliler merkezinde çalışmaya başlayan bir öğretmen ile insan haklarını koruma merkezinde çalışan başka birinin okulda yaşanan şiddeti ortaya çıkarmak için gösterdiği çabayı anlatıyor. İnsanlık dramına son vermek için güçlerini birleştiren bu ikili, büyük bir iş başarmak üzere!
1986 ve 1991 yıllarında Güney Kore'de gerçekleşen ve gerçek bir hikâyeye dayanan seri cinayetleri konu alan film, dönemin en çok izlenen yapımları arasında yer alıyor. Bu filmi izlerken cinayetleri çözmeye çalışan dedektiflerle sürükleyici bir maceranın ortasına atılacaksınız.
Küçük kızını çok seven zihinsel engelli baba, yanlışlıkla işlediği bir suç yüzünden hapse düşüyor. O hapisteyken yıllar geçiyor ve küçük kız büyüyor. Hukuk fakültesi öğrencisi olan kız, babasını kurtarmak için mücadele ediyor. Daha sonra birçok farklı versiyonu çekilen bu filmin orijinal hâlini izlemenizi tavsiye ederiz.
Güney Kore sinemasında çekilen dram ve romantik filmler arasında en iyi yapımlardan biri de A Moment to Remember. Su-Jin patronuyla uzaklara kaçma planları yapar. Bu plan esnasında tren istasyonunda ekilir. Bu davranışları ise hem kendisine hem ailesine birçok zarar verir.
Bu filmde şiddet, işkence ve hatta istismar gibi birçok suça maruz kalan 8 yaşındaki bir kız çocuğunun hikâyesi anlatılıyor. Filmde çocuğun yaşadıklarının yanı sıra ailesinin kederine de tanık olacaksınız. Zaman zaman gözyaşlarınıza hâkim olamayacağınız film, her anne ve babanın izlemesi gereken yapımlar arasında yer alıyor. Filmin gerçek bir hikâyeyi konu alması ise bu yapıma bambaşka bir anlam katıyor.
Güney Kore yapımları arasında en beğenilen filmlerden olan İhtiyar Delikanlı, bir intikam hikâyesini anlatıyor. Nerede olduğunu bilmeden bir odanın içerisinde uyanan ana karakter, dünya ile sadece bir televizyon vasıtası ile bağlantı kuruyor. Bu şekilde karısının öldürüldüğünü öğrenen ve 15 yıl burada hapis kalan karakterimiz, bu uzun sürenin ardından intikam almak için yollara düşüyor.
İngilizce olmadığı hâlde En İyi Film Ödülü'nü kazanan ilk yapım olan Parazit, 3 ayrı dalda daha Oscar ödülü kazandı. Parazit biraz komedi biraz gerilim filmi olarak karşımıza çıkıyor. Güney Kore'de yer alan sınıf farklılıklarına değinen bu film, fakir aile üyelerinin sırayla zengin bir ailenin yanında çalışmaya başlamasını anlatıyor. Aile devamında âdeta bir parazit gibi zengin aileyi sararak etinden sütünden faydalanıyor. Film ilerledikçe işler karışarak sarpa sarıyor.
Kore sineması Hollywood ve Bollywood’a bin basar. Onlarda hep aynı hikaye.
Son zamanlarda Kore dizilerini ve filmlerini izlemeye çalışıyorum ve Parasite izlediğim vasat filmlerden biri
11 ve 6 izledim tavsiye ederim