Bugün bildiğimiz masalların birçoğu, Ortaçağ boyunca Avrupa'nın birçok köyünde dilden dile dolaşan, yerel efsane ve geleneklerden alınmıştır. Bu masalların çoğu dönemin psikolojisini, insanların inançlarını ve dolayısıyla da toplumun yapısını yansıtıyor.
Bu masallardan en eski ve çarpıcı olanlarından biri de Kırmızı Başlıklı Kız.
Derlemeden önce, bu masal Avrupa'da hiç bilinmiyordu. Bu masalı halk masalları koleksiyonuna dahil etmek isteyen Avrupalılar, masaldaki bazı bölümleri ekleyip çıkararak değişiklikler yaptı.
Bu değişikliklerin ise bazı bölümleri 'yumuşatma' yönünde olduğu söyleniyor. Neredeyse her çocuğun en az bir kere dinlemiş olduğu bu masalın, bu hale getirilmesi son derece 'normal' olsa da bu değişimle hikayedeki asıl amaç da kaybolmuş.
Bunun için de Alman yazar Ludwig Tieck’ın 'Kırmızı Başlıklı Kızın Hayatı ve Ölümü' isimli bir çalışmadan yararlandılar ve bu derlemede, Perrault’un hikayesinden çok farklı avcı karakterler vardı.
Çocuklara anlatılan geleneksel bir hikaye söz konusu olduğunda mutlu son olmadan olmuyor galiba. Grimm Kardeşler de bu inanca sadık kalıp, orijinal masalı bir hayli değiştirdi.
Şimdi Kırmızı Başlıklı Kız'ın esas hikayesini hep birlikte öğrenelim.
Kaynaklaara göre, onun menstrüasyon dönemini temsil eden ise kırmızı başlığı.
Aslında buraya kadar masalın diğer versiyonları ile arasında çok da büyük farklılık yok. Ancak her imgeyi derinlemesine yorumlamak gerekiyor.
Sanki bir sınav olarak ortaya çıkan orman, bir çocuğun artık yetişkinlerin dünyasına girdiğini gösteren imgelerden biri.
Kırmızı Başlıklı Kız ise bu tehlikenin farkındadır ve bununla yüzleşmek üzeredir. En sonunda ise, genç kız tehlikeli ormanı geçmeyi başarır ve büyük bir neşeyle büyükannesinin evine girer.
Daha sonra büyükannesi kıza, ekmekle sütü bırakıp mutfakta pişmekte olan etten yemesini söyler. Kırmızı Başlıklı Kız, büyükannesinin dediğini yapar ve iştahla eti yiyerek karnını doyurur.
Kırmızı Başlıklı Kız bunu da yapar. Aslında büyük bir merak içindedir ama bir an bile bu durumdan şüphe duyup ortadaki tuhaflığı fark edemez...
Kurt ise, kahkahalar içinde, yediği etin aslında büyükannesi olduğunu söyler. Korkunç bir günah işlediğini ve yamyamlık yaptığını düşünen kız, gözyaşlarına boğulur. Daha sonra ise kurt, Kırmızı Başlıklı Kız’ı yer.
İnsanlığın en büyük ayıplarından biri olan yamyamlık, sanki saf ve masum bir durum olarak gösteriliyor.
Bu masalın cinsel göndermelerle dolu gerçek hikayesi hakkında siz neler düşünüyorsunuz?
Cinsellikle alakalı kısmını okurken kaçırdım mı diye kendimden şüphe ettim bir an, hayatınızda cinsellik görmemişsiniz sanırım.
anlatım berbattı.....
cinsellik neresnde bnun anlattıgın hikaye sdce biraz daha serti korkuncu onun dışında sıfır cinsellik kurt napmış kıza mı kaymış aq nerde cinsellik kırmızı başlıktan masturbasyon cıkarman büyük olay harbiden