Son dönemlerin en çok merak edilen magazin figürlerinden biri hâline gelen ve 'para bizde' minvalindeki paylaşımlarıyla gündemden düşmeyen Dilan Polat, bugün 2. Sayfa'nın konuğuydu. Müge ve Gülşen'in sorularını yanıtlayan Dilan Polat, canlı yayındaki hâl ve hareketleriyle yine gündemi sallamayı başardı...
Dikkat çeken açıklamalara imza atan Dilan Polat neler yapmış ve söylemiş, gelin bi bakalım!
Programın önemli anlarına ve Dilan Polat'ın gündem olan sözlerine bi' bakalım...
Yayın boyunca da battaniyesiyle oturdu tabii...
'Türk kahvemi altın tozuyla sırf birilerini rahatsız etmek için içiyorum' demeyi de ihmal etmedi tabii! Herkesi kudurtmaya ant içmiş anlayacağınız...
'Biz Engin'le evlendiğimizden beri Engin ticaret adamıydı. 'Ben bunu başaracağım' dedi. Benim dayım başarılı bir iş insanı. Engin'de o ışığı gördü. Engin alüminyum işine girdi. Aile desteği aldık. Ben o dönem doğum fotoğrafçılığı yaptım. Böyle böyle derken istediğimiz arabayı aldık. Sonra ben bu işi yapamıyorum artık, bana bir güzellik merkezi aç; ben kadınların hayatlarına dokunmak istiyorum dedim. Şimdi tüm dünya çapında şubelerimiz var. İnsanlar başarıyla çalıştığında para kazanmak absürt bir şey mi? Bir makineyle sorunumuz oldu güzellik merkezinde, Engin ben sana bu makineyi üreteceğim dedi. Öyle öyle, bizim makineleri kocam üretmeye başladı.' sözleriyle dikkat çekti.
'Babam hasta bir adamdı. Bağırıyordu, annemi öldürmenin pişmanlığıyla. Afedersiniz biz Sıla ile tuvalete gitmekten korkup, poşetlere idrarımızı yapıp attığımızı bilirim.' sözleriyle dikkat çekti Dilan Polat...
Dilan Polat, 'başarısında o dönemki sosyal medya paylaşımlarının da önemli olduğunu' vurguladı. Yani reklamını iyi yaptığını söyledi Dilan Polat.
Yorumlarda buluşalım!
Asla güzellik merkezleriyle açıklanamaz bir zenginlik. hesap soran da yok.
Ben anlamıyorum ya mesela Acun Ilıcalı yıllardır takip ediyoruz adım adım büyüdü hala da çalışıyor devam ediyor zengin oldu adam bunlar ne yapıyor da bu paralar nerden geliyor çok ilginç
Sana değil seni takip eden seni meşhur eden kitleye yazık