Kaplan'ın yazısının ilgili bölümü şöyle:
'İstanbul Sözleşmesi yaşatır maskesiyle Meclis kürsüsüne çıkan ile 'İstanbul Sözleşmesi aileyi öldürür' diyen liderlerin ittifak ettiği,
Esed'e aşk mektubu yazanlar ile ona katil diyenlerin omuz omuza yürüdüğü bir ortamda...
Fatih Erbakan, Ayasofya'yı aslına döndüren, başörtüsü yasağını kaldırıp katsayı haksızlığını çözen, Kur'an eğitimini ve cemaatleri özgürleştiren, Mavi Vatan'dan yerli arabaya, yerli SİHA'lardan yerli tanka pek çok hayali gerçeğe dönüştüren, Karabağ ve Libya'da zafer kazanıp Zengezur koridorundan bizi Türk dünyasıyla buluşturan lidere destek olmama kararı aldı.
Şayet dendiği gibi 20 vekil meselesi ise konu, yakışmadı.
Tarihin ağır çekim aktığı günlerden geçiyoruz. Atılan hiçbir adımın etkisi beş yılla sınırlı kalmayacak, hiç kimse için...'
Türk dünyası ile buluşturan lider derken? Dünyada örneği görülmemiş bir mülteci politikasıyla Afgan, Suriyeli, Pakistanlı kim varsa ülkeye dolduran kişi mi?
Hilal hanımefendi kardeşimiz unutmuş bazı şeyleri de hatırlatalım esedle görüşebiliriz diyip de esed tarafından reddedilen sisi ye darbeci diyip sisi ile görüşen rahip bronson için bu can bu bedende oldukça falan filan diyip ertesi günü salıveren de aynı kişiydi
"...Esed'e aşk mektubu yazanlar ile ona katil diyenlerin omuz omuza yürüdüğü bir ortamda..." Ay ne güzel söylemiş... Gerçi başkasını kast etmiştir muhtemelen ama :)