Hipnoz Nedir, Etkisindeyken Ne Olur? Hipnoz Esnasında Beynimizde Meydana Gelen Değişiklikler

Gizemli alanlardan biri olan hipnoz, ilginç ve etkili sonuçlara sahip olabilen bir durum. Üzerine çok fazla çalışma bulunmayan hipnoza dair bilinenler, bu sebepten ötürü çok az. Peki beyin hipnoz etkisindeyken neler olur? Hipnoz nedir? Ve hipnotize edilmek nasıl hissettirir? Merak edilen sorulan cevapları ile geldik! 👇

Hipnoz, ilk olarak 1770'li yıllarda bir doktor olan Franz Mesmer tarafından Viyana ve Paris'teki tedavilerinde kullanılmıştır.

O zamanlarda Mesmer bu yönteme 'mesmerizm' (hipnoz) adını verdi. İngilizcede 'büyüleyici' anlamında kullanılan 'mesmerizing' kelimesi de yine doktor Mesmer'in kendisinden ilham alınarak kullanıma girdi.

Mesmer, "canlısal manyetizm" ismini verdiği bu yöntemle gözle görülmeyen ve ölçülemeyen hayat enerjisi ile hastalarını tedavi ediyordu.

Kendisi çok da uzun bir süre geçmeden sahtekarlıkla suçlandı fakat ilgileri çok yeni bir konuya çekmeyi de başarmıştı.

Mesmer'e dair daha detaylı bilgi edinmek isterseniz...

Burada anlattık 👇

Franz Anton Mesmer Kimdir, Ne Zaman Doğdu?

Sonraki yıllarda bir sürü kişi hipnozun nasıl çalıştığını anlamadan bu yöntemi kullanmayı denedi.

1880'li yıllarda hipnoz üzerine detaylı araştırmalara yapmaya başlayan İngiliz doktor James Braid ile bu konu daha da önem kazandı. Hipnoz ismi ise Yunan mitolojisinde uyku tanrısı olan Hypnos'dan adını aldı. 

Hipnoz için doğaüstü tekniklere veya fiziksel güce ihtiyaç olmadığı fark edildiğinde, bu durum bilimsel çalışmalar yürüten kişilerin de ilgisini çekti. Hipnoz aynı zamanda psikoloji ile ilgili de değildi. Aksine, hipnoz terapist ve hastasının psikolojik problemleri aşmak için kullandığı bir araç oldu.

Peki hipnoz etkisinde olmak nasıl hissettirir? İnsanlar genel olarak ortak bir şekilde tanımlıyor: Hem fiziksel hem mental olarak sakinlik ve yoğun odaklanma.

Tıpkı yaptığınız bir işe tüm odağınızı verdikten sonra dış dünyadan kopmanız gibi. Hipnozda rahatlamak önemli ancak bu uyuyacağınız anlamına gelmiyor! Ayrıca kopma ve kayıtsızlık hislerini hissedenler de mevcut; tıpkı vücudunuzun dışına çıkmışsınız gibi bir his.

Hipnotize olmak bilmediğimizi düşündüğümüz bilgilere ulaşmamızı sağlar. Zihnimizle hiç olmadığı kadar yakın oluruz ve tüm hisleri yoğun şekilde hissederiz.

Kişinin telkine açık olması ve tavrı da önemli. Çoğu kişi zihin kontrolünden korktuğu için yanaşmayabiliyor. Eğer siz de böyle düşünenlerdenseniz, korkmanıza gerek yok. Hipnoz etkisi altında olan kişinin bilinci açıktır ve olanların da farkındadır. Bayılıp, neler yaşandığına dair hiçbir şey hatırlamadığınız gibi bir durum söz konusu değil!

Hipnoterapi yapan doktor sizi buna davet eder, zorlayamaz. Çünkü böyle bir durumda zihnin rahatlaması zaten mümkün değildir.

Hipnozun herkeste aynı etkiyi yaratmadığının da altını çizelim. Bunun en büyük sebeplerinden biri de kişinin duyduğu şüpheden kaynaklanır. Bu yüzden bazı insanlar çok kolay bir şekilde hipnoz etkisine girebilirken, bazılarında bu oldukça zorlayıcı olabilir.

Bilimsel ve tıbbi yayımların yapıldığı "ScienceDirect" sitesinin açıkladığı verilere göre sadece yüzde 10-15'lik bir kesim "yüksek hipnotize" grubunda yer alıyor.

Yüzde 15-20'lik bir kesim ise 'düşük hipnotize' grubunda yer alıyor. Geriye kalanlar ise ortalama grubunda. 

Stanford'da psikoloji ve davranış bilimleri alanında uzman olan Dr. David Spiegel, hipnoterapiye dair birkaç çalışma gerçekleştirdi. Bu çalışmada hipnoza duyarlı olanlar ve olmayanların beyinleri arasında farklılıklar keşfedildi.

Dr. Spiegel, hipnoza duyarlı olan beyinlerin yönetimsel kontrolünün daha güçlü olduğunu keşfetti.

Yani planları oluşturduğumuz, talimatları hatırladığımız, odaklandığımız ve birden fazla işi aynı anda yapmamıza yardımcı olan beyin bölgeleri daha güçlü. Ancak hipnoza daha az duyarlı olan beyinlerin bu aktiviteleri de bir o kadar düşük.

2016 yılında Dr. Spiegel ve araştırma ekibi tarafından yürütülen bir çalışmada beynin hipnoz etkisindeyken nasıl değişimlere uğradığı incelendi.

İlk önce daha önce hipnoz edilen kişilerin beyinleri tarandı: Ancak metot yerine daha çok acı ve görme gibi işlemlerin gerçekleştiği beyin bölgeleri incelendi. 

Hipnozun etkilerini incelemek için 545 kişi incelendi: Bunların 36'sı yüksek hipnoz etkisine sahip gruba, 21'i ise düşük olan (yani hipnoz edilemeyecek) gruba dahil olduğu tespit edildi. Sonra araştırmacılar bu 57 kişiye travma, acı ve anksiyete gibi sorunları tedavi etmek için hipnoz terapisi uyguladı.

Araştırmanın sonunda beyinde hipnoz öncesi ve hipnoz sonrası fark edilen 3 değişiklik tespit edildi.

  • Arka anterior singulat (dalıp gitme ve odaklanma) aktivitesinin düştüğü gözlemlendi. 

  • İnsula ve dorsolateral alın korteksi arasındaki bağlantının güçlendiği gözlemlendi: Yani beynin vücuda ne olduğunu anlaması ve vücut kontrolü arttı.

  • Tespit edilen son değişiklik ise insanların aşırı odaklandığında dışarıya olan ilgisinin azalması oldu.

Ancak yapılan bu çalışmalarda daha çok kişisel deneyimlerin baz alındığını belirtmekte fayda var.

Daha evrensel sonuçlar için daha büyük çalışmaların yapılması gerekli. 

Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım...

İlginizi çekebilir:

Japon Yazısının Sıradan Bir Alfabeden Öte Sanat Olduğunu Kanıtlarken Ufkunuzu Genişletecek 9 Kelime
Kendine Özgü Boyama Teknikleri ve Çarpıcı Anlatım Dili ile İncelikle İşlenen Bir Sanat: Minyatür
Uluslararası Uzay İstasyonundaki Dedektörler Esrarengiz 'Mavi Jet' Yıldırımlarının Kaynağını Buldu

Popüler İçerikler

Yönetmen İlker Canikligil'in "Kaçak Film" Çıkışına Röportaj Adam'dan Aşırı Haklı Tepki
İş Kadını Olan Eski Eşinden Aldığı Nafakayla Düğün Yapan Damat, Düğünden Sonra Nafaka İstemeye Devam Etti
MasterChef Beyza Şiddete Uğradığını İtiraf Etti: "Yüzüm Yanınca Bu Yüzden Üzülmedim!"