Herkesin bir kere aklına düşüp, merak ettiği için araştırıp inceleyeceği bir konu olan güneşte saç rengimiz açılmasına rağmen ten rengimizin koyulaşması olayı nasıl, ne gibi nedenlerden ortaya çıkar, nasıl gerçekleşir?
Keyifli okumalar!
Herkesin bir kere aklına düşüp, merak ettiği için araştırıp inceleyeceği bir konu olan güneşte saç rengimiz açılmasına rağmen ten rengimizin koyulaşması olayı nasıl, ne gibi nedenlerden ortaya çıkar, nasıl gerçekleşir?
Keyifli okumalar!
Aslında güneşte saç rengimiz açılırken ten rengimizin koyulaşması durumu tamamen güneşten gelen mor ötesi olarak da adlandırdığımız UV ışınları ile vücudumuzda bulunan melanin pigmentinin ilişkisinden kaynaklanmaktadır.
UV ışınları 100 ve 400 dalga boyları arasında değişiklik gösteren ve çıplak gözle görülemeyen güneş ışınlarına verilen isimdir. Bu UV ışınlardan UVA ve UVB ışınlarına her gün maruz kalırız.
Bunun nedeni ise ozon tabakasının sadece UVC ışınlarını engellemesinin yanı sıra UVA ve UVB ışınlarını engelleyemeyerek ozon tabakasından geçmesi sonucu tenimizle temas etmesinden kaynaklanmaktadır.
Melanin pigmenti suda erimeyen mavi, yeşil, kahverengi-sarı veya siyah renkli olabilen, vücudumuzdaki saç, kıl, ten, göz gibi yapılara rengini veren bir pigmenttir.
Melanin, derinin epidermis tabakasında üretilir ve her insanda eşit miktarda bulunarak melanin pigmentini üreten cilt hücrelerine melanosit adı verilmektedir.
Çoğumuzun bildiği gibi melanin pigmentinin yokluğu “albinizm” olarak adlandırılır. Albinizme sahip olan kişiler albino bireyler olarak adlandırılır. Bu kişilerde en belirgin gösterge olarak ise deri, saç, kıl ve gözlerin beyaz renkli olmasıdır. Ayrıca bu bireyler güneş ışığına da oldukça hassaslardır.
Bu durumun nedeni saçımızın yağ, su, pigment, keratin yapılı ölü dokudan oluşmaktadır. Cildimizin ise kan damarları, sinirler, fibroblastlar, makrofajlar, lenfositler ve bu gibi cilt bağışıklık sistemini de oluşturan birçok hücre içermesinden kaynaklı olarak saçımızın aksine canlı hücrelerden oluşmaktadır.
Saçımızın ölü, derimizin canlı hücrelerden oluşmasından dolayı UV ışınları ile vücudumuzdaki melanin pigmentinin tepkimeye girmesi farklılaşıyor.
Melanin hücreleri güneş ışınları ile temas ettiği süre boyunca parçalanır ve azalır. Bu nedenle de vücudumuzda melanin pigmentinin azalması rengimizin açılması anlamına gelmektedir. Aynı zamanda melanin pigmentinin artması da bizlere rengimizin koyulaşacağı anlamını vermektedir.
Güneş ışınları saçımıza yani cansız hücrelere çarptığında, saçımıza rengini veren melanini parçalar ve bu nedenle de kaybedilen melanin hücresi doğrultusunda saçımız bir o kadar açılır.
Saçta kaybedilen melanin pigmenti yok olduğundan geri gelmez ve bu nedenle açılan saçınız eski haline getirilemez, saçınızın uzamasını beklemeniz veya kesmeniz gerekmektedir.
Güneş ışınları canlı hücrelerden oluşan derimize temas ettiğinde parçalanmaya başlar ancak bu parçalanma durumu derimizin yüksek bir koruma düzeyi dolayısıyla uzun sürmez.
Bu durum sonucunda 'melanogenez' adı verilen, melanin üretimini başlatan bir tepkime gerçekleşmektedir. Bu yüksek melanin pigmenti üretimi sonucunda vücudunuzda normalden biraz fazla melanin birikimi oluyor. Bu durum ise deri rengimizin koyulaşmasına sebebiyet veriyor.
Saç için yok olan melanin pigmentinin geri gelmesi için saçınızın uzaması yerine yapılacak herhangi bir işlem bulunmamaktadır.
Derimizde ise durum bundan çok farklıdır. Normal işleyişte güneş ışınlarına fazla maruz kalan deri bu maruz kalma sona erdiğinde eski deri rengine dönme hızı gayet kolaydır, güneş ışınlarının teması azaldığında melaninler zamanla parçalanır ve cilt kendi rengine döner.
Melanogenez dediğimiz melanosit hücrelerinin melanin üretmesine dayalı olan tepkimenin ne zaman başlayacağı ve sonlanacağı oldukça önemli bir konudur.
Işık maruziyeti, deri pigmentasyon oranı düşüklüğü veya yüksekliği gibi değişkenlerinin etkisi olmaktadır, ancak eğer bu reaksiyon zamanında durmazsa 'Malign melanoma' adı verilen bir cilt kanseri tipinin oluşmasına sebep olmaktadır.