Türkiye'den yolu geçen iyi bilim insanlarından biri de Kantorowicz olur.
Kaynaklar: Ahmet Efeoğlu
Türkiye'den yolu geçen iyi bilim insanlarından biri de Kantorowicz olur.
Kaynaklar: Ahmet Efeoğlu
1900'de 6 ay kadar diş hekimliği yapsa da tıp okumak ister 1905'te de bu eğitimini tamamlar. Ve artık o diş hekimliği doktorudur. 1916'ya kadar dahiliye, enfeksiyon, cerrahi ve diş hekimliği alanlarında çalışır ve bu tarihte gönüllü olarak orduya katılarak doktorluğunu burada sürdürür.
Hatta denir ki o tarihlerde okullarda diş klinikleri olmasını önerir; fakat bu önerisi ancak '40 yıl' sonra gerçekleşir. Neyse, Kantorowicz 43 yaşında ordinaryüslüğe yükselir ve adı dünyanın en iyi diş hekimlerinin arasında geçmeye başlar. Ancak yaklaşmaktadır yaklaşmakta olan ve Hitler 1933'te iktidara gelir. Doktor ise Yahudi kökenlidir.
4 Nisan 1933'te Almanya'daki bilim insanları Hitler'e bağlılıklarını bir bildiri ile ilan ederken tabii ki Kantorowicz bunu yapmaz ve 'belki de şiddetten uzak durabilirim' diyerek izne çıksa da aryan ırktan olmayanların kamudan çıkartılması kanunuyla 'tedbir amacıyla' arkadaşlarının tutuklanması üzerine gönüllü olarak döner ve savaş bittikten sonra yargılanacak olan öğrencisi Karl Friedrich Schmidhuber tarafından polise teslim edilir.
9 ay toplama kampında kalan doktorun serbest bırakılması ile ilgili hem Alman hem de Türk kayıtlarında çeşitli söylemler var. Ancak iki iddia daha başat durumda: Birincisi Atatürk'ün araya girerek bizzat Kantorowicz'in Türkiye'ye gönderilmesini istemesi ikincisi ise İsveç Veliaht Prens'in araya girerek doktorun serbest kalmasını sağlaması.
(Açıkçası aradım taradım doğrusuna tam olarak ulaşamadım.)
Ve böylece Prof. Dr. Pertev Ata'nın da önayak olması ile doktor 1933 sonlarında İstanbul Üniversitesi ile 5 yıllık bir sözleşme imzalayarak Türkiye'deki görevine başlar. Doktorun maaşı 625 liradır ve ayrıca Kantorowicz, sadece öğrencilere değil hocalara da ders vermeyi kabul eder.
(Bu sözleşmedeki: en fazla 3 yıl sonra eğitimin Türkçe olması gerektiği şartı yeni devletin bilim dili olarak Türkçeye verdiği önemin de ayrıca bir göstergesi olur.)
Yaptığı ilk işlerden biri diş hekimliği eğitimini 4 seneye çıkarmak olur. Eğitim ve sınav kurallarını düzelten doktor, meslektaşlarının derslerini de denetler. Ayrıca Kantorowicz, diş hekimliği okulunda cerrahi, çene ortopedisi gibi yeni bölümler kurarak eğitimi çeşitlendirir. Doktora ve doçentlik sınavları için de düzenleme yapan doktor, böylece özgün bilim insanlarının yetişmesine önayak olur.
Ancak ağır kalp rahatsızlığı yüzünden gidişi 1950'yi bulur. Doktorun 1949'daki vedası ise bir hayli duyguludur, gelin kendi kaleminden okuyalım:
(...) Diş hekimliği okulunun dört enstitüsünün de başında bulunan şefler bütün sorumlulukları üzerlerine almışlardır. Bu nedenle kendim için uygun bir çalışma sahasını mevcut olmadığını ve bundan dolayı görevimin sona ermiş olduğu kanaatimdeyim.
ilerlemeyi beraberce yaşama imkanına sahip olduğumdan dolayı bahtiyarım. Türkiye Hükumeti bana çok şerefli ve beni tamamıyla tatmin edici bir vazife olarak tıbbın bir kolunu yeniden canlandırmak ve beni Türk gençliğini yetiştirme görevini üzerine almış olan kimseler sırasına dizmek lütfunda bulundu. (...) Eğer bunda muvaffak olmuşsam kendimi çok bahtiyar hissedeceğim.
Bugün diş çürüğüyle çok erken yaşlarda başlayan mücadelenin altında imzası olan doktorla ilgili iddia edilen ilginç durumlar ile içeriği bitirmek isterim: