Yaşamımızı sürdürebilmek ve pek tabi hayallerimizi gerçekleştirebilmek adına; çalış, kazan, harca, yine çalış, yine kazan, daha çok harca döngüsünün içine gömüldük kaldık.
Hizmet sektörü neredeyse çalışan herkesin bir şekilde içine düştüğü geniş bir çukur diyebiliriz. Peki işimizi zorlaştırmaktan hiç çekinmeyen eğitimli magandalarla, yani tam açılımıyla 'iyi giyimli ama yontulmamış, kaba saba' kimselerle tanışmayan kaldı mı acaba?
Çünkü çok özendikleri kapitalizmle tek temasları hizmet aldıkları andır. Hizmet alma sırası ona geldiği an hizmet veren kişi köle o ise efendi haline geliverir. Üç kuruş apara veriyor diye her şeyi yapması haktır. Çünkü kendisi üç kuruş para için hep bir şeylere tahammül eder. Girdiği market yada banka da 'Müsteri her zaman haklıdır' politikası yüzünden susmak zorunda olduğunu bildiği kasiyer yada veznedara tüm aşağılık kompleksini kusar. Çıkarken amacına ulaşmıştır. Çaresizce susan görevli ve bu görevlinin el pençe divan özür dileyen müdürü sayesinde egosu bol bol okşanmış bir bok olduğuna ikna olmuş şekilde evine döner.
Yer hizmetlerinde mi görev yaptınız sayın editör ?
Maçoluktur. Bişeyleri eksiktir, erkekliklerini gösterdikleri yerdir