Sosyal medyada herkes onu konuştu, adı günlerce gündemin en tepesinde kaldı. Kimse tam olarak kim olduğunu bilmiyordu ama 'Trans Okşan' ismi çoktan herkesin kafasına girmişti bir kere. O kimseyle konuşmadı ama biz Okşan Öztok'u bulduk ve herkesin merak ettiği birkaç soruyu sorduk.
Ben Erzurum'un uzak bir köyünde 6 çocuklu ailenin 5 numarasıyım. İlk ve orta eğitimimi köyümde, lise eğitimimin son sınıfına kadar ilçede, kalanını Ankara'da tamamladım. Ankara Üniversitesi DTCF mezunuyum. Öğretmen olmak istedim, olamadım..
Babam 2 evli idi, iki anneli evde büyüdüm. Üvey annemden hiç üveylik görmedim. Ona, onun için 'Hanımana' diye hitap ederdim. Babamın kısa bir cezaevi hayatı oldu. Öz annemi, kız kardeşimle dayımın yanına götürmüştü, ben Hanımannem ile kalmıştım. En büyük abimiz öğretmen okulunda okuyordu, o şubat tatilinde beni istismar etti. Bu bende utanç iklimi oluşturdu, içine kapanıklık, korkunç suçluluk duygusu ve saklanma duygusu verdi. Annem geldiğinde anlattım. 'Sakın, unut! Baban hepimizi öldürür' dedi. Babam disiplinli ve sert adamdı.
Lise ve üniversite yaşamımda Ankara'da bilgiye rahat ulaşmak üniversite rahatlığı kapanıklığımı giderdi. Bende korkunç öç alma duygusu gelişti. Bu duygu şiddetle değil yasal yollarla olacaktı. Bu arada eşcinsel bir çevrem olmuştu. Eşcinsellerin gördükleri zulümler dayanılacak gibi değildi. AB'ye girilme çabaları ülkede gündemdi, bu gündemin verdiği cesaretle küçük küçük kişisel ihlallerin tepkisini veriyorduk. Bu tepkilerde hep ileri sürülen ve derdi anlatan konumda ben oluyordum, lider yolum açılmıştı. Eşcinseller beni dinliyorlardı, hala da dinlerler, bir bilen olarak görürler.
Fuhuş hiçbir eşcinselin tercihi değildir, yaşam kulvarında eşcinsellere mecburi istikamet olarak gösterilmiştir. Eşcinseller, hayvan severlerdir, yardım severlerdir, çevrecilerdir...
Sağlık Bakanlığı ile Dünya Sağlık Örgütü Global fon, HIV/ AIDS önleme projesi uygulamak istediler ama ülkemizde uygulayacak örgüt bulamadılar. Beni Sağlık Bakanlığı'ndan çağırdılar, örgütlenmem için maddi destek vereceklerini söylediler ve yaptılar. Artık bir derneğimiz vardı. Hepimizin özlemi insanca yaşamak idi. Derneğimizin adı İnsanca Yaşamı Destekleme Derneği oldu. Dernek olarak işe hızlı başladık. Çocuk taciz ve tecavüzcülerinin hadım edilmesi kampanyasını başlattık. Partilere gerekçeler ile raporlar sunduk. Konu TBMM gündemine geldi. Komisyon çalışmalarına katıldım. Meclis seçime gitti, yasalaşmadan kadük oldu. Öcümü almam yarım kalmıştı. İstanbul sözleşmesi için de var gücümüzle çalıştık. İlk imzacı ülkemiz oldu. Bu sözleşmeye istinaden ben abimi savcılığa şikayet ettim ama 2 ay sonra takipsizlik kararı geldi uzun zaman olmuş diye. Oysa insan haklarında zaman aşımı yoktu ama anlatamadık. Ülkedeki iklim değişti, üyelerin yaşam kalitesini bozmamak için 2013 yılında derneğimizi fes ettik..
Twitter'da evet. Sabah namazına kalkmıştım, telefonuma baktım onlarca mesaj 'abla twitte TT olmuşsun' diye. Açıp baktım, bir yalanın kutuplaşmanın sonucu bir kutubun mal bulmuş mağrip gibi saldırmasını gördüm. Haber tabii ki yalandı, iftira idi. Yasal haklarımı kullanıyorum.
Benim muhafazakar bir yapım var ve böyle çok mutluyum. Bilimi asla reddetmem, muhafazakarlığı da birine dayatmam, telkin etmem.
Birçok tv programına katıldım, şimdi tv yapımcıları iktidardan korkuyor. Bakın Filenin Sultanları'nın başarısına bakmayıp bir oyuncunun cinsel yöneliminden dolayı kupayı reddedelim diyorlar ve bu görüşler ülkede egemen. Ama yarınlara umudum var. Hiçbir acı ilelebet devam etmez. İktidarın LGBT karşıtlığı üzerine konumlanıp baskılar şiddetlenirse bir zamanlar Çin'de yaşanan batı ülkelerin elçiliklerine sığınmalar olacaktır.
Ne mi yapıyorum? Ankara'nın bir çeperinde gündemi takip ediyorum.
Herkesin konuştuğu? Herkes konuşurken ben inzivaya çekildim herhalde.. Adını da ilk defa duyuyorum, kendisini de ilk defa görüyorum.. Bir şeyleri abartmayı ve saçma sapan konularda gündem oluşturmayı bırakın artık..
"Herkesin Konuştuğu" yav şunlardan artık vazgeçin, kim bu herkes dediğiniz?
melihin okşanı mı bu hanımefendi detay verilmemiş