Hitler'in Ürkütücü Deneylerinin Arkasındaki Gizemli ve Karanlık Adam: Rudolf von Sebottendorf

Rudolf von Sebottendorf, Adolf Hitler'in en yakınındaki isimlerden birisiydi ve bütün Nazilerin fikir babasıydı. Aynı zamanda Thule Cemiyeti adlı gizli bir örgütün lideriydi. Peki Rudolf Sebottendorf hakkında bilinenler bu kadar mı?

Gizemli Adamın Hayatı

Sebottendorf, 9 Kasım 1875 tarihinde küçük bir Alman kasabasında doğdu. Daha küçük yaşlardan itibaren birçok yasa dışı işlerin çevrildiği bir ortamda büyüdü. Gençlik döneminde bir aralar Berlin'de mühendislik okumaya çalıştıysa da bu eğitiminde başarılı olamadı. Kronik bir hastalığı bulunduğunu kanıtladığı için askere de gitmedi. 1900'lü yıllarda İstanbul'a geldi ve gizliden gizliye Türkiye'de yaşayan Almanları Osmanlı'ya karşı örgütlemeye başladı. Sebottendorf koyu bir milliyetçiydi ve -çevresine belli etmese de- Osmanlı topraklarının Alman İmparatorluğu kontrolü altına girmesi gerektiğini düşünüyordu.

Adolf Hitler'le Tanışmak

Sebottendorf, Balkan Savaşları ve I.Dünya Savaşı sırasında Osmanlı lehine birtakım hizmetlerde bulundu. I.Dünya Savaşında Almanya-Osmanlı müttefikliği sebebiyle, böyle çalışmalarda bulunması gayet doğaldı. 1913 yılında Almanya'ya geri döndü ve 1918 yılında evvela Thule Cemiyeti, ardından da 1919'da Alman İşçi Partisini kurdu. Kısa süre sonra Nasyonal Sosyalistlerle birleşti ve bu oluşum Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi adıyla yeniden ortaya çıktı. Tam da bu sıralarda Adolf Hitler, Alman istihbaratı tarafından bu partinin içerisine casus olarak yollanmıştı. Fakat Hitler kısa sürede partinin fikirlerinden etkilendi ve Sebottendorf'un katkılarıyla partinin başına geçirildi.

Nazi Yükselişi

Bu sıralarda Almanya çeşitli ideolojilerin çatışması içerisinde, kelimenin tam anlamıyla bir yangın yeriydi. Tabii olarak Naziler de bu yangının bir kıvılcımı idiler. Hitler Kasım 1923'te yönetimi ele geçirmek için giriştiği isyan sonrasında tutuklanmıştı. 5 yıl ceza almasına rağmen 9 ay sonra salıverildi. Hapiste geçirdiği zaman içerisinde Kavgam adlı kitabını yazdı. Hitler ve diğer tutuklular Rudolf von Sebottendorf'un birtakım bağlantıları sayesinde hapisten kurtulmuştu. Nazi yükselişi de Hitler'in hapisten çıkarak yeniden partiyi birleştirmesiyle başladı.

Başbakan Adolf

Nazi partisinin oyları ilk seçimlerde çok yüksek olmasa da 1930 sonrasında ani bir yükselişe geçtiler. Hitler'in partisi 1930'da yapılan seçimlerden tam %18 oy ile birinci parti olarak çıkmıştı. Sonrasında yürütülen birtakım gizli faaliyetler ve propagandalar sonucu, 1933 yılında Nazi partisi tam %43 oy aldı. Artık yönetim tamamen Hitler'in eline geçmişti. Sebottendorf ise talimatlarla istediği adamlarını bakan yaptırıyor, yüksek görevlere getiriyordu.

Uzun Bıçaklar Gecesi

Nazi partisi taraftarlarının oluşturduğu bir grup mevcuttu. Bu grup Sturmabteilung adıyla, SA kısaltmasıyla anılırdı. Giyimleri dolayısıyla Kahverengi Gömlekliler ismiyle de bilinirlerdi. SA, Hitler'in yükselişiyle beraber silahlandı, sayıları milyonları bulacak biçimde arttı ve askeri bir örgüt haline geldi. Fakat SA içerisinde başına buyruk faaliyetler de olmaya başlamıştı. Hitler'i tahta oturtan Kahverengi Gömlekliler onu tahttan indirebilirlerdi.

Bu sebeple Hitler, SA tehlikesine karşı SS adıyla bilinen askeri birlikleri oluşturdu. 1934 yılının 30 Haziran'ı 1 Temmuz'a bağlayan gecesinde SA komutanlarının öldürülme kararını verdi. O gece yaklaşık 100 kişi SS askerleri tarafından bıçaklanarak öldürüldü. Fakat Rudolf von Sebottendorf bu katliamdan kurtulmayı başarmıştı.

Rudolf İstanbul'da

Bazıları Sebottendorf'un Uzun Bıçaklar Gecesinde öldürüldüğünü zannediyordu. Fakat o, İstanbul'a kaçmıştı ve Şefik Hüsnü takma adını kullanıyordu. Zaten kendisine savaşlarda gösterdiği faydalar dolayısıyla Türk vatandaşlığı verilmişti. Sebottendorf'un 1945 yılında tabancayla kendini vurarak veya boğaza atlayarak intihar ettiği ortaya atıldıysa da, 1957 yılında Adana'da bir otelde kaldığı belirlenmişti. Sonrasında ise 1965 yılının Aralık ayında, Üsküdar'da bir parkta kimsesiz bir şekilde donarak öldüğü haberleri çıkmıştı. Netice itibarıyla bu gizemli adamın ölümü de en az yaşamı kadar gizem doluydu.

Bonus: Magi (2016)

Rudolf von Sebottendorf'un hayatı ve Türkiye'ye kaçış hikayesi, Hasan Karacadağ'ın Magi isimli korku filmine konu edildi. Film 2016 yılının Nisan ayında vizyona girdi.

Popüler İçerikler

"Geri Zekâlılar..." Müge Anlı'dan Canlı Yayında Sert Çıkış!
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Protesto: “Yavrum, Siyonistlerin Ağzı Olma”
2024 Yılının En Güvenilir Ünlüsünü Seçiyoruz!
YORUMLAR
10.08.2016

iyide ürkütücü deneyler nerde amk

10.08.2016

Hasan Karacadağ kadar hıyar bir adam tanımıyorum arkadaş. İster kızın ister küfredin. Şu adamın filmlerine gidip "Aouuuuu" diyen tipleri de hiç anlamadım zaten. Ayrıca konu da çok eksik var, sadece reklam için açılmış post...

10.08.2016

Harbi çok ilginç bir milletiz ha. Nerede ülkesinden kaçan biri varsa soluğu hep bizde almış. Öyle veya böyle bir imparatorluk geçmişine sahip olmak böyle bir sonuç doğuruyor sanırsam.

11.08.2016

biz ona "yolgeçen hanı" olmak diyoruz.

TÜM YORUMLARI OKU (12)