Hislerinize Tercüman Oluyoruz: Sürekli Eleştirilen Ebeveynler Ne Yapmalı?

Ebeveynler için en rahatsız edici durumlardan biri anneliğinin ve babalığının sorgulanması olabilir. Özellikle hiç tanımadığınız kişiler tarafından toplum içinde ebeveynliğinizi eleştirenler olduğunda utançla karışık bir kızgınlık yaşıyorsanız yalnız olmadığınızı bilin. Peki toplum içinde anneliğinizi yargılayanlara karşı nasıl bir tutum sergilemek doğru olur? Sinirlenmek ve kavga etmek mi, umursamamak mı yoksa çocuğunuza kızmak mı? Elbette cevabın çocuğunuza kızmak olmadığı aşikar... Ne yapmalı ne yapmamalı gelin beraberce bakalım.

Ebeveyn olmak güzel olduğu kadar zorlu da bir süreç Hele ki etrafta bitmek bilmeyen eleştiriler varsa.

Konu her ne olursa olsun, kimsenin çocuğunuza 'ne yapması ya da yapmaması' gerektiğini söylemesine izin vermeyin.

Dediğim gibi konu her ne olursa olsun!

Çocuğunuz -ki burada çocuk derken 16 yaşında bir çocuktan değil, 3-10 yaşları arasında bir çocuktan bahsediyorum- kötü bir şey yapmış olsa dahi, karşı tarafın gelip çocuğunuzla konuşmaya hakkı yoktur.

Bu konuda utanç duysanız dahi.

Bir örnekle açıklamak gerekirse, çocuğunuz parkta bir diğer çocuğa vurduğunda, diğer çocuğun annesi gelip sizin çocuğunuzu kenara çekip konuşamaz. Yapması gereken, sizinle konuşmaktır. Siz de annesi olarak gerekli müdahaleyi yapar ve çocuğunuzla konuşursunuz. 

Ne yazık ki bu ülkemizde sıklıkla olan ve aslında çocuk haklarına aykırı olan bir davranış stili. Lütfen çocuğunuza bunun yapılmasına izin vermeyin. Konu ne olursa olsun...

Ebeveynlik evdeyken de zor olsa da, asıl zorluk diğer insanlarla birlikteyken başlıyor.

Tek başına yaşadığınız zorluklarla bir şekilde mücadele edebilirsiniz. Peki sürekli sizi eleştiren birileri varsa... Üstelik siz her zaman en iyisini yapmaya çalıştığınız halde!

Her anne ve baba farklıdır, her ailenin dinamikleri farklıdır. Başkasını eleştirmeden önce bunları düşünmek gerekse de ne yazık ki gerçek hayatta herkes bu kadar empati yoğun bir şekilde yaşamıyor.

Çocuk evde oturup tabletle oynasa, ilgisiz anne ya da baba damgasını anında yersiniz... Bu eleştiriyi yapanların çoğu da, ya aileden biri ya da profesyonel bir dadıdan yardım aldığı halde bunu söyleyecek kadar empatiden yoksundur.

Siz kötü bir ebeveyn değilsiniz. Her ebeveyn kendine göre en iyisini yapmaya çalışır. Evde sürekli oyun ablası gibi aktivite yapan anneler de var evet ama sizce bu doğru mu? Bir annenin hayattaki tek var olma amacı çocuğuna etkinlik yaptırmak mı? O annenin arkadaşları yok mu? Okuması gereken bir kitap, sevdiği bir dizi, ya da gitmesi gereken bir iş?

Belki de hiçbiri yok... Ama sizin var ve bunun için suçluluk duymak zorunda değilsiniz kesinlikle.

'Çocuğunuzu boş verin keyfinize bakın' demiyorum elbette. Ama dengeyi kurun. Kendinizi ihmal etmeyin. Çocuğunuz sadece televizyon izleyerek sakin duruyorsa ve sizin bir saate ihtiyacınız varsa bırakın izlesin. Sürekli yapacağınızı işi erteleyip bunu çocuğunuza stresli bir anne olarak döndürmek inanın daha zararlıdır.

Sizi sürekli eleştirenlere karşı da kendi savunma mekanizmasını geliştirin. Mesela, haklısın diyerek konuyu kapatın. Ya da 'Ben gayet iyi bir anneyim, bana göre yaptığım şeyde bir yanlışlık yok' da diyebilirsiniz ama bu konuşmanın uzaması ve sizin de yeni bir cevap için hazırlıklı olmanızı gerektirir.

Yapmamanız gereken ise, her eleştiriye kulak asıp, kendinizi kötü hissetmek. Unutmayın siz çok iyi bir ebeveynsiniz! Siz elinizden gelenin en iyisini yapıyorsunuz ve de en önemlisi çocuğunuz sizi her şeyden çok seviyor.

En zor olanı ise dışarıdayken tanımadığınız kişiler tarafından ebeveynliğinizin yargılanması... Metrodayken çocuğunuz düzgün durmuyorsa, tüm bakışları üzerinizde hissetmeniz kaçınılmaz. Bazıları size acıyarak bakarken, bazıları da nefretle bakabilir... Bu bakışların alt metni ise şu: "Ne kadar yaramaz bir çocuğunuz var ve siz de çocuğunuzu terbiye edememiş kötü bir annesiniz."

Ya da parktayken çocuğunuzun davranışları için sürekli tetikte olmak zorundasınız. Çünkü her an, 'mükemmel bir çocuğa sahip olan o anne' size eleştiri oklarını fırlatabilir.

Yaşanmış bir olayı örnek olarak vermenin tam zamanı.

Evde sürekli televizyon izleyen çocuğunu, ekrandan uzaklaştırmak için parka götüren bir annenin hikayesi bu.

Çocuğunu parka götüren anne, kısa bir süre sonra, yolun karşısındaki banktan birinin bağırdığını duyar: 'Çocuğunuzun bunu yapmasına nasıl izin veriyorsun?'

O sırada çocuk elindeki bir dal parçası ile çılgın gibi bir ağaca vuruyordu.

Kim bilir kadın ne düşünmüştü... Evde çocuğumu dövdüğümü düşünmüş müdür? Ya da çocuğumun zorbalık yapan bir çocuk olduğunu? Ya da benim ve çocuğumun doğa düşmanı olduğunu mu düşünüyor?

Öncelikle, tanımadığımız bir insanın ne düşündüğü bizi asla ilgilendirmez. Evet o kişi bu düşüncelere sahip olabilir ama asıl sormamız gereken soru, çocuğunuz gerçekten doğa düşmanı mı ya da zorba mı? Yoksa sadece ağaç dalı ile oynamayı seven 'normal' bir çocuk mu?

Ne yapmalısınız? Çocuğunuz özür dilemeli mi? Ama kimden? Ağaçtan özür dileyecek hali yok! Utanç duymanız normal mi? Çocuğunuz gerçekten ağaca zarar mı veriyor? Bir dal parçası koca ağacın gövdesine zarar verebilir mi?

Eğer ortada bir zarar varsa elbette, çocuğunuzu doğru davranışa yönlendirmelisiniz. Ancak, ortada yanlış bir şey yoksa, sırf biri size bunu söyledi diye suçluluk hissetmeniz, utanç duymanız ve daha da ileri giderek çocuğunuza yok yere kızmanız gerekmez.

Unutmayın toplum içerisinde, tanımadığı kişiler tarafından azarlanan ilk kişi siz değilsiniz! Ve son da olmayacaksınız...

Brooklyn'de bir psikolog olan Nanika Coor'un açıklaması da bunu doğruluyor: 'Çalıştığım hemen hemen her ebeveynin, toplum içindeyken ebeveynlikleriyle ilgili sözlü veya sözsüz eleştirildiklerini biliyorum'.

Biri ebeveynliğinizi eleştirdiğinde kendinizi kötü hissediyorsanız, doğru şekilde yanıt vermenin yollarını bulmalısınız. Ancak ilk olarak yapmanız gereken, bu eleştirinin sizi neden bu kadar rahatsız ettiğini bulmak.

İçten içe yeterince iyi olmama duygusuna sahip olduğunuz için gelen her türlü eleştiriyi çok fazla önemsiyor ve her seferinde kendinizi acımasızca üzüyor olabilirsiniz.

Ya da tanımadığınız birinin eleştirisi, aslında korkunç bir insan olduğunuza dair en derin korkularınızı ortaya çıkarıyor olabilir.

Bu tip durumlarda hemen tepki vermek yerine, durup hem kişinin ne söylediğini hem de kimin söylediğini düşünmemiz gerekir. Bu eleştiriyi yapanlar kim? Benim onlarla bağım nedir?

Sonra da bu kişiyle ilişki kurmak isteyip istemediğinize karar verin.

Unutmayın gerçekten kontrol edebileceğiniz tek kişi sizsiniz. Diğer kişinin ne söylediğini veya ne yaptığını kontrol edemezsiniz.

Sizi eleştiren kişi hiç tanımadığınız biriyse veya üslubu kötüyse, kısa ve net bir şekilde 'haklısınız' diyerek sohbeti kapatmak ya da tamamen duymazdan gelmek en uygun tepki olabilir. 

Hiç tanımadığınız biri yüzünden çocuğunuzun da kendinizin de utanç duymasına sebebiyet vermeden atılabilecek en akıllıca adım bu olacaktır.

Öte yandan, sizi eleştiren kişi tanıdığınız biriyse, onlarla olumlu bir şekilde iletişime geçmeniz en doğrusu olacaktır. Ancak bu konuşmayı çocuğunuzun yanında değil, yalnızken yapmaya özen gösterin.

Her iki tarafın da sakin olduğu bir zaman diliminde ve çocuğunuzun duymadığından emin olduğunuz bir anda kendinizi çok daha rahat ifade edebilirsiniz.

Örnek vermek gerekirse, aile büyükleri çocukların koltukta zıplamalarına kızıyorsa ve bu aslında sizin için normal bir durumsa bunu kolaylıkla onlara anlatabilirsiniz.

'Biliyorum, onların düşmelerinden endişeleniyorsunuz. Ancak etrafta sivri bir sehpa yok ve bugüne kadar düşmediler, düşseler de zarar görecekleri bir ortam değil burası. Eğer sizin evdeyken koltuklarda zıplamalarını istemiyorsanız bunu onlara söylerim ve yapmazlar. Ancak bizim evimizde zıplamalarına izin var ve sizden de buna saygı duymanızı bekliyorum. O yüzden lütfen bu konuda bir daha çocukları uyarmayın.' şeklinde bir konuşma yapabilirsiniz.

Gerekirse bu konuda kitaplar ya da podcastler dinlemelerini önerebilirsiniz. Her ebeveynin seçimlerinin farklı olduğunu ve aile büyüklerinin bunu bu şekilde kabul etmeleri gerektiğini kibar bir dille anlamalarını sağlayabilirsiniz.

Ancak, elbette gelen bu aleni eleştiriler alışkanlık haline gelmişse, o zaman onlarla bir sınır belirlemeniz gerekebilir. Bu durumda kibar bir dille fikirlerini kendilerine saklamaları gerektiğini anlatmanız gerekecektir.

Bazen de sizi eleştiren eşiniz olabilir ki bu en çok babaların başına gelir. Onlar genelde ne yapsa, anneler tarafından tam not alamazlar. Bu haliyle oldukça can sıkıcı olabilir.

Bir çocuk büyütmek, eğer ebeveynler farklı düşünce yapılarına sahipse oldukça zorlu olabilir.

Burada yapılması gereken, inatlaşmadan orta yolu bulmaktır. Eğer siz, eşinizi sürekli yaptığı şeyler yüzünden eleştirirseniz, bir süre sonra o bunları yapmaktan vazgeçebilir.

'Bugün babasıyla vakit geçirecekti. Tek yaptıkları parka gitmek, pizza yemek ve tüm gün televizyon seyretmek. Hiç beraber vakit geçirip bir oyun oynamıyorlar.' diye söylenen ve eşlerini eleştiren çok fazla anne olduğu bir gerçek.

Evli ya da ayrılmış olun fark etmez, ebeveynler olarak anlayışlı olmak, yıkıcı olmak yerine yapıcı eleştirilerde bulunmak en güzeli olacaktır.

Örneğin, beraberken sadece televizyon izledikleri konusunda sürekli şikayet etmek yerine, güzel bir kutu oyunu alıp, bakın size ne aldım, bugün bunu oynarsınız diye önlerine güzel bir seçenek sunarak olayı tatlı bir şekilde kapatabilirsiniz.

İçinden çıkılmayacak durumlar söz konusu ise elbette bir bilenden destek almak en doğrusu olacaktır.

Bu eleştiriler arasında, çocuğunuzu gerçekten uyarmanız gereken durumlar da olacaktır. Örneğin 3 yaşındaki çocuğunuz istemsizce oyun oynarken sürekli ön taraftaki yolcunun koltuğunu tekmeliyor olabilir.

Bu durumda önde oturan kişi kibarca veya belki kaba bir şekilde, çocuğunuzun tekmelediğini ve rahatsız olduğunu size iletebilir.

Burada yapmanız gereken 'Kusura bakmayın' demek olacaktır. Sonra da çocuğunuza öndeki kişinin rahatsız olduğunu ve daha dikkatli oturması gerektiğini söyleyin. Eğer çocuğunuz dinlemiyorsa, ya da anlamayacak kadar ufaksa, o zaman belki öndeki kişiye durumu bu şekilde izah edebilir ve anlayışı için teşekkür edebilirsiniz.

Elbette çocuğunuza karşı bağırarak ya da kötü sözler söyleyerek sizi eleştiren biri olduğunda işler zorlaşacaktır.

Çocuğumuza sesini yükselten birinin karşısında, ona da aynısını yapmak istesek de, çocuğumuzun önünde bu tutumu sergilemek ne kadar doğru olur bir düşünelim.

Çocuğumuzu korumak en doğal hakkımız. Ancak, olayın büyümesini engellemek ve çocuğun da bir travma yaşamasının önüne geçmek için en güzeli, çocuğunuzu alıp hızlıca o ortamdan uzaklaşmak olacaktır.

Unutmayalım, onlar birer çocuk! Dur dediğinde durması gereken, yetişkin gibi davranması beklenen robotlar değil...

Mükemmel ebeveyn diye bir şey yoktur. Sizi eleştirenler de mükemmel değil, siz de. Hepimiz hata yaparız, çocuklar da... Bunu bilerek yola devam etmek inanın hepimize daha iyi gelecektir.

Ve günün sonunda çocuğunuzla aranızdaki ilişkiye bakmanız lazım. Eğer sizin için her şey normalse, o zaman başkalarının ne düşündüğünün çok da önemi olmayacaktır.

Bunlar da ilgini çekebilir;

Ebeveyniniz Duygusal Olarak Olgunlaşmamış Olabilir mi?
Farkında Olmadan Çocuğunuzda Anksiyeteyi Tetikliyor Olabilir misiniz?
1970'lerde Uganda'yı Yöneten 'Afrika Kasabı' Lakaplı İdi Amin'in İlginç Hayatı

Popüler İçerikler

Almanya’da Noel Pazarına Saldırı: Saldırgan Suudi Arabistan Vatandaşı Bir Doktor Çıktı!
Gazeteci Özlem Gürses TSK Hakkındaki İfadeleri Nedeniyle Gözaltına Alındı
Okullardaki Yılbaşı Kutlamalarına Gelen Yasağa Mustafa Sandal'dan "Onlara İnat 'Duble' Kutlayacağız!" Tepkisi