Ancak Büyükada değil Heybeli ya da Burgaz'da kiralamanız lazım ki daha da hipster olun. Ayrıca yeni bisiklet olmaz mümkün olan en külüstürünü size kakalamasına izin vermelisiniz.
Havaların da güzelleşmesiyle bütün hipsterlar pazar günlerini Caddebostan sahilinde geçirmeye başladı. Otoyol kenarı piknikçilerden farkınız olması için Türkiye'de yeni moda olan ithal biralardan içmek bu aktivitenin olmazsa olmazı.
Contemporary art (bu arada asla çağdaş değil contemporary diyeceksiniz) galerilerine gidip anlıyormuş gibi görünmek ve anlamamasına rağmen olumsuz eleştiride bulunmak her hipsterın harcı.
Karaköy'de açılan kermeslere gidip handmade diye berbat şeylere para saçmak tabii ki de hipsterların vazgeçilmez atraksiyonu.
Eskiye rağbet oldu ve bit pazarına nur yağdı. Yırtık pırtık kırık dökük şeyler için hipsterda para çok.
1 günlük tapas kursuna/atölyesine katılıp ekmeğin üstüne krem peynirin nasıl sürüleceğini göstermeleri için yüzlerce lira bayılmak paha biçilemez olsa gerek.
Bir başka hipster söğüşleme yolu. Belediyenin açtığı bedava biçki dikiş kursuna gitmez illa para bayılacak.
Ah ah! Karaköy'deki balıkçılardan, Pangaltı'nın ara sokaklarındaki bitirimhanelere nice mekan hipsterların istilasına uğrayıp kendini dönüştürdü. Hispterlar milli içkimiz rakıya etnik bir içki muamelesi yapıp yeniden keşfediyorlar. Bu arada fiyatlar tabii ki 3 katı.
Eğer Nişantaşı'na yolunuz düşerse bütün kahvecilerin hipster akımına uğradığını görebilirsiniz.
Anladıkları : Ya bu kahve çok sert diğeri daha yumuşak.
Anlattıkları : Brezilya'dan gelen çift çekim çekirdeklerle Venezüella çekirdekleri arasında bla bla bla...
'Şehir hayatı aslında beni çok yoruyor! Bari haftasonu yakın bir yerlere kaçayım, biraz doğa biraz doğallık, organik bir şeyler de satın alırım. Hem insanları da çok tatlı çok yardım sever.'
1- Metropolden başka bir yerde yaşayamaz
2- Deli gibi para bırakmasanız o sevimli yöre halkı sizi ıslak odunla kovalar
3- O aldığınız yöresel ürünlerin hiçbirini kendileri kullanmıyor, siz satın aldığınız için üretip yöreselmiş gibi pazarlıyorlar.
Bir hipster için en önemli eğlencelerden biri alışveriştir. Hipsterlık alışverişi yaparken unutmamanız gereken parçalar: skinny kısa paça pantalon, pantalon askısı, kareli gömlek, papyon ve kemik çerçeveli gözlüktür. Ayrıca elektronik eşyalarınızın da mutlaka apple olması gerekir.
Doğal olarak içilen pipolar ve sarma sigaralar sakalları sarartıyor. Ayrıca uzun sakala bakım gerekiyor. Haftasonu aktivitesi olarak bakım yapıp saatlerce badem yağıyla sakalları güçlendirmek önemli.
Çevir babam çevir beceremesen de çevir. Unutmadan ekleyelim bu trendler genellikle Mimar Sinan Üniversitesi'nin Fındıklı'daki rıhtımından ülkeye yayılıyor.
Lomo'larla ya da bit pazarından buldukları poloroid makinelerle vintage fotoğraflar çekip analog fotoğrafçılık yapmak hipsterların en büyük hobilerinden. Makineler zaten güzel işler çıkartıyor ama 'bunu ben çektim'in havası 1500.
Hispterların bir özelliği de indie tarzı müziklerle haşır neşir olmak. Müzik onların bir nevi vazgeçilmezi. E doğal olarak enstrüman çalmayı öğrenmek de güzel bir aktivite. Ancak bu enstrümanlar saz, zurna vb. şeylerden uzak olacak. Şimdilerde ise en moda olan ukulele.
Yeni dövmeleri göstermenin tabii ki de en kolay yolu hipsterların her buldukları çayır çimende üstlerini çıkarıp güneşlenmeye başlaması. Yalnız siz siz olun güneşleneceğiniz semti iyi seçin yoksa çizebilirler.
Vespa'yla şehrin caddelerinde süzüm süzüm süzülmek hipsterlar için adeta bir statü göstergesi.
İşte akıllı bir hipsterın yapması gereken hareket. Contemporary Art galerisine gittiniz ve tabii ki hiçbir şey anlamadınız. Hemen artist talk'a 'attend' oluyorsunuz. Sanatçının söylediklerini hafızanıza kazıyıp sağda solda cümleleri bire bir kurarak piyasanızı arttırıyorsunuz. Tebrik ederiz mükemmel bir hipster oldunuz.