Empati eksikliği kilit rol oynuyor
Nörobilim alanındaki araştırmalar, empati kapasitesi düştükçe başkalarına zarar vermenin psikolojik olarak daha “kolay” hale geldiğini gösteriyor. Özellikle beynin ön frontal bölgeleri ve ayna nöron sisteminin, başkasının acısını algılama ve duygudaşlık kurmayla yakından ilişkili olduğu belirtiliyor. Uzmanlara göre empati eksikliği tek başına kötülüğü açıklamıyor; ancak zararlı davranışları içsel olarak haklı göstermenin en güçlü zeminlerinden biri.
Çocukluk deneyimleri belirleyici olabiliyor
Dünya genelinde yapılan uzun soluklu çalışmalar, çocukluk döneminde ihmal, şiddet ya da güvensiz bağlanma yaşayan bireylerde, ilerleyen yaşlarda saldırgan ve antisosyal davranışların daha sık görülebildiğine işaret ediyor. Araştırmacılar, kötücül davranışların çoğu zaman erken yaşta öğrenilen savunma ve hayatta kalma stratejilerinin bir uzantısı olduğunu vurguluyor.
Güç, cezasızlık ve kontrolsüzlük
Sosyoloji literatürü, sınırsız güç hissi ve cezasızlık algısının zarar verici davranışları ciddi biçimde artırdığını ortaya koyuyor. Denetim mekanizmalarının zayıfladığı ortamlarda, bireylerin başkalarına zarar verme eşiği düşüyor. Bu durum, kötülüğün kişisel olmaktan çıkıp sistemsel hale gelmesine yol açabiliyor.
Hepsini tek tek saymak yerine irfan demek daha pratik.
Ahlak ile ilgili bence, evde yetişirken ne görüyorsa öyle oluyor genelde. Kötü bi insandan çok kötü aile deriz mesela.