Playboy Malikanesi'nin Kızlarından Holly Madison Bir Feministe Nasıl Dönüştü?

Holly Madison kariyerinin zirvesine doğru tırmanırken bir kitap yazmaya karar vermişti. Fakat hayranları ona Hugh Hefner ve Playboy Malikanesi'nde onun kızlarından biri olduğu zamanlar hakkında sorular sormaktan asla vazgeçmediler.

''Kadınlar karşıma çıkıp 'Malikaneyi özlemedin mi?' diye soruyorlar ya da 'Hef seninle evlenmediği için çok üzüldüm. diyorlardı. Kendi başıma çok daha iyi olduğumu nasıl olur da anlamazlar diye merak ediyordum.''

Playboy Malikanesi'nde, Holly'nin depresyon sorunu gittikçe ilerlemişti fakat orada korkuları ve hisleri yüzünden kapana sıkışmış gibiydi. 

Geçtiğimiz aylarda yayınlanan ''Down the Rabbit Hole: Curious Adventures and Cautionary Tales of a Former Playboy Bunny''  adlı kitabında yaptığı açıklamalar ile, Holly gelecekte karşısına çıkabilecek her türlü potansiyel soruyu çoktan engellemiş desek yeridir. 

Down the Rabbit Hole, Holly'nin 2001'den 2008'e kadar Hefner'la yaşadıkları ve akıbetleri gözler önüne seriliyor. Kitapta, popüler kültürün 'televizyonda görülen kadınlar aptal ve görüntüden ibarettir' algısı da açıkça eleştirilmiş.

Holly kitaptaki notunda şöyle diyor: 

''Milenyum çağıyla birlikte, kadınların aptal gibi görünmesi moda oldu.''

Playboy Holly Madison'ı çocukluğundan beri cezbetmişti.

Alaska ve Oregon'da büyüyen Holly Playboy'u yakından takip ediyordu hatta üniversite eğitiminin ikinci yılında, derginin bir reklam kampanyası haline gelen Playmate of the Millennium adlı etkinliğine katılmıştı.

''İlgimi çeken şey dergi için poz veren ve muhteşem kariyerlere sahip kadınlardı yani ben lisedeyken popüler olan kadınlar; Marilyn Monroe, Pamela Anderson gibi.''

Çevresindekilerin eleştirilerine rağmen, Holly çok geçmeden Playboy'un ağına düşmüştü.

2000 senesinde 20 yaşında olan Holly Maddison, oyunculuk kariyerine adım atmak üzere Los Angeles'taki bir üniversiteye geçiş yaptı. Santa Monica'daki Hooters adlı restoranda çalışarak geçiniyordu. Bu restoranda çalışırken, Hefner'ın bir arkadaşı onu Playboy Malikanesi'nde gerçekleşecek bir partiye davet etti. Holly'ye göre bu bir defalık bir şeydi fakat sonrada her pazar düzenlenen havuz partilerine gider olmuştu.

Hefner ile tanışması da gecikmedi. 1 yıl boyunca malikaneye düzenli olarak gidip gelen Holly'nin birlikte kaldığı arkadaşları da taşındığında Los Angeles'ta kalmak onu umutsuzluğa sürüklüyordu. Böylece Hefner'ın kızlarından biri olmaya karar vermişti. Çünkü bu kızlardan hiçbirinin Hefner ile seks yapmadığına inandırılmıştı bile. Holly için güvenilir, güzel ve bedava bir yerdi.

Bu kararıyla birlikte malikane dışındaki tüm arkadaşlarından uzaklaştı hatta tamamen koptu. Çünkü Holly'nin anlattıklarına göre hepsi yaşlı bir adamla takıldığını söyleyerek onu aşağılıyorlardı.

''Artık bir yetişkin olduğumu, kendi kararımı verebilecek kadar büyüdüğümü düşündüm. Öyleydim ama yeterince tecrübeli ve hazırlıklı değildim. İnsanların kararımı neden garipsediğini anlayabiliyordum. Ama sanırım yeterince rahat olup onlara neden bunun eğlenceli olacağını ya da iyi bir fikir olduğunu düşündüğümü açıklayamadım.''

Ve aslında malikaneye taşınmak hiç de iyi bir fikir değildi.

Holly, Hefner ve diğer kızlarla dışarı çıktığı ilk gece seksin orada yaşamanın şartlarından olduğunu öğrendi. Çarşamba ve Cumaları kulüp geceleriydi ve malikanedeki kızlar ve Hefner vip hizmet aldıkları çeşitli Hollywood kulüplerine gidiyorlardı. Hefner o gece Holly Madison'a Quaalude adında bir hap ikram etti, Holly Down the Rabbit Hole kitabında 70'li yıllarda bu hapa ''bacak aralayıcı'' dediklerinden de bahsediyor. Holly o gece Hefner'in ikramı olan bu hapı geri çevirse de sarhoş olmuştu. Hep birlikte malikaneye döndüklerinde ise ona Hefner'ın yatak odasına gitme vaktinin geldiğini söylüyorlardı.

O dönemde Hefner'ın en gözde kızı olan Tina Jordan, Holly'yi 2 televizyonda en sert porno görüntüleri dönen yatak odasına götürmüştü. Kitapta adı Vicky olarak geçen başka bir kız ''Yeni kızla birlikle olsana.'' diyerek Holly'yi Hefner'a doğru itiyordu.

''O kadar kısa sürdü ki üstümde ağır bir vücut olmasından başka hiçbir şey hatırlamıyorum.''

Kızlardan bazıları çoktan Hefner'ın meşhur Quaalude haplarından almıştı:

''Hefner o ilaçlara nasıl ulaşıyordu bilmiyorum çünkü satılmıyordu. Kızların çoğu o hapın ne olduğunu bilmiyordu bile.''

Playboy Malikane'sindeki başlangıcının ardından Holly, Hefner'a oraya taşınıp taşınamayacağını sordu ve malikaneye kabul edildi.

Tüm bu yaşananlar esnasında Hefner'la birlikte olmak isteyip istemediği hakkında hiçbir tartışma yaşanmamıştı. Peki Holly Madison geriye dönüp baktığında bunları rızası olmadan yaşadığı mı düşünüyor?

''Sanırım orada olduğum için herkes Hefner'ın kızlarından olmak istediğimi ve ne olup bittiğinin farkında olduğumu düşünüyor. Aptal değilim, bir şeyler döndüğünü biliyordum. Ama kızlardan hiçbiri konuşmuyor, bunu açıkça kabul etmiyordu.''

Haftada iki gün; Çarşamba ve Cuma günleri kulüpten geri dönüldüğünde grup seks yapıldığını, her şeyin Hefner'ın kızları tarafından, onun istediği şekilde ritüel haline getirildiğini anlatıyor Holly Madison.

''Bunun onlardan beklendiğini ve orada yaşamanın ''şartı'' olduğunu biliyorlardı. Onlar için çok basitti. Ortada bir şey varmış gibi çok iyi rol yapıyorlardı. Hefner'ın bir kulağı duymuyordu ama ben kızların tüm konuştuklarını, dedikodularını, olup bitenle nasıl dalga geçtiklerini duyabiliyordum.''

Holly, bugün tüm bunları konuşuyor olmanın hiç normal olmadığını bildiğini söylüyor. İlk gecesinde yaşadıklarını ise yalnızca kitabında anlatıyor. Ona göre bu, insanların genelde öğrenmek istediği şey ve anlattıklarının şehvet uyandırıcı görünmesini de istemiyor.

''Bir grubun parçası olmaktan hoşlanmadığım gibi kendimi iyi de hissetmiyordum. Ama seks konusunda aşırı duygusal davranmak ve bunu büyütmek istemedim. Çünkü en büyük problem seks değildi, kötü hissetmeme sebep olan şeylerden yalnızca bir tanesiydi.''

Holly Madison için en zoru; malikanede yaşamaya başladığı günler ve orada yaşamanın şartları hakkında yazmak olmuş.

Holly'nin depresyona girmesi uzun sürmedi.

Evde olmak zorunda olmadığı günlerde, giriş saati 9'du. Holly bir süre de olsa Hooters adlı restoranda çalışmaya devam etti çünkü hem dış dünyayla olan iletişimini sağlıyor hem de para kazanıyordu. Hefner'ın sağladığı tek şey kıyafet ve kozmetik ürünlerdi.

Holly duygusal olarak tamamen çökmüştü. Arkadaşı sandığı Vicky başta olmak üzere diğer kadınlardan bazıları ona oldukça kötü davranıyordu. Hefner sürekli kısıtlıyor, dış görünüşünü eleştiriyor ve ona aptal muamelesi yapıyordu. Kırmızı ruj sürmesine izin verilmemişti, Nefner Holly'nin kısa saçlarından nefret ediyor ve ona ''Yaşlı, çirkin ve ucuz görünüyorsun.'' diyordu.

Mümkün olduğunca az konuşmaya çalışan Holly kekelemeye başlamıştı. Malikanede yaşamaya başlayalı henüz 1 yıl olmamışken kendini öldürmeye kalkıştı:

''Kendimi boğmak, yaşadığım saçma hayattan kurtulmanın en mantıklı yolu gibi geldi. Artık bu duruma katlanamıyordum.''

Holly yardım için çırpınsa da terapiste gitmesine Hefner'ın izin vermediğini kitapta anlatıyor. Sonuçta Holly doktora gidip bazı antidepresanlar almaya başlamıştı. Utançtan anne ve babasına ne olduğunu anlatamadığını söylüyor. Malikanede ise hiç kimse onun ne yaşadığıyla ilgilenmiyordu.

''İnsanlar depresyonla birlikte ortaya çıkan davranışlarımı farketti ama farklı yorumladılar. 'Kendini beğenmişin teki.' ya da 'Tam bir o*ospu!' diyorlardı mesela.''

Neticede Hefner onu Hooters'daki işini bırakmaya zorladı. Holly'nin para kazanabileceği başka bir iş yoktu. Ayrıca Hefter malikanedeki kızların dergilerde boy göstermesini çoktan yasaklamıştı çünkü sonunda onu bırakıp gidiyorlardı.

''Basit bir garsonluk işiydi ama bırakmaya zorlandığımda dış dünyayla olan ilişkimin tamamen kesildiğini hissettim. Ve sahip olduğum tek bağımsızlığı da kaybediyordum.''

Hefner'ın uzun süre sekreterliğini yapan Mary O’Connor ve Bridget Marquardt adlı bir kız arkadaşı Holly'nin tek sırdaşlarıydı. Mary O’Connor ile olan ilişkisinde çizgiyi aşmamaya dikkat ediyordu çünkü o Hefner'a sadık bir çalışandı.

''Ona ne kadar kötü olduğumu hiç belli etmedim. Çünkü Hefner'ın sekreteriydi ve 'Kendimi öldürmek istiyorum! Çıkarın beni buradan!' diyecek değildim.''

Bridget Marquardt'la daha çok şey paylaşyordu:

''Ama ona bile ne kadar kötü hissettiğimi söylemekten çekiniyordum. Malikaneye taşınmayı seçmek öyle cüretkar bir davranıştı ki, depresyonda olduğunu kabul etmek ne kadar saçma bir karar verdiğini kabul etmek, tükürdüğünü yalamaktı. Ve ben bunu yapmaya hazır değildim.''

2005'te Playboy kızları'nın günlük hayatlarını anlatan TV şovu ''Girls Next Door'' başlamıştı.

TV şovları Holly'nin derdine hemen çare olmadı, hatta 1. Sezon boyunca kızlara hiçbir ödeme yapılmamıştı. Ancak Hefner'ın kızlarının sayısı 3'e düşürüldüğünde  Holly ve Bridget Marquardt ile Kendra Wilkinson para kazanmaya başladılar.

Televizyon programından önce Hefner ile yaşamak sürekli dalgalanıp durulmak gibiydi. Çekimler başladıktan sonra daha çok seyahat etmeye ve para kazanmaya başlamışlardı. Hatta Holly Madison Playboy'da stajyer olarak fotoğraf editörlüğü yapmaya başlamış ardından işi kapmıştı. Bunu severek yapıyordu.

''Girls Next Door döneminde de mutsuzdum fakat bu program sayesinde hayatımızda birçok gelişme oldu.''

Fakat 5 sezonu yani Hefner ile geçen uzun bir süreyi de geride bıraktıklarında Holly, Girls Next Door'un tek kızı olarak devam edecekti. Hefner ile başbaşa bir ilişki asla katlanamayacağı bir fikirdi ve bunu daha fazla yapmamaya karar verdi.

''Sonlara doğru Hefner'ın oldukça ağzı bozuk ve kötü sözleriyle taciz eden biri olduğunu fark etmiştim ve beni çileden çıkaran şey buydu. İlişkimizde beni rahatsız eden birçok şey vardı ama zihnimde yarattığım bahanelerle onları haklı çıkarabiliyordum. Çünkü malikanede yaşamanın bazı avantajları da vardı. Bridget ve Kendra bırakmaya hazırlanıyorken tek başıma kalacağım açıkça ortadaydı. Hefner haftada 3 defa kendini kaybedip burnumda getirdi. Lanet ediyordum ve bu adam böyle pislik yapmaya devam edecekse daha fazla orada kalmayacaktım.''

Nitekim kalmadı da, işini bıraktıktan sonra iş hayatı hakkında oldukça stresli günler geçirdi. Çok kısa bir süre sonra  Dancing With the Stars ve __Peepshow ile milyon dolarlar kazandı ve hamileliği ilerleyene kadar da kazanmaya devam etti.

İş adamı Pasquale Rotella ile ilişkileri 2011'de başlamıştı. Kızları Rainbow ise 2013'ün Mart ayında dünyaya geldi.

Hefner'a göre ise Madison bu kitabında tarihi yeniden yazıyor.

89 yaşındaki Hugh Hefner kendi sözlerine yer verilmeyen kitap hakkında şöyle diyor:

''Hayatım boyunca, şahane kadınlarla gereğinden fazla ikili ilişki yaşadım. Birçoğu mutlu mesut, sağlıklı ve üretken bir hayat sürmeye başladı. Birkaç tanesi de tüm dikkatleri üzerine çekmek amacıyla tarihi yeniden yazmayı seçti sanırım. Hepsine yaranamazsınız.''

Holly Madison'ın cevabı ise hazır:

''Bu söylediklerinde en çok hoşuma giden şey Hefner'ın kaç tane kadınla birlikte olduğunu herkese hatırlatma fırsatını yakalaması.''

''Hef, etrafında asla hayır demeyen insanlar olmasından hoşlanır. Bir sürü arkadaş edinir, kendini onlara sevdirir ve arayı sıkı tutar. Hatta o zamanlar herkes onun dünyanın en tatlı erkeği olduğundan söz ediyordu. Vurulduğum, uzun süre kapılıp kaldığım sahte bir kişilikti bu. Öyle bir ikilem ki; kendinizi delirmiş gibi hissediyorsunuz.''

''O benim beyaz atlı prensim ama hayatımı kurtarmasına gerek yok. Ben hayatımı kendim kurtardım.''

Kitap Holly'nin Rotella ile olan mutlu evliliğiyle sonlanıyor.

Bekarken , insanların bir kadının değerini ve başarısını evli olup olmadığıyla nasıl ölçtüklerine inanamayan Holly ekliyor:

''Evliliği kötülemiyorum, evlilik ve aile hayatımın en güzel şeylerinden fakat herkes hayatının insanıyla her an karşılaşabilir. Ya da karşılaşmayabilir. Kadınlara 'Hadi yaa hala evlenmedin mi?' gibi sorular sorulmamalı. İnsanlar nasıl hala böyle davranabiliyorlar?''

Evet o artık bir sonradan-feminist. 

''Kendime yeniden doğan bir feminist diyorum. Feministim diyemem çünkü insanlar bana 'Nasıl feminist olduğunu söyleyebiliyorsun sen Hugh Hefner ile birlikte yaşadın!' diyerek saldırırlar. Fakat şu an her kadının hayatında feminist olmak zorunda kaldığı o zamanı yaşıyorum.''

Popüler İçerikler

Daron Acemoğlu'nun Atatürk Hakkındaki Yorumlarına Gelen Tepkiler
Arkeolog Muazzez İlmiye Çığ 110 Yaşında Yaşamını Yitirdi
Acun Ilıcalı Futbol Yatırımlarına Devam Ediyor: Yeni Takımı Slovenya'dan
YORUMLAR
Pasif Kullanıcı
29.08.2015

yine bir kadının yaşadığı zor dönemlere, pişmanlıklarına bakıp ''prim yapıyor, tabi ki seks olucaktı başka ne olucaktı, ekmeğini yemiş pişmanım diyor vsvs'' yorumlarınıza başlamışsınız. tebrikler arkadaşlar, yine türk halkı olarak gözlerimi yaşarttınız. kadınlar bile böyle yorumlar yapıyorsa şu platformda, ben gidip kusucam sanırım

29.08.2015

ben dedim yillarca malikanade kal diye.

29.08.2015

Bence bu kız prim yapma derdinde. Kimse buna bunu yada şunu yap dememiş herşeyi kendi başına yap sonra başkalarını suçla ohh ne ala anasını satayım

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ