Hikâyeleri kim sevmez! 😌
Hikâyeleri kim sevmez! 😌
Günümüz dünyasında insanların kısa dikkat sürecinden dolayı çoğu reklamın da süresi oldukça kısalmıştır. Kısa süreli reklamlar etkili olabilse de genellikle birçok girişimci ve markanın pazarlama çabalarından elde etmeyi umduğu uzun süreli müşterileri edinmesinde yardımcı olmayabilir. Bununla birlikte, insanlar her zaman bilgi iletmek için hikâyeler anlatmışlardır ve çok çeşitli girişimciler ve markalar, izleyicileriyle daha iyi etkileşim kurmak ve müşterileriyle daha anlamlı ilişkiler geliştirmek için bu aracı kullanmaya başlamışlardır.
Hikâye anlatıcılığını bir iletişim stratejisi olarak kullanıp başarılı olan birçok marka vardır. Buna örnek olarak dünyanın en büyük markalarından biri olan Nike gösterilebilir. Nike, yıllardır hikâye anlatıcılığını kullanarak özgün ve insanların bağlantı kurabileceği bir marka kurmuştur. Marka, bunu 'Just Do It' hikaye serisini ustalıkla anlatarak başarmıştır. Bu serinin ilki, 80 yaşındaki bir adamın formda kalmak için elinden geleni yaptığı ilham verici bir hikâyedir. Bu hikâye, markanın herkes için uygun olduğunu göstermektedir.
İş dünyasında güçlü hikâye anlatımının kullanımının faydaları açıktır. Sadece rakiplerinize karşı bir avantaj elde etmenize değil, aynı zamanda potansiyel müşterilerinizi etkilemenize, markanızı büyütmenize ve en önemlisi daha uzun süreli, ilgili bir kitle geliştirmenize yardımcı olabilir. Zamanla bu yöntem, kârınızı artırmaya, müşterilerinizi elde tutma oranını artırmaya ve hatta daha fazla müşteri kazanmanıza yardımcı olabilir. 170 önde gelen şirketin empatik kültürlerini analiz eden 2016 Harvard Business Review makalesine göre, en iyi 10 empatik şirket en büyük ve en başarılı şirketlerden bazılarıdır. Bu şirketlere Facebook, Alphabet (Google), Netflix, Whole Foods Market ve Unilever dahildir.
İnsanlar, etik olarak çalıştıklarını ve kâr elde etmek ve ürün satmaktan daha büyük hedefleri olduğuna inandıkları markaların ürün ve hizmetlerini kullanmayı tercih ederler. Bu, en iyi 10 empatik markanın neden araştırmadaki en alttaki 10 markaya göre yüzde 50 daha fazla kazanç sağladığını kısmen açıklamaktadır. İyi hikâye anlatıcılığı bir markayı tanıdık, arkadaş canlısı bir işletmeye dönüştürür ve gelecek yıllarda büyüyecek bir işletmeye dönüştürülebilir. Ancak günümüzde çok az marka, iletişim ve reklam stratejilerine özgün hikâye anlatımını dahil etmek için zaman ayırmayı tercih etmektedir.
Birçok işletmenin pazarlama teknikleri, müşterilerin satın alımlarını ürün veya hizmetlerin yararlarını göstererek mantıklı hale getirmelerini sağlamak üzerinedir. İyi bir hikâye ise dinleyicide duygusal bir tepki oluşturmanıza yardımcı olarak ürünlerinizi satın almalarını sağlayacaktır. İşletmenizin ve sunduklarının artılarını ve eksilerini basitçe özetlemek cazip gelse de hikayeler, büyüleyici anekdotlar ve ilham verici mesajlar aracılığıyla müşterilerinizin ürünlerle bağ kurmasını sağlar. Veriler de önemlidir fakat bunlar hikaye tabanlı bir pazarlama kampanyasının yalnızca küçük bir bölümünü oluşturmalıdır.
Ancak okuyucuların gerçek olmayan hikayeleri fark edebileceğini unutmayın. Markanızın hikâyesinin sadece büyüleyici olması yeterli değildir. Aynı zamanda gerçek olması da çok önemlidir. Bunu başarmanın basit yolu, işletmenizin temel değerlerini göz önünde bulundurmak ve bunları kısa sürede unutulmayacak basit, kişisel ve anlamlı bir şekilde müşterileri kendine çeken bir hikâye ile ortaya çıkarmaktır.
Bu, hikayenizin empati oluşturması gerektiği anlamına gelir. Aynı zamanda müşterileri hikâyeye dahil etmeniz de gereklidir. Müşteriler, kendi yaşamlarıyla kolayca benzerlikler bulabilmeli, hikâye ortak yönlerini göstererek markanızın müşterilerle gerçek bağlantılar kurmasına yardımcı olabilmelidir. İnsanların temel değerleri ve deneyimleriyle uyumlu markalardan alışveriş yapma olasılığı daha yüksektir. Klasik bir kahraman hikayesini seçebilirsiniz. Bu, müşterinizin bilinmeyen bir duruma girerken, zorluklarla yüzleşirken ve sonunda bunun üstesinden gelirken ürününüzü kullandığı bir hikâye olabilir.
Müşterilerinizin bağ kurabileceği bir marka hikâyesi oluşturmak son derece önemli olsa da hikâyenin moral verici olmasını sağlamak da önemlidir. Ürün veya hizmetin olumsuzlukları nasıl ortadan kaldırabileceğine ve kullanıcıya nasıl yararları olabileceğine odaklanmalısınız. Dinleyenleri samimi bir çizgi ile ilgi çekici bir hikâyeye bağlayarak şirketinize ve onun yarattığı ürün veya hizmetleri seçecek bir müşteri kitlesi edinebilirsiniz. Bunun için müşterilerin hikâyenin sonuna kadar ilgisini kaybetmemesini ve sonu merak etmelerini sağlayacak teknikler kullanmalısınız.
Bu teknikte, bir müşterinin ürününüzü kullanarak bir zorluğun üstesinden nasıl geldiğini ve aldığı sonuçları gösterebilirsiniz. Aynı zamanda, doğrudan sizden veya markanızdan etkilenen bir müşteriden basit bir anekdot sunabilirsiniz.
Örneğin, okuyucunuzu haftalar, aylar ve hatta yıllar sürebilecek bir yolculuğa çıkarmak istiyorsanız ses tonuna dikkat ettiğinizden, mesajınızı basit tuttuğunuzdan ve geniş bir kitleye hitap ettiğinizden emin olmalısınız. Çok fazla tekrara düşmeden içeriğinizde mümkün olduğunca aynı görselleri ve sözcükleri yeniden kullanmayı unutmayın. Bu, aşinalık ve rahatlık oluşturmanıza yardımcı olur. Hikâyenizi paylaşmadan önce de kendinizi müşteri yerine koyarak hikâyeyi gözden geçirmeyi unutmamalısınız.
Bu konu hakkındaki düşünceleriniz nelerdir? Yorumlarda buluşalım...