Yüzüklerin Efendisi serisi ile tanıştığımız Gollum karakterine, hiç farklı bir açıdan bakmayı düşündünüz mü? Hep kurnaz, kinci ve sahtekâr gibi kalsa da akıllarımızda, aslında gerçek hiç de öyle değil.
Yüzüklerin Efendisi serisi ile tanıştığımız Gollum karakterine, hiç farklı bir açıdan bakmayı düşündünüz mü? Hep kurnaz, kinci ve sahtekâr gibi kalsa da akıllarımızda, aslında gerçek hiç de öyle değil.
Evet. Yüzükle ilk karşılaştığı an, ilk görüşte aşktı. O saatten sonra o artık başka biriydi.
Hayatta işlediği en büyük suçtu ve cezası da çok büyüktü. Ama Gollum suçu kabullendi. Hâlbuki yüzük elinde. Görünmez olur, Shire'ın pınarları, çayır çimen derken zevk sefa içinde hayat sürebilirdi. Elindeki güçle bir gün Shire'ın muhtarı bile seçilebilirdi. Kim bilir...
Kimsenin yüzüne bakamadı. 'Sevdik ve icap ederse öderiz bedelini' dedi ve gitti. Dağlarda eşkıya da olmadı. Sadece yüzüğe baktı, baktı ve baktı...
Halbuki Bilbo demeliydi ki: 'Aga yüzük düşmüş senin mi?' ama yok. Aldı yüzüğü cebine attı. Gollum işi çözünce, günün birinde Monte Kristo Kontu gibi Bilbo'nun karşısına dikilmeyi içinden şöyle bir geçirdi fakat, 'Bu tiple bizi köyün kahvesine bile almazlar' diye düşünerek bu fantastik maceradan hemen vazgeçti.
Mağaralarda yolunu kaybetmiş Bilbo'ya her şeye rağmen yol göstermek istedi. Lakin o bunu anlayamadı. İşi oyuna sardı. Tutturdu bilmece de bilmece diye.
Yiyecek yok, güneş yok. Nemdi, rutubetti şikayet etmedi. Hep şükretti. 'Hamdolsun yağmasa da damlıyor' dedi. Haftada bir, Goblin Kralı tarafından yapılan yeni asma köprüden düşenlerle idare etti.
Bulmaca oyununa başladıklarında Bilbo'ya: 'Önden buyur aga' demişti. Bilbo aklında bilmece kurarken, bizim Gollum nezaketin kitabını mağaranın duvarına asmıştı bile.
Dönemin jandarmaları karakolda kalleş Bilbo'nun adını Gollum'un ağzından ancak acı dolu işkenceler ile alabilmişlerdi.
İşkenceden çıktıktan sonra 1 hafta mağarada dinlenen Gollum, Goblin'den kalan son lokmayı da yiyip yola koyuldu. Hayatının son anına kadar ne geri çekildi, ne de pes dedi.
Yeri geldi çalıntı yüzüğü amcasından hacılayan Frodo'ya bile söz vermiş ve ona ihanet edilene kadar sözüne sadık kalmıştı. Lakin Frodo hık demiş amcasının burnundan düşmüştü. Buna layık olamadı.
İlerlemiş yaşı dolayısıyla geçirdiği bazı psikolojik rahatsızlıkları ile uzun yıllar mücadele etmişti. Shire'da sağlık ocağında tansiyonunu bile ölçmesine izin vermediler Gollum'un. Lakin o dönemin amansız hastalığı şizofreniye yenik düşüp, sözünden asla dönmedi.
Ki bu dönemlerde daha önce bahsi geçen kalleş Bilbo, Ayrık Vadi'de roman yazacağım ayağına şarabın ve eğlencenin dibine vuruyordu. Çikolata badem gününü gün eden Bilbo, yüzük olmayınca çabuk çöktü sonra.
O değil miydi açlıktan ölecek vaziyette iken, düz yolda koca Mordor'u bulamayan iki geri zekalıya yol gösteren?
Bilge Gollum'un tüm uyarılarına rağmen, havuza dalar gibi bataklığa atlayan avanak Frodo'yu çevik bir hamle ile kurtaran yine o değil miydi? Bu olayın Shire'da köyün yaşlıları arasında konuşulmaya başlanması, daha sonra Sam ve Frodo'nun arasını açmıştır.
Eğer Gollum olmasaydı, bizim avanak biraderler çoktan Mordor'a kapıdan girip, keklik gibi yakalanacaktı. Siz, Gollum'un yüksek dehası olmasaydı, Miğfer Dibi ve Gondor Savaşları'nın yapılacağını mı zannediyordunuz? Sauron yüzüğü alıp telef edecekti ortalığı. Burada Gollum, zeka kokan planıyla aslında tüm Orta Dünya halkını kurtarmıştı.
Eli açık bir adamdı Gollum. Ne zaman bir yiyecek bulsa, paylaşmayı severdi. Bizim biraderlerin yolculuk boyunca kursağından et geçtiyse, yine Gollum'un sayesinde geçti.
Onca iyiliğin ardından bizim avanak biraderler: 'Cici Smeagol, güzel Smeagol, hadi gel bakayım' gibi seviyesiz laflarla tuzağa çektiler ve ihanet ettiler Gollum'a.
Üvey evlat muamelesi gören kumandanla bir olan avanak biraderler, ne yaptı etti dostlarını derdest etti. Ama Gollum bunu da olgunluk ile karşıladı. 'Gençler. Kanları kaynıyor. Hata yaparlar' dedi.
İntikam soğuk yenilen bir yemektir. Lakin Mordor'da arazi şartları çetindi. Duramazdı. Beklemeden işe koyuldu. Planın adı 'Böl ve Yönet' idi. Düşünün daha Amerika yok, İsrail yok. Ama gelin görün ki, iki ekmek kırıntısı ile az daha Mordor'da haritayı yeniden çiziyordu bizim oğlan.
Lakin o an bile fedakârlığı görülmeye değerdi.
Gollum hep aynı şeyleri haykırırmış yaşlı adama:
'Bak beyim, sana iki çift lafım var. Koskoca adamsın. Elinde asan var, şanın şöhretin var. Yeri geliyor binlerce kişiyi peşinden koşturuyorsun. Yakıştı mı sana bir garibanın yüzüğü ile oynamak? Yakıştı mı sana bunca günahsız masum adamı savaş meydanlarında telef etmek? Ama nasıl yakışmaz? Sen değil misin, öz oğlun gibi sevdiğin Frodo'yu akılsız bahçıvanı ile birlikte Mordor'a ölümün kollarına gönderen? Anlamıyor musun beyim? Biz birbirimizi seviyorduk. Mağaralarda mutluyduk senin cepçi kankan Bilbo gelene kadar. Ama ben boşa konuşuyorum. Asası ile konuşan adama sevgiyi anlatmaya çalışıyorum. Halden anla be adam. Ama sen halden anlar mısın? Sen... Büyük büyücü... Orta Dünya halkının kahramanı. Sen mi büyüksün? Hayır, ben büyüğüm. Ben, Smeagol. Nam-ı diğer Gollum. Sen benim yanımda bir hiçsin. Gözümde pul kadar değerin yok. Orda burda hakkımda ileri geri konuşuyormuşsun. Dokunma artık bana ve kıymetlime. Hepiniz bir oldunuz, öldürdünüz bizi. Bari bırak, hatıramız yaşasın. Al mızıkacılarını da, var git yoluna. Yalnız şunu unutma, öbür dünyada iki elim yakanda.'
Gollum denilen yaratık olmasaydı Frodo ve Sam denilen iki sığır on defa ölüp ebelerininkini göreceklerdi. Sen adamsın Gollum, adamın ham maddedisin Smeagol
ortadünyada en büyük ayıp saurona bir de boromire yapılmıştır ulan adam üşenmemiş hüküm dağının ateşlerinde yüzük dövmüş yetmemiş eşe dosta dağıtmış insan bi düşünür bu adamın malıdır bu geri verelim ayıptır günahtır diye,ikincisi ulan dağ gibi boromir tahtın varisi iki tane velet yüzünden öldü de herifin adını insan bi çayıra çimene verir bi büst yaptırır yazık yazık.
gollum shirelı değil ferah çayırlarda yaşardı lothlorien in kuzeyinde ""Smeagol’ün hayatının ilk dönemlerini Gandalf şöyle anlatır:Ulu Nehir’in kıyısındaki Yabandiyar’ın sınırında, Shire ile akraba olduğu varsayılan bir hobbit türü yaşarmış. Burada yaşayan hobbitler nehri çok seviyor ve içinde yüzüp kamıştan küçük kayıklar yapıyorlarmış."" ""On Sméagol's birthday, he and his relative Déagol went fishing in the Gladden Fields north of Lothlorien. ""