Umarız ki 2021 kadınların bir erkeğin gölgesinde olmadan, hayatlarını huzurla yaşayabildiği bir sene olur...
Kaynak: Bianet
Umarız ki 2021 kadınların bir erkeğin gölgesinde olmadan, hayatlarını huzurla yaşayabildiği bir sene olur...
Kaynak: Bianet
Bütün seneyi dünyayı etkisi altına alan bir pandemiyle boğuşurken bir yandan da her gün Türkiye'nin çeşitli yerlerinden gelen kadın şiddeti haberlerine yas tutmakla geçirdik.
Hepsinin tek bir ortak noktası vardı; iyisiyle kötüsüyle yaşayacakları hayatları bir erkek tarafından ellerinden alınmıştı.
Kimisi ise ayrılmak istediği veya görüşmeyi reddettiği erkeğin aşağılık kompleksinin kurbanı oldu.
Nedense kadınlar dengelerini kaybedip pencereden düştü, ilk önce onlar erkeğe saldırdı, aldattı, namusa leke sürdü, erkeğin gururunu kırdı...
2020'de katledilen 284 kadından her beşinden biri 'ayrılmak istediği' gerekçesiyle öldürüldü. Erkek arkadaşının 4. kattaki evinin penceresinden itilerek katledilen 17 yaşındaki Duygu da o kadınlardan biriydi.
Zeynep Şenpınar'ı hatırlıyor musunuz? Zeynep, boksör erkek arkadaşı Selim Ahmet Kemaloğlu tarafından 37 kez bıçaklanarak hayatını kaybetmişti. 2020'de erkek şiddetine kurban giden kadınların %27'si de Zeynep gibi kesici aletlerle katledildi.
Ancak 2020'de öldürülen kadınların 138'i en güvende olmaları gereken yerde, evlerinde öldürüldü. %30'u ise ev dışında katledildi...
Faillerin %65'i sevgili veya eş, %19'u aile üyesi, %7'si tanıdık, %7'si basına yansımazken %2'si ise tanımadıkları kişilerdi. Remziye Yoldaş da katledilen kadınlardan biriydi ve kızının gözleri önünde pompalı tüfekle eşi tarafından vurularak öldürülmüştü.
Hayatları onlardan çalındı. Peki bunun hesabını kim verecek? Çünkü 2020'de işlenen kadın cinayetlerinin faili olarak belirlenen 293 kişinin yalnızca 99'u tutuklu.
2021'de kadınlar hayatlarını yaşayabilsin, eğitim görebilsin, kahkaha atabilsin, sevdikleri kişilerle birlikte olabilsin. Herkes için daha güzel bir sene olsun!
Hapse atmazlar, ceza vermezler polisler zaten karakola katili götürürken milletvekilini korur gibi linçten koruyorlar - yani linçlenmesine de izin verilmiyor- bu iş böyle gitmez.
Erkek şiddeti denen cinsiyetçi ve ayrımcı cümleyi kabul etmiyorum. Erkek şiddeti yoktur! Şerefsiz, aşağılık, vahşi yaratıklar vardır. Bir cinsiyeti toptan yargılayarak vahşeti ve aşağılığı cinsiyetleştirmek, bu ayrımcılığa çanak tutmaktır. Dileyen gereksiz duyar yapıyor diyebilir. Ancak şiddetin cinsiyeti yoktur. Şerefsizliği vardır.
Malum kişinin yakın çevresinden bi kadına şu içerikte okuduğumuz şiddetlerden biri uygulansaydı kadınlar şimdiye el üstünde olurdu. Kimse korkusuna el kaldıramazdı. Yani olması gereken her şey olurdu.