Kazadan sonra saatin 9 olduğunu kolundaki saat hala çalıştığı için oradan anladı. O an çok yağmur yağıyordu ve sırılsıklam olmuştu. Yavaş yavaş kendini toplamaya çalışırken yağmurdan korunmak için beraber düştüğü koltuğun altına sığınmıştı. O anı anlatırken şunları söyledi:
‘’ O an hiç bir şey hissedemiyordum. Elimden geldiğince ayağa kalkmak için uğraştım ama ancak dizlerimin üstünde durabildim. Sonra bir anda gözlerimin önünü karardı.' dedi. Tekrar ayağa kalkabilmesi için belli bir süre geçmesi gerektiğinin farkındaydı o an. Muhtemelen köprücük kemiği kırılmıştı. Baldırında da derin bir yırtık vardı. Kolunda da kurtçukların etrafını sardığı bir kesik vardı ve acaba böyle devam ederse kolu kesilir mi diye çok korkuyordu. Vücudunda adrenalin o kadar fazlaydı ki yaralarına rağmen hiç bir şey hissetmiyordu.
Kadın sanki gelecekte oraya düşeceğini bilerek hazırlanmış gibi. Ben üçüncü günü ölürüm herhalde
Doğada bulunmak ve ormanın ruhu başkadır. Hatta çölün de böyle bir ruhu vardır. Burning Man'e gidenler fark edebilirler. Ormanda uzun zaman geçiren herkes de elementaller ile iletişime geçtiğini ve iç sesinin harekete geçerek 'şunu yapsana, bunu hatırladın mı' gibi telkinler verdiğini söylüyor.
Yonetmen adamin son anda islerinin iptal olmasi ve ucaga binmekten vazgecmesi... kizin mucize kurtulusu. Cidden oldurmeyen allah oldurmuyor. Kadere cok inaniyorum.