Vardır böyle kitaplar. Herkesin bildiği, herkesin aşina olduğu, ama kimsenin baştan sona okumadığı kitaplar. Kimi zaman tuğla, kimi zaman hiç sürüklemeyen bir tefrika...
Bakalım neymiş o kitaplar?
Vardır böyle kitaplar. Herkesin bildiği, herkesin aşina olduğu, ama kimsenin baştan sona okumadığı kitaplar. Kimi zaman tuğla, kimi zaman hiç sürüklemeyen bir tefrika...
Bakalım neymiş o kitaplar?
Zordur Tutunamayanlar'ı okumak. Başlayanların %81.6'sı bitirememiştir bu kitabı. Yine de hikayesini bilmeyen, sonuna göz ucuyla bakmayan yok gibidir.
'Elbette okudum canım Tutunamayanlar'ı. Türk Edebiyatının zirve noktası' (Okumadı)
Eğitim hayatının her aşamasında karşınıza çıkması muhtemel bu kitap nereden baksan 100 kere elinizin altından geçmiştir. Ama Devlet'in içindeki bütün bölümleri baştan sona okuyan pek yoktur.
'Suç ve Ceza değil de Karamazov Kardeşler'e bayılıyorum ben ya' diyen insanların %64.8'inin bu kitabı bitirmediğini biliyor muydunuz? Dostoyevski'nin ustalık eseri, son romanı hem okunan hem de okunmayan romanlardan.
Nobel ödüllü tek Edebiyatçımız olan Orhan Pamuk'u eleştirenlerle onun eserlerini okuyanlar arasında ciddi bir orantısızlık bulunur. Neredeyse herkesin tarih bilmemek, Türkçe bilmemek, topluma uzak olmak gibi konularda eleştirdiği yazarın eserleri ekseriyetle hiç okunmamış, bitirilmemiştir.
'Yahu biz klasikleri hep roman olarak bildik ama bu şiir!' dedirten ve asla bitirilmeyen bir eserdir Faust. Alman edebiyatının parıldayan yıldızıdır o. Yine de herkes okumuş gibi yapmayı ihmal etmez.
Latin edebiyatı diyince bizim insanımız kıpır kıpır oluyor, çok seviyor, sahipleniyor. Ama Yüzyıllık Yalnızlık'ı sonuna kadar okuyanlar? Orası gerçekten sıkıntılı bir sayıdır işte. İçinden çıkmak zordur bu kitabın.
Dile kolay, 2000 sayfaya yakın bir edebiyat klasiği. Kısaltılmış versiyonları hariç Savaş ve Barış'ı bitirebilen 12 kişi özel hizmet madalyasıyla ödüllendirilmiştir.
Don Kişot da tıpkı Savaş ve Barış gibi tam versiyonu hiç okunmamış kitaplardandır. Herkes 'Don Kişot'luk yapmak, değirmenlere karşı savaşmak...' gibi kavramları bilir ama yoktur 900 küsür sayfalık orijinal versiyonunu okuyup bitiren tek bir insan evladı...
Robinson'u, Cuma'yı bilmeyen yoktur ama Defoe'nin bu meşhur eserini okuyan insan pek bulunmaz.
Merhum Yaşar Kemal'in en ünlü eseri. 4 ciltlik bu eserin tamamını okumak herkese nasip olmamıştır. Yine de İnce Memed bu ülkenin kültürüdür, herkes okumalıdır.
Orwell'in Hayvan Çiftliği, büyük totalitarizm yergisi. Ülkemizde epey popüler olan bu kitap da, aşırı tiyatral havasıyla okuyucuyu pek içine çekmez. Çok büyük bir kitle neler olup bittiğini bildiği bu kitabı zaten okumamayı tercih eder.
Ülkemiz sınırları içinde Suç ve Ceza okumamış bir yetişkine asla yetişkin muamelesi yapılmaz. Suç ve Ceza da ne kadar harika bir eser olursa olsun, görece hacimli yapısıyla okumaktan pek hazzetmeyenleri ışık hızıyla kendinden uzaklaştıran bir eserdir.
Siz yine de hayatta bir kitap okuma hakkınız olsa dahi Suç ve Ceza'yı okuyun.
bu listeye Kuran-ı Kerim'i de ekleyebilirsiniz. Müslümanı, hristiyanı ve savunmacı ateisti kesin okumuştur bu kitabı. (bknz. ya ben Kuranı da okudum...)
Franz Kafka - Dönüşüm :))
4 tanesini okudum. Ama Dostoyevski okumak zor iş. Karamsarlığın kasvetin dibinde dolandırıyor insanı. Hayvan çiftliğini hatırlayamıyorum. Yani detaylarını biliyorum ama kitabını mı okudum filmini mi izledim bilemiyorum. Sanki 90'larda okumuşum gibi geliyor. Onun gibi bir kitap daha var zihnimde. Kitabı okurken ben bunu bir yerden hatırlıyorum diyordum. Ortalarına doğru yazarın anlattığı şeylerin sahneleri geliyordu gözümün önüne. Filmini bulamadım ama. Şu beyin çok acayip bir şey. Ha, liste kısa mı, epey kısa...