Lichtman'ın yöntemi, anketlere, demografiye ya da eyaletlerin analizlerine dayanmıyor. Model, bunların yerine mevcut durumda başkanlığı elinde bulunduran partinin performansına dayalı olarak 13 aşamalı bir sorgulama sistemi içeriyor.
Allan Lichtman'ın bu performansı ölçmek için kullandığı 13 ana soru ise şunlar:
Başkanın görevindeki iki yılın ardından yapılan ara seçimde Temsilciler Meclisinde Beyaz Saray'daki parti çoğunlukta mı?
Halen görevde olan başkan tekrar yarışacak mı?
Beyaz Saray'ı elinde bulunduran parti içinde adaylık için çok sayıda kişi ortaya çıktı mı?
Üçüncü bir parti ya da bağımsız bir aday çıktı mı?
Kısa vadede ekonomi iyi mi?
Geçmişe dönük uzun vadede ekonominin durumu iyi mi?
Ülkenin politikalarında ciddi değişimler var mı?
Toplumsal huzursuzluk bulunuyor mu?
Yönetim büyük bir skandalla anıldı mı?
Ülke dışında ya da askeri alanda başarı kazanıldı mı?
Ülke dışında ya da askeri alanda başarısızlık görüldü mü?
Görevdeki başkanın karizması var mı?
Beyaz Saray'daki partiyi zorlayan adayın karizması var mı?
Lichtman'ın bu metodolojisinin ortaya çıkmasının da ilginç bir öyküsü bulunuyor. Lichtman, deprem tahmin metotlarını kullanmak üzere birlikte çalışmak isteyen bir Rus jeofizikçiyle 1981 yılında tanıştığında 'kazara' bu yöntemle karşılaştığını söylemişti.
Allan Lichtman, bunun o kadar da 'inanılmaz' olmadığını çünkü her iki tahmin formülünün de 'istikrar ile değişimi' ölçtüğünü belirtmişti.
AA,Onedio
"kazara" ne kadar ilginç bir sözcük? "Kaza ile" birleşiyor ve "kazara" oluyor... Bir yabancı için gerçekten de Türkçe en az Çinçe kadar zor olmalı.
bizim ülkede çok gerek yok bu kadar çözümlemelere :D
Prof'un 13 maddelik formülü cidden geçerli. Amerika gibi ülkede zaten kıytırık anketlerle mümkün değil seçimleri bilmek. O basit yöntemler Türkiye'de bile şaşabiliyor. ABD'de zaten seçime katılma oranı %50-60 arasında, e birde fanatiklik yok. Bir gün demokratları tutan obur gun cumhuriyetçi bir aday hoşuna gider ona verir oyunu. Çok azdır bizdeki gibi bir parti veya şahsı aşırı, körü körüne destekleme. Bizde CHP sırf adından dolayı kemik kitlesi ve yine aynı nedenden asla oy vermeyenleri var. AKP ve MHP ise takım gibi körü körüne tutulabilen partiler...