Hisse Senedi Payı Artarken, Yabancı Alıyor: Borsa'da Kredili İşlemler Zorluyor

Borsa İstanbul'a son 2 yılda akın eden milyonlarca yatırımcının etkileri portföylerde de görülüyor. Türkiye'de vatandaşların finansal varlıkları için hisse senedi payı tarihi zirvesine çıktı. Yoğun halka arz trafiğinin de desteklediği artışta enflasyondan korunmak için hisse senedine yönelen yatırımcıların yaz başından bu yana hızlı bir artış gösterdi.

Ayrıca borsada kredili işlem yapan yatırımcılar da oynaklıktan sıkıntılı günler geçiriyor. Teminat tamamlama çağrıları sert düşüşlerde yoğunlaşırken, diğer yandan da satışlar nedeniyle eksi oranlarını artırıyor. Yüzde 80-85 faizle kullandırılan krediler, aracı kurumların faaliyet gelirlerini beslerken, terste kalan yatırımcılar için de pahalıya mal oluyor.

Borsa'da yükseliş enflasyondan korunmak isteyen yatırımcıların ilk durağı olurken, yoğun olan halka arzlardaki tavan serisinden de faydalanmak isteyen yatırımcıların ilgisi kümülatif sürüyor.

Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK) verilerine göre, 10 Ekim itibarıyla hisse senedi piyasalarında yatırımcı sayısının 7,79 milyon olması dikkat çekiyor. Geçen yıl ekim ayında 2,84 milyon kişi olan yatırımcıların sadece 1 yılda yaklaşık 3 kat artış göstermesi diğer yandan da finansal okuryazarlığı kaçınılmaz kılıyor.

Yatırımcı sayısındaki artışla birlikte finansal varlık dağılımı da değişti. Hisse senedinin payı tarihi zirvelerine çıkarken, Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB) verilerine göre, yerli yatırımcıların hisse senedi payı yüzde 14,5 oldu.

Ekonomim'de Şebnem Turhan'ın haberine göre, seçimlerin ardından geleneksel politikalara geçişle düşen risk primi (CDS) Borsa İstanbul'da hisse senedi piyasası için olumlu havayı sürdürüyor. 

Yabancı yatırımcı payı da tarihi dibinden artışa geçerken, özelikle yurt içinde yatırımcıların hisse senedine yönelmesinde en büyük etken yoğun halka arz trafiği ve yüksek enflasyon oluyor.

Seçimlerin bitmesiyle yaz başından bu yana hızlanan halka arzlarla TSPB verilerinde finansal varlıklarda hisse payı hazirandan eylüle yüzde 53,88 oranında arttı.

Hazirandan eylül sonuna TÜİK TÜFE'de artış yüzde 25,11 olurken, BİST 100 endeksindeki yükseliş ise yaklaşık yüzde 60 oldu.

Geçen yıl eylül sonuna göre ise portföylerdeki hisse senedi büyüklüğü yüzde 187,7 oranında artış gösterirken, tüketici enflasyonu aynı dönemde yüzde 61,53, BİST 100 endeksi de yüzde 136 oranında arttı. 

TSPB verilerinde finansal varlıkların dağılımında, TL mevduat, kur korumalı KKM de içerirken, payı eylül sonu itibarıyla yüzde 36,06 olurken, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu BDDK verilerine göre de haziranda TL mevduat içinde KKM'nin payı yüzde 41,65 seviyelerindeydi.

Yine TSPB verilerinde eylül sonunda "kur etkisinden arındırılmamış olarak" yurt içi yerleşiklerin yani vatandaşların döviz mevduatı da geçen yıla göre gerileyerek yüzde 22,41 oldu.

Yurt içi yerleşiklerin toplam finansal varlıkları eylül sonunda 21 trilyon 13 milyar 837 milyon liraya yükselirken, yabancı yatırımcıların finansal varlıkları 2 trilyon 598 milyar 804 milyon lira oldu. Bunun 1 trilyon 725 milyar 671 milyon lirası hisse senedinde bulunurken, yabancıların Türkiye’deki finansal varlıkları içinde hisse senedi payı yüzde 66,4 oldu.

Borsa İstanbul'da yabancı payı ise yüzde 36,83 olmuştu. Haziran başında bu oran dibe vurduğunda yüzde 27,43 olmuştu. 2013-2020 yılları aralığında yüzde 65 seviyelerinde seyreden yabancı takas oranı 2020 itibarıyla düşüşe geçmişti.

Borsa İstanbul'da son dönemde görülen dalgalı seyir gün içinde de sert bir şekilde değişebiliyor. Güne beklenenden yüksek alımlar ya da satışlarla başlayan endeks, gün sonunda hızlı bir şekilde yön değiştiriyor.

BİST100 endeksi bugün güne yüzde 1,42 oranında yükselişle 8.228 puandan başlarken, gün içinde 8 bin seviyesinin altına sarkarak yüzde 1,25 ekside işlem görmeye devam ediyor. Tam tersi hareketler de görülürken, gün içinde 400-500 puanlık bir bantta hareket ediliyor. 

Yerli yatırımcının yükselişine karşın, yabancı yatırımcının tam anlamıyla gelmemesi, yeniden alevlenen jeopolitik riskler, piyasadaki yatırımcıların çoğunun tecrübesiz olmasıyla düşüşlerde panik satışlarına yönelmesi, TL mevduat faizlerinde yükseliş bu seyirde etkili olan maddeler olarak görülüyor. 

Bu oynaklık özellikle kredili işlem yapanları etkiliyor. Görülen sert satışların emir gerçekleşmelerine etkileriyle teminat tamamlama çağrıları artarken, bunun karşılanmasında hisse satışı yönteminin kullanılması da düşüşü derinleştiriyor.

Özellikle volatilitenin yüksek olduğu ortamda kredili işlemler konusunda yoğun uzman uyarılarına karşın TSPB verilerinde Haziran 2023 sonu itibarıyla kredili işlem yapan hesap sayısının 42 bin 738, işlem hacminin de 33,6 milyar liraya ulaştığı görüldü.

Aracı kurumların kredi faizlerini yüzde 80-85 seviyelerine çıkardığı, temerrüt faizlerinin de yüzde 110’a çıktığı görüldü. 

Ekonomim'de sermaye piyasaları danışmanı Yunus Kaya’nın yaptığı hesaba dayanarak, bazı aracı kurumların faiz gelirlerinin faaliyet gelirlerine oranı yüzde 100’e çıkarken, Takasbank verilerinde de VİOP’ta teminat tamamlama çağrılarının geçen hafta sadece 3 işlem gününde 740 milyon liraya yaklaştığı görüldü. 

Bu denli yüksek teminat tamamlama çağrısı en son 21 Eylül 2023'te  borsadaki sert düşüşte görülmüş, 537 milyon lira olmuştu.

Bu belirsizlik ve dalgalı ortamda, tüm uyarılara rağmen kredili işlemlere talep sürerken, uzmanların verdiği bilgiye göre yüzde 40 oranında bono ile borçlanan aracı kurumlar, yüzde 80-85 arası faizlerle yatırımcılara kredi kullandırıyor.

Yunus Kaya’nın hesabına göre yılın ilk yarısında aracı kurumların faaliyet gelirleri geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 163 oranında artarken, bu gelir 2021 yılının tümünden daha fazla oluyor. 

Toplamda sektörün faaliyet gelirleri içinde faiz gelirlerinin payı yüzde 33 olurken, bazı aracı kurumlarda faaliyet gelirinin tamamına yakını faiz gelirlerinden kaynaklanıyor. 

Yatırımcılar, aracı kurumların tahsis ettiği kredi limitleri ve varlıklara oranla hisse almak için kredi kullanabiliyor. Kredi ödemesi iş günlerinde 13:00'e kadar ödenirse faiz işlemiyor.

Kredili alım işlemlerinde en önemli oran: Öz kaynak. Yatırımcının yüzde 50 oranında öz kaynak bulundurma zorunluluğu olurken, Borsa İstanbul’da sert düşüşlerde portföyler de değer kaybettiğinden oranı tutturmak zorlaşıyor.

Yatırımcının öz kaynak oranı yüzde 35'in altına düştüğünde, 2 iş günü içinde öz kaynak oranının tamamlanması ya da kredi borcunun gerekli orana düşürülmesi gerekiyor. 

Öz kaynak tamamlanmadığında aracı kurumlar, oranını yüzde 50'ye tamamlayacak şekilde hisse senedi satışı yapma yetkisine sahip olduğundan satışlar artıyor.

Popüler İçerikler

İstanbul Bağcılar ve Ataşehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Okullarda Yılbaşı Kutlamasını Yasakladı!
Almanya’daki Saldırıyı Kim Yaptı? Noel Pazarı Saldırganının Kimliği ve Röportajı Ortaya Çıktı
Önce Meydan Okuyup Sonra R Yapmıştı: Murat Övüç "Bülentinkiler Sahte" Dediği Diva'nın Eteklerine Kapandı!