Roberto Mancini'nin yardımcısı ve Galatasaray efsanesi Tugay Kerimoğlu, önemli açıklamalarda bulundu.
Sabah’a bir röportaj veren Tugay Kerimoğlu’nun öne çıkan açıklamaları şunlar oldu:
Tugay Kerimoğlu'nun gözünden Fatih Terim'i nasıl yorumlarsınız?
Herkesin üzerinde emeği var... Şöyle bir baktığınızda tesisin duvarlarının her yerinde onun resmi var. Yaptıklarını saysak bitirmeyiz. Çok şey öğrendik ondan... Nerede nasıl davranılması gerektiğini, abi kardeş ilişkisini, bir basın açıklaması yapılırken kurgusunun nasıl olması gerektiğini, nerede nasıl konuşulacağını... Bizimle hep çok ilgilendi, 1996-2000 yılları arasında ona olan sevgi en üst seviyeye ulaştı ve bugün bakıldığında bu sevgi ortada.
Tesisin duvarlarında UEFA kupasının kaldırıldığı an çekilen fotoğraflar var ve Tugay Kerimoğlu o karelerde yok, çünkü gitmiştiniz... Orada olmadığınız için hiç üzüldünüz mü?
Ben hayatta asla keşke demedim, final maçının oynandığı hafta maçım vardı ve orada olamadım. Galatasaray'ın, UEFA şampiyonluğunun ardından G. Rangers'daki hocalarım ve takım arkadaşlarımdan çok güzel tepkiler almıştım. Başım dik ve göğsüm kabararak bu mutluluğu yaşadım, o dönem dünya basınında Galatasaray ile ilgili birçok haber yapıldı ve ben hep gurur duydum. Kupayı kaldıramadım ama 15 yıl hizmetimi yapmıştım. Sonuçta hedeflerimin içinde Avrupa'ya gitmek hep vardı.
“Gerçek bir beyefendi”
“Roberto Mancini ile omuz omuza çalışıyoruz. Onunla İngiltere yıllarından tanışıyoruz. Bir kere çok beyefendi, her oyuncu ile tek tek ilgilendi, hepsiyle konuştu bizde her konuda yardımcı olduk kendisine. O dönemler yazıldı, çizildi ancak biz sadece kendi işimize konsantre olduk. Hocalığını anlatmama gerek yok... Çok düzgün, karizmatik ve gerçek bir beyefendi. İnsani ilişkileri çok kuvvetli, kimseyi kimseden ayırmıyor.”
“Chelsea en zor rakiplerden birisi”
“Chelsea için herkes kendi fikrini söyledi ancak kuradan sonra bu takım sanki bizden daha küçükmüş ve akabinde eleyebilecekmişiz gibi bir algı söz konusu oldu. Bence Chelsea en zor rakiplerden biri. Evet biz Juventus, Real Madrid gibi takımların olduğu bir gruptan çıktık ancak İngiliz takımları inatçılıklarıyla bilinirler. Bizim takım tecrübeli, iki kulübün de kendine ait özellikleri var. Burada Olimpiyat Stadı'ndaki Milan - Liverpool Şampiyonlar ligi Finali'ni herkes bir gözünün önüne getirsin. Milan 3-0 galipken, sonunda kupayı Liverpool almıştı, bunu bir düşünmek lazım. Bizim için önemli olan önce taraftarımızın önünde kazanıp rövanşa avantajlı skorla gitmek. İngiliz takımları çok mücadelecidirler asla oyunu bırakmazlar bu avantajlarıdır, ancak kolay gol yerler. Biz üç kulvarda yürüyoruz ve üçünde de son dakikaya kadar vazgeçmeyeceğiz.”
“Beşiktaş’a gitmiştim ama...”
Babam da futbolla ilgilenmiş bir adamdı. İdman Ocağı'nda oynamış, yetenek genetik herhalde...Ben önce Trabzonspor alt yapısında oynadım, ardından İstanbul'a geldik ve ilk olarak Beşiktaş ile antremana çıktım ama olmadı. Ardından da Galatasaray geldi, 16 yaşında bu kulüpteydim.”