Herkesin İmrendiği Bir İlişkiye Sahip Olmak ve Aşkın Çıtasını Zirveye Taşımak İçin Uymanız Gereken 10 Altın Kural

Partnerlerin sonsuz bir uyum içinde olduğu, karşılıklı saygı ve sevgi çerçevesinde ilerleyen bir ilişkiye sahip olmak için atomu parçalamaya gerek yok. Ama bu demek değil ki, yapılması gereken şeyleri hafife almalıyız! Sevecen ve destekleyici olmak, aradaki bağları güçlendirip geleceğe dair hayaller kurmanıza yardım edebilir. Peki, romantik bir ilişkideki ideal noktaya nasıl ulaşabiliriz? Gelin, hep birlikte yapılması gerekenlere bir göz atalım.

1. Nezaket konusunda cimri olmayın.

Birbirinize iyi davranın, hatta bunu size verilmiş bir ev ödevi gibi görün. Partnerinizle anlaşamadığınız ve ortak bir noktada buluşamayacağınızı hissettiğiniz anlarda bile nezaketi elden bırakmayın. Biriyle aynı fikirlere sahip olmamanız, ona kötü davranmanız gerektiği anlamına gelmez. Aksine, bu anlaşmazlıkları ortadan kaldırabilmek için ona iyi davranmaya devam edin. Kapısını açın, ona gülümseyin ve seni seviyorum demeye devam edin. Emin olun, bu tavrınızın karşılığını en kısa sürede alacaksınız.

2. Güler yüz önemlidir, partnerinizi her daim gülümsetin.

Bir ilişkinin ihtiyacı olan en temel şey yüzünüzdeki gülümsemedir. Daima güler yüzlü olun ve partnerinizi de gülümsetmek için küçük şeyler yapın. Bu bir çiçek, bir şiir ya da bir kitabın arasına sıkıştırılmış notun içerindeki sevgi sözcükleri olabilir, fark etmez. Tek yapmanız gereken, partnerinize onu düşündüğünüzü ve onu daima kalbinizin baş köşesinde tuttuğunuzu göstermektir. Unutmayın, partneriniz sizin tarafınızdan sevildiğini bilse bile bunu tekrar tekrar sizden duymaya ihtiyacı vardır. Sevginizi göstermekten çekinmeyin.

3. Küçük şeylere takılmayın ve partnerinizle uzlaşmaya bakın.

Partnerinizle ilgili hoşunuza gitmeyen ufak şeyler olabilir. Ama bu ufak şeylere fazla takılmamaya çalışın. Fazla detaycı olmak, hem sizi hem de ilişkinizi yıpratacak ve aranızda küskünlük yaratacaktır. Bu tarz şeylerin sizi birbirinizden uzaklaştırmasına izin vermeyin. Kafanıza takılan şeyleri konuşun ve rahatsızlığınızı dile getirin. Karşılıklı anlayış ve özveri ile bunlara bir çözüm bulabilirsiniz.

4. Eğer ebeveyn iseniz, asla çocuklarınızın önünde tartışmayın.

Eğer çocuklarınız varsa bir ebeveyn olarak onlara verebileceğiniz en iyi hediye sevgi ve huzur dolu bir ortam sağlamaktır. Partnerinizle olan tartışmalarınızı asla onlara yansıtmayın. Aranızda yaşanan gerilim, çocukların psikolojisini negatif yönde etkileyecek ve aile birliğine olan inançlarının sarsılmaya başlamasına neden olacaktır. Ayrıca, yanlarında 'ayrılık' lafı etmemeye çalışın. Bu onların zihinleri için adeta zehir gibidir.

5. Partnerinizin sizin için yaptığı güzel şeylere odaklanın.

İnsanlar genellikle önündeki iyi ve güzel şeylere değil, kötü şeylere odaklanmaya meyillidir. Karşımızdaki insanın yanlış yaptığı şeyleri adeta bir dedektif gibi arar ve bir sonraki tartışmada öne sürmek için aklımızın bir köşesine atarız. Bu da yapılan iyiliklerin bir anda geri plana atılmasına sebep olur. Her zaman en küçük yanlışı değil, en büyük iyiliği düşünün. Çünkü zihninizde sürekli kötülük biriktirmek sizi hiçbir zaman mutlu etmeyecektir.

6. Suçlamayın, utanmayın ve şikayet etmeyin.

Partnerinize parmağınızı sallayıp 'Her şeyin sorumlusu sensin!' diyerek hayal kırıklığınızı dile getirmek her zaman işin en kolayıdır. Bunu yapacak gibi olduğunuzu hissettiğinizde, aklınıza mutlaka şunları getirin: partnerinizi suçlamak işleri daha iyi hale getirecek mi ya da her iki taraf da bundan memnun mu olacak? Yaşananlardan sürekli başkalarını sorumlu tutmak, aslında sizin üstlenmeniz gereken sorumluluktan kaçmak için yol aramanızdan başka bir şey değildir. Daha uzlaşmacı bir yol deneyebilir ve her iki tarafı da memnun edecek bir çözüm bulabilirsiniz. Şikayet etmek kolay, uzlaşma sağlamak zordur. Zor yoldan gitmeyi tercih edin. Unutmayın, güzel olan hiçbir şey kolay yoldan kazanılmaz.

7. Partnerinizin başucuna sevgi dolu notlar bırakın.

Kimi zaman o uyuyorken yastığının kenarına, kimi zaman giydiği ceketin cebine ya da okuduğu kitabın arasına onu ne kadar sevdiğinizi söyleyen notlar koyun. Beklemediği bir anda karşısında sizin sevgi dolu sözcüklerinizi görmek, bir anda partnerinizin gününü aydınlatacak ve ihtiyacı olan enerjiyi ona verecektir. Birini sevmek ve onun da sizi sevdiğini bilmek, insanın hayata ve geleceğe umutla bakması için en güzel yoldur. Sevin, sevdiğinizi gösterin ve sevginizi kelimelerle hatırlatmaktan çekinmeyin. Sevginin kıymetini onu kaybettiğiniz zaman anlamak yerine yanı başınızda dururken bilin.

8. Fiziksel temastan çekinmeyin. Sarılın.

Beraber yan yana uzanmak, el ele tutuşmak ya da birlikte oturmak partnerinizle fiziksel olarak yakınlık kurabilmenizin en basit yollarından biridir. Ayrıca fiziksel yakınlığın yanı sıra aranızdaki duygusal bağın derinleşmesine de yardımcı olur. Sarılmak, siz ve partneriniz arasındaki iletişim kanallarından biridir. Diyelim ki, partnerinizin uykusu geldi ama sizin uykunuz yok... O uykuya dalıncaya kadar yanında olun. Sonrasında kalkıp yapmak istediğiniz şeyleri yapabilirsiniz.

9. Birlikte aynı sofraya oturmayı adet edinin.

Mümkün olduğunca bir aile olarak akşam yemeklerini birlikte yemeye çalışın. Her ne kadar bu önemsizmiş gibi gözükse de, akşam yemekleri aslında aile bağlarını güçlendiren ve o ailenin fertlerini düzenli olarak bir araya getiren şeylerden biridir. Aynı masada oturmak, insanlara yemek yemekten ziyade sohbet etme imkanı tanır. Partnerinize gününüzün nasıl geçtiğini anlatabilir ve onun hayatında neler olup bittiğini keyifli bir yemek eşliğinde öğrenebilirsiniz. Romantik bir akşam yemeğinin siz ve partneriniz için mutlu sonla bitme ihtimali olması da cabası...

10. Doğru kişiyle olduğunuza güvenin.

Hayatınızın geri kalan kısmında, birlikte yola çıktığınız kişinin sizin için doğru insan olduğuna güvenin. Partneriniz sizin yol arkadaşınız... Eğer onunla ilgili içinizde en ufak bir şüphe taşırsanız, hem kendinizi hem de partnerinizi yarı yolda bırakmış sayılırsınız. Güven, bir ilişkinin en çok ihtiyaç duyduğu şeydir. İlk olarak, doğru kararlar aldığınıza dair kendinize güvenin. Sonrasında da karşınızdaki kişinin bu güveni hak edecek kadar kıymetli bir insan olduğuna inanın. Böylece ilişkiniz için doğru enerjiyi yakalamış olacaksınız.

Popüler İçerikler

İstanbul Bağcılar ve Ataşehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Okullarda Yılbaşı Kutlamasını Yasakladı!
151 Gündür Oğlu Fatih'i Arayan Baba Esra Erol'a "Bulamıyorsan Müge Anlı'ya Çıkalım" Deyince Ortalık Karıştı
Müge Anlı'da Yeni Bir Fenomen Doğdu: Habibe Kendine Has Tarzı ve Tavrıyla Hepimizi Fena Gaza Getirdi!
YORUMLAR
25.06.2018

Salak olacaksınız , şüphelendiğinizi kıskandığınızı belli etmeyeceksiniz , hep o haklı gibi davranacak hiç hesap sormayacak tartışma çıkarmayacaksınız , o size ne dese doğrudur bunu unutmayın. Muratlara mı ayşelere mi gidiyorum dedi , maça kahveye / cafeye sinemaya mı gidiyorum dedi o da doğrudur , asla aldatmazlar kandırmazlar sizi , işte böyle aptal olursanız elinizde tutabilirsiniz. Ben olmadığım için tutamadım. Kuruntulu da değildim tahminlerimin hepsi de doğru çıktı kendi gözlerimle gördüm

25.06.2018

yani bunu benim gibi yeni yetmelere biraz daha açıklayıcı söyler misiniz ? mesala şunu yapın şunu yapmayın gibisinden

kural 1 : aşkta kural yoktur kural 2 : herkes imrensin diye ilişki yaşıyosan mutlu olamassın kural 3 : herkes imrensin diye uğraşıyorsan aşık değilsindir kural 4 : KENDİN OL

Pasif Kullanıcı
25.06.2018

Bir ilişkinin misyonu o ilişkiye dahil olmayan üçüncü şahısları tatmin etmek değildir, önce onu kabullenin. Herkesin kendine has bir tavrı ve ilişki süreci olur. Bunu kendinizi ve karşınızdaki insanı kanıtlama çabası içinde sürdürürseniz doğallığa ve mutluluğa çapa atarsınız. Karşınızdaki insan sevdiceğiniz, antlaşma yapacağınız sınır ülkeniz değil; kural yoktur sevgi vardır.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ