Hiç Olmayan Bir Rengi Hayal Etmek Neden İmkansızdır?

Öncelikle isterseniz renk kavramının nasıl ortaya çıktığıyla başlayalım.

Bunun için 1665 yılına gitmemiz gerekli. Isaac Newton o önemde henüz 23 yaşında bir genç.

Kendisi ‘acaba renkler gerçekten var mı yoksa ben mi kafamda bunu kurguluyorum’ diye düşünerek bir yolculuğa çıkıyor.

Zamanın koşulları da ele alındığında zor da olsa kendine bir cam prizma buluyor ve hemen odasına çekiliyor.

Perdeleri kapayıp perdenin üstüne küçük bir delik açan Newton, ışığın prizmanın içinden geçeceği zamanı sabırla bekliyor.

Akabinde tahmin ettiğiniz üzere güneş ışığı çarpan prizma ışığı kırıyor ve ortaya bir görsel şölen çıkıyor! Newton’un karşısında bir gökkuşağı beliriyor.

‘Peki güneş ışığı beyaz olmasına rağmen nasıl oluyor da içerisinden bu kadar fazla renk çıkabiliyor?’ diye düşünüyor haliyle kendisi.

Yani o halde gökkuşağını oluşturan güneşin kendisinden ziyade prizmalar olamaz mıydı?

Newton tüm bu sorularını yanıtlamak için kendisine bir prizma daha buluyor ve bu prizmayı da ilkinden çıkan mavi ışığın önüne yerleştiriyor ancak yine ortaya mavi ışık çıkıyor.

Yani anlayacağınız durumun prizmayla alakalı olmadığı ortaya çıkmış oluyor…

Böylece Newton tüm renklerin beyaz ışığın içerisinde bulunduğunu anlamış oluyor.

O halde ışığı biraz irdeleyelim:

Işığın bükülüp kırıldığı da göz önünde bulundurulduğunda ışığın ultraviyole, X ışınları ve radyo dalgaları gibi birçok formu var.

Tüm bu formlar da ışığın birbirinden çok farklı enerjileri. Yani o halde renkler de çok kısıtlı bir alanda görebildiğimiz enerji düzeyleri.

Peki gelelim asıl konumuza; nasıl oluyor da yeni bir renk hayal etmek imkansız bir durum? 

Her ne kadar renkler bu beyaz ışığın farklı enerji düzeyleri olsalar da bunları ayırt eden bir diğer önemli etmen de beynimiz.

Yani örneğin bir dönemler bu elbisenin hangi renk olduğunu saatlerce tartışmamızın nedeni de bu: Algı.

Örneğin, köpekler siyah, beyaz, kırmızı ve mavi renkleri görebiliyorlar. Varsayalım ki sıradan bir insan ve bir köpek aynı gökkuşağına bakıyorlar.

Gördükleri şey birbirlerinden epeyce farklı olacaktır, değil mi?

Anlayacağınız her canlı aynı şeye bakıp farklı renkler algılar. Yani sizin hiç olmadığını düşündüğünüz ya da hayal ettiğiniz bir renk olma olasılığı yoktur.

Daha detaylı bilgi edinmek isteyenler videonun tamamını buradan izleyebilirler:

Bu içerikler de ilginizi çekebilir:

Doğanın Korkutucu Yüzünü İliklerinize Kadar Hissetmenize Sebep Olacak Birbirinden Ürkütücü 17 Yeni Fotoğraf

👇

Yaşadıkları Olaylardan Sonra Mucizevi Bir Şekilde Hayatta Kalmayı Başaran 19 Kişi

👇

İzlanda’da Yer Alan Fagradals Yanardağı Binlerce Yıl Sonra Patladı, Ortaya Büyüleyici Görüntüler Çıktı!

Popüler İçerikler

Teğmen Ebru Eroğlu İle İlgili Skandal Karar: Küfür ve Taciz İfade Özgürlüğü Sayıldı
Bahis Reklam ve Teşvik! Acun Ilıcalı, TV8 ve Exxen Yetkilileri Hakkında Soruşturma Başlatıldı
ATM’lerde 200 TL Krizi: Fatih Altaylı’dan 5 Bin Liralık Banknot Önerisi