Mahua ağacı, bazı kabileler için büyülü bir ağaç olarak kabul ediliyor. Bölge halkı tarafından izdihama sebep olan Mahua ağacı için neredeyse birçok kişi yollara düşüyor. Sihrinden yararlanmak isteyen kişiler, ağaçla buluştuklarında ağlıyor ve kendilerinden geçiyor. Bakın bu ağaç uğruna neler yaşanıyor!
Mahua ağacı Hindistan'da bulunan tropikal bir ağaçtır. Sapotaceae familyasına ait bu ağaç, uzun boyu ve yeşil yapraklarıyla dikkat çekiyor. Hint ovalarında ve ormanlarında yer alan Mahua ağacı meyvesi, kabuğu ve yağı sayesinde birçok alanda kullanılabiliyor.
Oldukça hızlı bir büyüme gösteren bu ağacın boyu yaklaşık 20 metreye kadar uzayabilmektedir. Kalın gövdesi ve uzun boyuyla oldukça dikkat çeken Mahua ağacı hakkında ilginç rivayetler bulunmaktadır. Bu rivayetler sayesinde Mahua ağacının popülerliği de gittikçe artmıştır.
Mahua çiçekleri alkollü içecek yapımında kullanılır. Fermente edilen Mahua çiçekleri, sonrasında Mahua içkisine dönüşür ve kültürel bir miras değerindedir. Kadınlar ve erkekler Mahua içkisini kutlamalar sırasında tüketir. Kültürel değeri yüksek Mahua içkisi, halk tarafından vazgeçilmez içecekler arasında yer alır.
Mahua çiçekleri aynı zamanda yenebilir özelliğe sahiptir. Bölge halkı tarafından vazgeçilmez bir besindir. Reçel yapımında da kullanılır aynı zamanda yöresel yemek tariflerinde de yer alır.
Güneşte kurutalan Mahua çiçekleriyle un vb. unlu mamüller yapılır.
Mahua çiçeklerinden tıbbi alanlarda da yararlanılıyor. Mahua ağacının çiçeklerinden şurup yapılabiliyor!
Kozmetik ürünlerin içerisinde yer alıyor.
Hayvanlar için besin değeri taşıyor ve bu alanda da kullanılıyor.
Hindistan Hükümeti: 'Mahua yağı yumuşatıcı özelliklere sahiptir ve cilt hastalıkları, romatizma ve baş ağrısında kullanılır. Aynı zamanda bir müshildir. Kabızlık ve hemoroidlerde yararlı olduğu düşünülmektedir. Yerli kabileler onu aydınlatıcı ve saç düzeltici olarak da kullandılar. ' açıklamasında bulunmuştu.
Oldukça faydalı Mahua ağacı için birçok rivayette bulunuluyordu. Bu ağacın çiçeğinden, yağından hatta kabuğundan bile faydalanan halk, ağacın sadece bunlardan ibaret olmadığını düşünüyordu. Binlerce kişi Mahua ağacının iyileştirici bir gücü olduğuna, hatta büyülü olduğuna inanıyordu!
20 metrelik Mahua ağacı için bölgedeki kabile, büyülü ya da şifalı gibi tabirler kullanıyordu. Haftanın birkaç günü ziyaret ederek, dokunarak iyileşeceklerini düşünüyorlardı. Mucize arayan insanlar, Mahua ağacının bulunduğu bölgeye adeta akın ediyordu!
Bazı kabileler yaşlı ve engelli hastalarını sandalyelerle ya da çarşaflarla Mahua ağacına getiriyordu. Ağaçla bir süre vakit geçiren kişinin sağlığına kavuşacağına inanıyorlardı. Ağacın bulunduğu bölgeye akın akın ailelerindeki hastaları getiren insanlar tarafından yaşanan bir olay ise oldukça üzücü. İddiaya göre, Mahua ağacı tarafından iyileşeceğine inanılan hasta bir kişi, yattığı hastaneden taburcu edilmesinin ardından hayatını kaybetmişti.
İnandıkları uğurda izdiham yaratıyorlardı! Mahua ağacını ziyaret eden binlerce kişi birbirini ezerek bu ağaca ulaşmaya çalışıyordu! Yerli bir çiftçinin iddiasıyla başlayan bu efsanenin ortaya çıktığı zaman diliminde bölge, binlerce kişinin akınına uğramıştı!
Çiftçi Roop Singh Thakur'un iddiası şöyleydi: 'Bu ağaç beni ona doğru çektiğinde eve gidiyordum. 10 dakika boyunca ona yapışıp kaldım ve beni serbest bıraktığında bir değişiklik hissedebiliyordum. Topallamıyorum. Pazar ve çarşamba günleri ziyaret etmeye başladım ve şimdi tamamen iyiyim.'
Bu sözlerin ardından başlayan çılgınlık, her geçen gün artarak devam etti. Mahua ağacı 2019 yılında neredeyse günde 25.000'den fazla kişi tarafından ziyaret ediliyordu!
Sihirli güçleri olduğu sanılan Mahua ağacı, yetkililer tarafından kontrol altına alınmaya çalışılıyordu ama nafileydi! Bölgede satış yapmaya başlayan insanlar türemişti ve binlerce kişinin atıkları etrafa saçılıyordu.
Yaşanan insan selini kontrol altında tutmak isteyen hükümet, bölgeye birçok yetkili kişi yerleştirmişti. Birçok polis ve orman yetkilisi ne yazık ki insan selini kontrol altında tutmayı başaramıyordu. Yaşanan bu rahatsızlık yaban hayatını da ciddi bir tehlikeye sürüklemişti.
Yatırlara gidip de asma kilit yalayan, at gibi kesme şeker dağıtıp yiyen vatandaşlar geldi aklıma. Bizimkilerden bir gram farkları yok.