Hollanda Başbakanının İşe Bisikletle Gitmesinin Altında Yatan Neden: "Güç Mesafesi Endeksi"

Güç göstergeleri sandığımızdan daha çok toplum tarafından şekillendiriyor.

Hollanda başbakanının işe bisikletle gitmesi geçtiğimiz yıllarda gündemi bir süre meşgul etmiş ve pek çok olumlu tepki almıştı.

Akıllara hemen diğer ülkelerde neden bu şekilde ol(a)madığı takılmıştı.

Cevap 1980'li yıllarda Geert Hofstede tarafından verilmiş: Güç mesafesi endeksi (Power Distance Index).

Bireylerin hayatlarındaki otorite figürlerine (şef, patron, ebeveyn vb.) fikirlerini ifade ederken çekinmeleri güç mesafesi olarak tanımlanıyor.

Yeteneklerin ortaya çıkabilmesi, toplumdaki güç mesafesi endeksine göre, alt ve ara kademelerde çalışanların fikirlerini rahatça ortaya koyabilmelerine bağlıdır.

Güç Mesafesi Endeksi Listesi

Bireyci değerlerin hakim olduğu toplumlar arasında Amerika, İngiltere, Kanada, Avustralya göze çarpmaktadır.

Bazı toplumlar ise bireyci değerden ziyade toplumsal değerleri ile öne çıkmaktadır.

Hofstede‘in uzmanlık alanı, özellikle çalışanların birlikte nasıl çalıştıklarını, sorunlarını nasıl çözdüklerini ve otoriteye karşı olan tavır ve davranışlarını analiz etmekti.

Hofstede, ülkelerin kültürel yapılarını ele alarak, 72 farklı ülkede faaliyette bulunan IBM firması çalışanları üzerinde, kültürel değerleri içeren anket soruları sonuçlarına göre endeksler oluşturmuştur.

Bu konuda en çarpıcı örnek Kolombiya Havayolları'nın ABD'de yaşadığı uçak kazasıdır.

Kazadan önce kokpitte gerçekleşen konuşmalar, kara kutu dinlenerek analiz ediliyor.

Yardımcı pilot ile, kaptan pilot ve kule arasında ciddi bir güç mesafesi söz konusu.

Hava trafiği oldukça yoğun ve kule ile iletişim yardımcı pilotun görevi. Kolombiya uçağının yakıtı tükenmek üzere ve bu durumun kuleye net bir şekilde belirtilmesi gerekiyor.

Ancak kültürel olarak güç mesafesi yüksek bir şekilde yetişen yardımcı pilot, otorite figürü olan kaptanı ve kuleyi net bir şekilde uyar(a)mıyor.

'Bu arada yakıtımız azalıyor' tarzında cümleler söylüyor. İniş için yeterli yakıtın kalmadığını 'net' bir şekilde ifade edemiyor. Yakıt bitiyor ve uçak çakılıyor.158 kişiden 73'ü hayatını kaybediyor.

Kültürel kodlar o kadar güçlü ki anlık karar noktasında analiz ve yorum kabiliyeti kapanıyor.

İkilem kazalarla sonlanabiliyor. Güç mesafesi uçak kazalarının büyük bir yüzdesine sebep oluyor. Güç mesafe endeksi yüksek olan ülkeler ve ülkelere göre uçak kazası sayısı listeleri, benzer sıralamayı içeriyor.

Kore Havayolları 1997'den beri kaza yaşamıyor ve bunu güç mesafesini sıfırlayarak başarıyor.

Karar verici mercilere gerekli bilgiler açık ve beklenen netlikte verilmezse olumsuz sonuç kaçınılmaz oluyor.

Gelişmişlik düzeyi ve güç mesafesi endeksi arasında bir ilişki gözlemleniyor.

Organizasyonlar bilgi ile ilerleyip gelişebiliyorlar. Bu bilginin doğru, net ve zamanında iletilmesi bir adım ileriye gidebilmek için önem taşıyor.

Bunu yanında güç mesafesi endeksi düşük olan toplumlarda güç, gücü elinde tutanların neredeyse utandığı bir şeydir ve bunu daha az önemli hale getirmeye çalışırlar.

Liderler resmi sembollerinden vazgeçerek gayri resmi statülerini güçlendirebilirler.

Bu sebeple Hollanda başbakanı işe bisikletle gidebilir. Avusturya'da başbakanı bazen tramvayda görmek mümkün.

Güç mesafesi yüksek ülkelerde ise güç figürlerini bu şekilde davranırken görmek güç.

Siz hayatınızda güç mesafesinin etkilerini görüyor musunuz? 

Yorumlarda konuşalım.

Kaynak: 1 2 3 4 5

Popüler İçerikler

İstanbul Bağcılar ve Ataşehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Okullarda Yılbaşı Kutlamasını Yasakladı!
Almanya’da Noel Pazarına Saldırı: Saldırgan Suudi Arabistan Vatandaşı Bir Doktor Çıktı!
Müge Anlı'da Yeni Bir Fenomen Doğdu: Habibe Kendine Has Tarzı ve Tavrıyla Hepimizi Fena Gaza Getirdi!
YORUMLAR
16.03.2020

Bisikletle sarayin bir odasindan diger odasina gidemezsin

16.03.2020

Çok mantıklı ve güzel bir paylaşım. Ancak unutmamak gerekir ki ülkelerdeki şeffaflık ve karakter özellikleri de çok önemli. Örneği Avrupa zamanında yaşadığı dini baskılar, mezhep savaşları veya iç/dış savaşlar nedeniyle bazı şeyleri öğrenmiş. İnsanlar artık mezhep olsun din olsun milliyet olsun pek takmıyor gibi, kimse kimseye karışmıyor. Bireysellik ön planda olduğu için ve ülkeler adalet şeffaflık gibi konularda da gelişmiş olduğu için sıkıntı duymuyor gibi. Bizde lidere itaat had safhada. Demokrasi adına da pek bir şey öğrenmemişiz sandığa oy atmak dışında. Karşılıklı saygı yok. Senin partin başa geçip diğerlerini ezse hoşuna gidiyor sesin çıkmıyor. Sonra başkası gelip seni eziyor. Empati hak hukuk kalmadı. Herkes birbirine düşman, sinir küpü. Böyle bir ortamda devlet liderleri zaten istese de korumasız gezemez. Bizim daha alacak çok yolumuz var malesef yazmakla temenni etmekle olmuyor.

16.03.2020

harika bir bilgi paylaşımı.Çok teşekkürler

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ