Doğayı seven veya sevmeyen herkesin, hayatında bir kez de olsa görmesi gerektiği bir yerdir. Rize. Ülkenin en çok yağış alan ili aynı zamanda. Mavi ve yeşilin dans ettiği bu coğrafya doğasıyla görsel bir şölen sunuyor.Rize yöresinde yaşayan ilk kavim Asyanik’dir.Bölgenin adının ilk defa yazılı bir kaynakta geçmesi M.Ö. 8 yüzyılda olmuştur.Roma’nın ikiye ayrılmasından sonra Rize ve çevresi Bizans topraklarının içerisinde kalmıştır.Rize'den Pazar'a kadar olan topraklar Trabzon Krallığına aitti.1461 yılında Fatih Sultan Mehmet bizzat gelerek Trabzon'u fethettiği zaman sahilde Çoruh Nehrine kadar olan topraklar, Hemşin dahil, Osmanlı Devleti hakimiyetine girdi.Rize’nin 19 yy’da bir kaza merkezi olduğunu görüyoruz.İstiklal Savaşı kazanılıp Türkiye Cumhuriyeti kurulunca, Rize bir ara Artvin ile birleştirilerek Çoruh vilayeti adını aldı.Daha sonra 20 Nisan 1924’te tek başına Rize Vilayeti oldu.1937 yılından itibaren çay üretimine geçilmesiyle birlikte yöre insanının ekonomik kazancı artmıştır.Rize ilinde, yazları ve kışları ılık, her mevsimi bol yağmurlu bir iklim hüküm sürer.Türkiye’nin en çok yağış alan bölgesidir. Kıyıdan uzaklaşıp güneydeki dağlara gittikçe iklim sertleşir.