Herkes Mekanlara Doluşurken Evden Çıkıp Sosyalleşmekten Korkuyorsanız İşler Ciddileşmeden Bu İçeriği Okuyun

Beynimiz yalnızlığa ya da çok az sosyalleşmeye öylesine uyum sağlamış durumda ki tekrar kalabalıklara karışmak bize hiç çekici gelmiyor.

Ancak tekrar sosyal hayata dönmezsek neler kaybedeceğiz, bir fikiriniz var mı? Bilimin var.

Tam kapanma, sokağa çıkma yasakları derken son bir buçuk yılın manzarası aşağı yukarı şöyleydi.

Evde olmaya alıştık, sosyal hayattan izole olmaya zorunlu olarak alıştık. Birkaç dakikalık telefon görüşmeleri, Zoom buluşmalarıyla dostlarla görüşüyorduk, zorunlu olmadıkça evden çıkmıyorduk ve bu gariplik bir noktadan sonra normalleşmeye başladı.

Ardından tüm yasaklar kalktı ve bir anda şu manzaraya döndük.

Belki sizin de dikkatinizi çekmiştir, çevrenizdeki herkes bir yerlerde bir etkinliğe katılmak için yarışır gibi. Her gece dışarıdalar, sürekli mekanlarda gezip bir şeylerin acısını çıkarıyor gibiler.

Haksız olduklarını da söylemiyoruz ancak siz de kalabalığı düşününce, eski sosyal hayatınızı düşününce irkiliyor musunuz?

Bir yandan salgın sürecinde kazandığınız rutinlere alışmış da olabilirsiniz.

Yani tüm günü kendinize ayırıp bir şeyler okuyup izleyerek geçirmek, akşam da sakin bir yürüyüşün ardından dinlenmek size iyi geliyor olabilir. Krizin yarattığı bu güncellemeye uyum sağlamış olmanız sizin suçunuz değil. Her halükarda birkaç insanı bir arada görüp onlarla gece dışarı çıkmaya, kalabalığa karışmaya çekingen yaklaşıyor olmanız muhtemel.

Beynimizin duygusal tepkileri yöneten hipokampus bölgesindeki bir değişiklik, bu hisleri yaratıyor.

Şöyle örnekleyelim, Antarktika'ya keşif için giden araştırmacılar tıpkı bizim salgında evde olduğumuz süre gibi 14 aylık bir süreden sonra döndüklerinde beyinlerindeki hipokampus bölgesi gözle görülür biçimde küçülmüştü.

Sosyal beceriler kullanılmadığında tıpkı listede öğrenip bir daha hiç tekrar etmediğiniz yarım yamalak diller gibi kaybolup gidiyor. Hipokampus da buna uyum sağlıyor.

Beynimiz yalnızlığa ya da çok az sosyalleşmeye öylesine uyum sağlamış durumda ki tekrar kalabalıklara karışmak bize hiç çekici gelmiyor.

Bu hayvanlar için de geçerli. Konuyla ilgili yapılan deneylerde birçok örnek gösteriyor ki izole edilen hayvanlar tekrar bir araya geldikleri zaman stres ve kortizol oranları tavan yapıyor, yalnız kaldıkları o ana geri dönmek istiyorlar.

Başlangıçta reddettikleri izolasyona alıştıkları için yeni durumu bir türlü kabullenemiyorlar.

Asıl soru şu: "Ee, ne olacak biz de evde oturmaya devam edelim?"

Yanıtı da verelim.

Sosyal mesafe odaklı karantinada insanların bilişsel yetenekleri de azalıyor. Yani sadece sosyallikle ilgili bir 'güncelleme' yaşamıyor beynimiz, bazı çok daha kıymetli yeteneklerini de kaybediyor. Tekrar sosyalleşmeye başlandığında ise bu yetenekler yerini hızlıca buluyor.

Uzun lafın kısası, kalabalıklar içine girmek istemiyor olabilirsiniz ancak yavaş yavaş yakın dostlarınızla görüşmeye başlamanız sizin için iyi olur.

Çünkü yaşadığınız hisleri herkes yaşadı ve çözümü eve kapanmakta değil. Açık havada, diğer insanlarla mesafenizi koruyarak içeceğiniz bir fincan kahve ve keyifli bir sohbet sizin için tedavi edici etki yaratabilir.

Kaynaklar: 1, 2, 3

Bu içerikler de ilginizi çekebilir.

Kimsenin Kabul Etmek İstemediği Bu Gerçekleri Kabul Ettiğin Zaman Elmas Gibi Güçlü Biri Olacaksın
Kadınlar Evlenince Tek Başına Bekarlık Soyadını Kullanabilir mi? Kullanabiliyorsa Nereye Başvurması Gerekir?
Her Seviyeye Uygun Ücretsiz İngilizce Kaynaklarla Dil Geliştirmek İçin Kitaplara Binlerce Lira Vermeyin!
Aileleriyle Yaşayıp Hiçbir Sorumluluk Almayan, Tüm Problemlerden Kaçan Erkekler: Peter Pan Sendromu

Popüler İçerikler

Arkeolog Muazzez İlmiye Çığ 110 Yaşında Yaşamını Yitirdi
Teğmen Ebru Eroğlu İle İlgili Skandal Karar: Küfür ve Taciz İfade Özgürlüğü Sayıldı
Kılıçlı Yemin Olayında Yeni Gelişme: Teğmenlerden Sonra Komutanlar da Disipline Sevk Edildi
YORUMLAR
09.07.2021

kısıtlamalar ve karantina süreci başlayınca anladım ki, ben ömrümce bilmeden karantinadaymışım zaten

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ