Hiçbir Bilimselliği Olmayan Bir Araştırma: 15 Maddede Neden Türkiye Mutsuz İnsanlar Ülkesi

Bilimsel bir araştırma yapmaya kalksak bu liste asgari 100 madde olurdu ondan eminiz, bunun için bilimsel bir araştırma yapmadık… Öyle değil tabii ki imkanlarımız yok. Ama aşağı yukarı neden mutlu insanlar olmadığımızı kestirebilecek kadar bu ülkede yaşıyoruz. 

Kaç gündür sizin moralinizi bozduğumuzun farkındayız, belki bildiğiniz ama aklınıza getirmediğiniz şeyleri söylediğimizi de biliyoruz. Ama yapacak bir şey yok, mutsuzuz ve bu yüzlerimize her geçen gün daha kalıcı olarak yansıyor. 

Mutlu günler görmeniz dileğiyle…

1. Lafı uzatmaya gerek yok, en sonra diyeceğimizi en başta diyelim; çünkü biz dünyanın en huzursuz bölgesinde, Orta Doğu’da yaşıyoruz.

Şu içeriğimize bakarak daha derin bilgiler edinebilirsiniz.

2. Yıllardan beridir asla iyiye giden, kalkınan, gelişen, güzelleşen bir ülke olmayı beceremedik.

Lafla peynir gemisi yürütmeye çalışanlara aldanmayın, gelişmiş, gelişen, gelişmekte olan bir ülke değiliz, olamıyoruz. Bunun için de şöyle bir içeriğimiz var.

3. Geleceğe dair umutlarımız yok, olanlar da her yeni günle beraber ölüyor.

Çocuklarımıza bırakacağımız ülkeyi düşündükçe hafakanlar basıyor ruhumuzu.

4. Ülke gündemi, çok affedersiniz, bok gibi.

Gün olmuyor ki gözümüzü bir terör, felaket, hırsızlık, yolsuzluk, cinayet haberi ile açmayalım. Gün böyle başlayınca arkası da iyi gelmiyor.

5. Çok net: Fakiriz!

Paramız yok, borç içindeyiz, hep idare etmeye çalışıyor ama beceremiyoruz, yaşam standardımız, yaşam kalitemiz yerlerde. Başkalarının yaşamlarına imrenmekten yorulduk artık.

6. Çok iyi örnekleri görüyor, duyuyor, okuyor, fark ediyoruz.

Bir kendimize bakıyoruz, bir de gelişmiş ülkelere. Almanya’nın bütçe fazlasını nereye harcaması gerektiğini tartıştığını okuyoruz, İsviçre’nin her vatandaşa kafadan 2000 yuro verelim mi dediğini görüyoruz, her gün birileri malını mülkünü satıp dünya seyahatine çıkıyor, Samsung’un Türkiye’den fazla para kazandığını okuyoruz… Haliyle biz şok!

7. Hani “ötekileştirme” var ya, onu iliklerimize kadar hissediyoruz.

Her konuda birbirimizi ötekileştirme konusunda yarış halindeyiz. Sadece siyaset mi? Spor, eğitim, yaşam tarzı, tercihler, vs. her konuda birbirimizin farklılıklarını bir zenginlik olarak değil, değiştirilmesi gereken şeyler olarak görüyoruz.

8. Cahillik hiç bu kadar popüler olmamıştı.

Eğitime önem vermiyoruz, okumuyoruz, izlemiyoruz, öğrenmiyoruz. Kulaktan dolma bilgilerle, siyasi sloganlarla tartışıyoruz. Haliyle bir konuda bilgi sahibi değil de, slogan sahibi olunca da, yani taraftar psikolojisi ile hareket edince de kimse kimseyi bir şeye ikna edemiyor. Kavga, gürültü, kızılca kıyamet.

9. Ülkede “barış” yok.

Bugün, 1 Eylül dünya barış günü. Acaba koskoca ülkede “Barış Gününü” kutlayacak kadar yüzsüz birileri var mı? Kurulduğu günden beri irili ufaklı, ama sürekli savaş içinde olan bir ülkede nasıl mutlu olalım?

10. Ülke siyaseti ayrıştırma, kavga ve gerilim üzerinden yürüyor.

İnsan gibi konuşan, başarısız olunca siyasetten çekilen, bilgili, görgülü, tartışmayı bilen, çalışan, vs. politikacılarımız yok. Kitleleri birbirine düşürüp, ortaya çıkan gerilimden oy devşirmeyi başarı sayan siyasetçilerin elinde bir manyaklar güruhuna dönüştük.

11. Günlük yaşıyoruz.

Ne ülke olarak, ne de biz vatandaşlar olarak geleceğe dair bir planımız, bir hedefimiz yok. Günübirlik yaşıyor, günübirlik politikalarla ülke idare ediyoruz. Atacağımız adımların iki adım sonrasını görme becerimiz de yok, onu görebileceğimiz sakin bir gündemimiz de yok. Bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete.

12. Hoşgörüsüzlük ve bencillik milli sporumuz oldu.

Kimsenin kimseye tahammülü yok artık, herkes kendi derdine düştü. Paylaşmak, yardımlaşmak gibi olgular kayboldu. Bir sinir harbidir gidiyor bakalım.

13. Her konunun ucu en sonunda gelip dine dayanıyor.

İster ekonomi olsun, ister dış ilişkiler, ister terör olsun, ister yatırımlar, her konunun sonu bir şekilde gelip dine dayanıyor. Yani din istismarı hiç olmadığı kadar üst bir seviyede ülkede, hal böyle olunca hiçbir şeyi, hiçbir konuyu adam gibi tartışamıyorsun. Çünkü sonunda din düşmanı olarak gösterilmek var.

14. Medya diye bir şey kalmadı.

İnsanlar düşündüklerini yazan, kendilerini haberdar eden, tarafsız, objektif, özgür bir medyanın açlığı içindeler. Biliyorlar ki birinin ak dediğine öbürü kara diyecek. İki taraf var ve biz aralarındaki çatışmayı seyredip çengel bulmaca çözüyoruz, ülkede medya, basın diye bir şey kalmadı.

15. Ve son olarak Titanik’teki yolcular gibiyiz.

Ülke batıyor, soytarılar çalmaya devam ediyor.

Popüler İçerikler

Almanya’daki Saldırıyı Kim Yaptı? Noel Pazarı Saldırganının Kimliği ve Röportajı Ortaya Çıktı
İstanbul Bağcılar ve Ataşehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Okullarda Yılbaşı Kutlamasını Yasakladı!
Berfu ve Eser Yenenler'in 3. Kez O Ses Yılbaşı'na Katılmaları Tepki Topladı